Covid döneminde Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yurttaşların 'kobay' olarak kullanıldığını iddia eden Prof. Dr. Cenap Ekinci'nin açıklamaları sonrası kurumlar harekete geçti.
Haber Merkezi
Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi'nde Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Cenap Ekinci'nin dün sosyal medya hesabı X'te yaptığı paylaşımlar gündeme damga vurdu. İddiaya göre 2020 yılında koronavirüs döneminde kentteki Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hastalar üzerinde denenen "Türk Işın Tedavi Yöntemi (TurkishBeam)" nedeniyle bazı hastalar yaşamını yitirdi.
Diyarbakırlıların "kobay" olarak kullanıldığını, yakınlarına bu konuda bilgilendirme yapılmadığını söyleyen Cenap Ekinci, "Diyarbakır'da kaç vatandaşın tedavisi kesilerek kobay yapıldı?" diye sordu.
Ekinci şunları yazdı:
"Diyarbakır Havaalanına valiliğe bildirilmiş özel bir uçak iner. İçinde başında özel bir hastanede görevli tanınmış Göğüs Hastanesi Prof'u bir şahıs başkanlığında 5 kişi sağlıkçı ve iki sivil iner. Havaalanında valilikçe karşılanan bu ekibin adresi Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi'dir. Doğrudan hastaneye ulaşan ekibi Sağlık İl Müdürü C.T. ve Başhekim E.B. karşılar. Ekibin amacı Covid-19 virüsünü kanda ilaçsız tedavi edebilen bir cihazı Sağlık Bakanlığı'na satmak.
Bakanlık bu cihazı almak istememektedir çünkü bunun bilimsel bir yanı yoktur. Ve dünyada henüz uygulanmadığı gibi, cihazla ilgili hiçbir deney ve faz çalışması yapılmamıştır. Ekibin başındaki M.S. (bakan yakını) ısrarla cihazı denemek ve bir an evvel raporlamak istemektedir.
Hasta üzerinde denenecek bu yöntemi hiçbir hastane kabul etmez. Ne hikmetse Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi kendi hastaları üzerinde denemeyi kabul eder. 3 gün boyunca hastalara ve yakınlarına bilgi verilmeksizin bu deneyler yapılır. Hastane önünde basın canlı yayın kameraları önünde en tepeye sunum yapılmak istenir. Ancak Bakanlık buna müdahil olmaz. Ancak Sağlık İl Müdürü, Başhekim heyet ile beraber kameraların karşısına geçer ve ülkeye duyurulur. Adını Türk Işını verdikleri bu tedavinin başarısını dünyaya olan ederler.
Her sabah özel uçakla gelip akşam eve dönen bu ekibin başındaki kişiyi tanıyorum. Sözde 'Türk Işını' ile tedavi olan hastaların bir kısmının vefat ettiğini biliyorum. Bu cihazı bakanlık satın almadı ve kullanmadı. Diyarbakır'da kaç vatandaşın tedavisi kesilerek kobay yapıldı? Bunun sorumluları kim? Özel uçak kime ait? Diyarbakır neden seçildi? Halk neden kobay yapıldı? Bakan yakını bu işin neresinde?"
'Göstere göstere yaptılar, gizli değil'
Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Cihan Tekin, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Baysal ve Gazi Üniversitesi Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Hikmet Selçuk Gedik ile 26 Haziran 2020'de kameraların karşısına geçerek "tedaviyi Diyarbakır'da ilk kez uyguladıklarını" anlatmıştı. "Türk Işın Tedavisi Yöntemi"nin Covid-19 tanısıyla yatan 46 yaşında erkek hastaya uygulandığı açıklanmıştı.
İddialara ilişkin Mezopotamya Ajansı’na konuşan Cenap Ekinci ise "Benim iddiam orada duruyor ve delilerde orada. Adamlar zaten gizli yapmadılar göstere göstere yaptılar. Memleketin sahipsiz olduğu dönemdi. Bizde bunu birkaç kere gündeme getirdik ama ilgilenen kimse de yok. Durum gerçektir, boş bir iddia değil" diye konuştu.
'Bunu yapan bir bakan yakını'
Hayvan deneyleri yapılmadan, yasal olarak onay alınmadan, Sağlık Bakanlığı'nın izini alınmadan özel uçağın sabah gelip akşam döndüğünü söyleyen Ekinci şunları söyledi:
"Uçak özel bir şirkete aitti. Bunu yapan özel bir şirket… Vahim bir durum gerçekten... Bunu yapan M.S. adlı bir bakan yakını. 4 gün boyunca özel uçakla Diyarbakır'a gidip geldi. Hayvan deneyi yapılmamış, bakanlık onayı alınmamış, özel uçak sabah gelip akşam gidiyor. Bunu hastane önünde bütün Türkiye'ye basın açıklaması yaptılar. Bu kaç hastaya uygulandı? Tedavi protokolleri kesildi mi? İyileşti denildi, iyileşen bu hasta kim, ismi ne? Şuan nerede başka kaç hasta var? Tüm bunların bulunması gerekiyor."
Diyarbakır Barosu ve Tabip Odası'ndan iddialara tepki: 'Bu uygulama ile tedavi edilen kaç hasta oldu?'
Diyarbakır Barosu, iddialara ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı.
Sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı açıklamada baro "Covid-19 pandemisi döneminde, bilimsel olarak kabul görmemiş tedavi yöntemlerinin Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kovid hastaları üzerinde uygulandığı ve bu yöntemle insanların yaşamını yitirdiği yönündeki iddia ve haber içerikleri üzerine, Diyarbakır CBS'na konunun soruşturulması için suç duyurusunda bulunulmuştur. Diyarbakır Barosu olarak, iddiaların ve hukuki sürecin takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Tabip Odası ise sürecin takipçisi olacaklarını ifade ederek, kaç hastanın uygulamaya maruz bırakıldığını bakanlığa sordu. Odanın bakanlığa yönelttiği sorular şöyle:
- Bu araştırmadan Sağlık Bakanlığı'nın haberi var mıdır?
- Yine bu araştırmadan Covid Bilim Kurulu'nun haberi var mıdır?
- Bu tedavinin uygulanması için yasal bir izin alınmış mıdır? Alınmışsa hangi kurum üzerinden alınmıştır?
- Açıklamada adı geçen uçak kime aittir?
- SGK ile anlaşmalı medikal malzeme satan şirketlerin burada rolü nedir?
- Bu deney için neden Diyarbakır EAH seçilmiştir?
- Deneye göz yuman yetkililer sonradan hangi terfileri almıştır?
- Medikal tedavi kesilerek bu uygulama ile tedavi edilen kaç hasta olmuştur? Bu hastalarda klinik seyir nasıl sonuçlanmıştır?
'Bilim Kurulu'nda gündeme getirilmedi'
soL, söz konusu dönemde Bilim Kurulu üyesi olan İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alpay Azap'a konunun kurulda gündeme getirilip getirilmediğini sordu. Koronavirüs dönemindeki çalışmaların bakanlık onayıyla yapıldığını da hatırlatan Azap, konunun kurulda gündeme getirilmediğini dile getirdi.
Türk Tabipleri Birliği'nin de konuyla ilgili açıklama yapması bekleniyor.
