“Covid testi pozitif çıkan, genel durumu kötüleşen bir meslektaşımız kentteki tüm hastanelerde yoğun bakımlarda yer bulunamadığı için Covid kliniği dahi olmayan bir serviste, Covid olmayan hastalarla beraber takip ediliyordu. Bugün serviste solunum cihazına bağlandı.”
Diyarbakır Tabip Odası tarafından paylaşılan bu bilginin ardından kentteki durumu Diyarbakır Tabip Odası yöneticisi İbrahim Halil Mert ile konuştuk.
24 saatte 740 vaka tespit edildi
1 Haziran, yani “normalleşme” sürecinden sonra yaklaşık 2,5 aydır Diyarbakır’ın en çok vaka görülen ilk beş kentten biri olduğunu belirten Mert, “Bu durum son haftalarda ülke genelinde olduğu gibi Diyarbakır’da da büyük artış içinde. Vaka sayıları sürekli artıyor, geçtiğimiz hafta 24 saat içinde 740 pozitif vaka saptanmıştı. Diyarbakır’da son dönemde pozitif vaka sayısı günlük 500’ün altına inmiyor” dedi.
'Hastanelerde yatacak yer kalmadı'
Bununla birlikte yatan hasta sayısının 800’ün üzerinde olduğunu, özel hastanelerde de korona servisleri açıldığını, buna rağmen yer konusunda ciddi problemler yaşandığını aktaran Mert, “Sağlık çalışanlarının ciddi sorunları var, temas öyküsü olan, sonucu pozitif çıkan biriyle nöbet tutan, aynı serviste çalışan arkadaşlarımız çalışmaya zorlanıyor, böyle bir süreçten geçiyoruz. Artık fazla mesai yapmayan sağlık çalışanı da kalmamış durumda” diye konuştu.
‘Hastanalar mecburen eve gönderiliyor’
Hastayı ilk gören hekimlerin hastanın yatış durumu olsa bile ilgili uzmanlık birimine danışıp görüş aldıktan sonra yer yoksa evde takip etmek zorunda kaldığına dikkat çeken Mert, şöyle konuştu:
Hastanın ilaçları yazılıp mecburen eve gönderiliyor. Durumu kötüleşirse ambulans çağırıp gelmeniz gerekiyor önerisinde bulunuyoruz.
Öte yandan bazı ilaçlar eczanelerde bulunmuyor, doğrudan hastaneden tedarik ediliyordu. Şimdi bu ilaç sayısında yaşanan sıkıntı dolayısıyla il sağlık müdürlüklerinden temin etmesi de isteniyor, ilaç tedariğinde de sıkıntılar yaşanıyor.
Bunun yanı sıra evde takip konusunda sağlıklı bir bilgi alışverişi olamıyor. Tek bir aile hekimi bazen tek başına 300-400 hastayla ilgilenmek zorunda kalabiliyor. Bu da sağlıklı bir bilgi alışverişini imkansız hale getiriyor. Filyasyon ekipleri de yetersiz kalıyor.
'Yetkililer sağlık çalışanlarını suçluyor'
Solunum cihazına bağlanan ve kovid servisinde yer kalmadığı için başka bir serviste tedavi gördüğünü duyurdukları hekime ilişkin de açıklamada bulunan Mert, “Kendisi üniversite hastanesinde dahiliye servisinde yatıyor. Solunum cihazına bağlı olarak tedavisi sürüyor” dedi.
Yetkililerin büyük fedakarlıkla çalışan sağlık emekçilerini suçladığını, test sonuçlarının pozitif çıkmasının hastenede görev yapmalarıyla değil sosyal çevreleriyle ilişkilendirildiğini söyleyen Mert, 24 saat korona servisinde görev yapan sağlık çalışanlarının bir de dikkatsizlikle suçlanmasının mantık dışı olduğuna vurgu yaptı.
'ASM’lere koruyucu ekipman tedariği durdu'
Özellikle aile sağlığı merkezlerinde koruyucu ekipman konusunda büyük bir eksiklik yaşandığını, dağıtımların neredeyse durma noktasına geldiğini dile getiren Mert, “Bunları kendilerinin temin etmesi isteniyor, kendilerinin alması isteniyor” ifadesini kullandı.
Döner sermaye ödemesi 7-8 liraya düştü
Sürecin başladığı dönemden itibaren bakanlığın açıkladığı sağlık çalışanlarına tavandan döner sermaye uygulamasının da sona erdiğini, bu ödenelerin 7-8 liraya düştüğünü belirten Mert, “Sağlık çalışanları hakkı olanı talep ediyor, tavandan, dönerden ziyade hakkı olanın verilmesini istiyor” dedi.
'Özel hastanelerde istifalar yaşanıyor'
Özel hastanelerde görev yapan sağlık emekçilerinin de zor durumda olduğuna işaret eden Mert, “Birçok yerde işten çıkarma, geride kalan sağlık çalışanlarının daha uzun çalıştırılması modeline geçildi. Bunun dışında maaşlar da düştü. Bu nedenle istifa eden çok sayıda sağlık çalışanı oldu” bilgisini paylaştı.