Kadın cinayetleri giderek artarken, siyasilerin ve kurumların açıklamaları bu tablonun ortaya çıkmasına neden oluyor, cinayetleri meşrulaştırıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı da, kadın düşmanlığı yapan sözleriyle gündeme gelmekte kararlı. Başkanlığa bağlı Diyanet TV’de yayımlanan "Dini Gündem" isimli programda tartışma yaratacak ifadeler kullanıldı.
Programın 161’inci bölümü, “Evliliğe ilk adım” temasıyla gerçekleştirildi. Programa Diyanet'e bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu uzmanları Mahmut Dilek ve Ömer Tiryaki konuk alındı.
BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre, Din İşleri Yüksek Kurulu uzmanları, evlenme niyeti olsa dahi çiftlerin, "pazarda boy gösterir gibi el ele dolaşması ve sarılmasının yasak olduğunu" belirtti.
"Çiftlerin evlilikle ilgili konuşmak için buluşabileceği ancak bu konuşmanın da toplum içinde gerçekleştirilmesi gerektiği" kaydedildi. Flört sürecinin ardından gerçekleştirilen evliliğin, “anormal bir şey” olarak değerlendirildiği programda, “Flört aşamasında duygusal yakınlık oluyor. İşin içinde duygusal yakınlık girince karar aşaması atlanıyor” denildi.
Cinayetleri gerekçelendirdiler
Programın en çarpıcı bölümü ise “Flörtün yol açabileceği sonuçlar” bölümü oldu. "Flört edilmesinin kötü olduğunu" söyleyen, bunu “otogara atılan ölü bebekler ve kürtaj” ile açıklamaya çalışan Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri, “Flört aşamalarının ileri aşaması gizli yapılıyor. Flört yaparken hamile kaldı, sonra başka bir erkekle evlendi. Mezhep karışıklığı başladı” ifadelerini kullandı.
Programda, “Evlenme niyetindeki kişiler geçmişteki hatalarını birbirlerine anlatmalı mı?” sorusuna “erkeğin evleneceği kişinin eski sevgilisi ile karşılaşmasının cinayete varan hadiselere yol açabileceği” yanıtı verildi. Yani programda cinayetlere kılıf uydurdu, gerekçelendirdi.
Kadın cinayetleri meşrulaştırılıyor
Kadın cinayetleriyle ilgili raporlar kadınlara yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin yaygınlaştığını, sayısının giderek arttığını ortaya koyuyor.
2003 ile 2017 yılları arasında kadın cinayetlerinde yaklaşık yüzde 392 oranında bir artış yaşandı. Bu cinayetlerin çoğu, kadınların birlikte yaşadığı kişiler ya da ayrılma aşamasında olduğu eşleri tarafından işlendi.
İçişleri Bakanı da kadınları suçlamıştı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 21 Kasım'da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtlamış, kadın cinayetlerine de değinmişti.
Yerlikaya, kadın cinayetleriyle ilgili soruyu yanıtlarken öldürülen kadınları suçlamıştı. Bakan, "Koruma kararı olmasına rağmen geçen sene 32 hanımefendi şuradaki ikazımıza uymadan, kapıya adam gelince açmış, içeride vurmuş onu" ifadelerini kullanmıştı.
'Öldüren kadar ölenler de suçludur'
Bakan bu konunun tek örneği değil.
Benzer açıklamalar daha önce de AKP'li isimlerce yapıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Ekim ayı Olağan toplantısında söz alan AKP'li Latif Aydemir de, katledilen kadınları suçlamış, “Hanımlarımızı, kadınlarımızı tenzih ediyorum ama… Bir kısmı bayanlar olmak üzere erkeklerin de çoğunda öldüren kadar ölenler de suçludur” demişti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ekim ayı oturumunda konuşan AKP’li Meclis Üyesi Işıl İlgin Oktay ise İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'i vahşice öldüren Semih Çelik'in katlettiği genç kadınlarla da "nevrotik flört" ilişkisi içinde bulunduğunu öne sürmüştü.
Münferitleştirme stratejisi
Kadın Dayanışma Komiteleri (KDK) bunun bilinçli bir stratejiyle yapıldığını öne çıkarıyor.
Cinayetleri münferitleştirmek için bu ve benzeri açıklamalar yapılarak toplumun öfkesi başka noktalara kanalize edilmek isteniyor.
KDK 2. Kurultayı’nda konuşan TKP PM üyesi ve KDK temsilcisi Hande Gündoğdu Türkiye’de kamuoyunu çok rahatsız eden ve yetkilileri acz içinde gösterebilecek tüm olaylarda iktidarın kadını ve kadınlık rollerini sorguladığını belirtmişti. Gündoğdu kadına yönelik şiddete ilişkin yapılan bu açıklamaların kendisinin kadına şiddet içerdiğine dikkat çekmişti. Bunun bir strateji olduğunu söyleyen Gündoğdu tepkinin örgütlenip sisteme ya da iktidara yönelmesini engellemenin bir aracı olarak kullanıldığını ifade etmişti.