Sağlık alanında örgütlü sendikalar ve sivil toplum kuruluşları, kamuda çalışan diş hekimlerinin iş bırakma eylemine destek amacıyla Ankara İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Ankara Tabip Odası, Ankara Diş Hekimleri Odası, Ankara Aile Hekimliği Derneği, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, HEKİMSEN, Genel Sağlık İş Sendikası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın üye ve yöneticileri katıldı.

Diş hekimleri ellerinde, "Diş çekeriz, dert çekeriz artık yeter, isyan ederiz", "5 dakikada yapamayız dişi, MHRS bilmiyor işi", "Hekime değil, sisteme müdahale edin" yazılı dövizler taşırken, “Susma sustukça, geliyor vardiya” sloganları attı.

Ankara Diş Hekimleri Odası adına konuşan Ankara Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Er, şunları söyledi:

"Sağlıkta Dönüşüm Programı’ adı altında yıllar önce başlatılan ve giderek içinden çıkılmaz bir hal alan mevcut sağlık sistemi, diş hekimlerinin de diğer sağlık çalışanları gibi yorgun, mutsuz ve tükenmiş bir hale getirmiştir. Nitelikten çok, nicelik esasına dayanan, denetlenmesi ve sürdürülebilirliği imkansız olan bu sistem meslektaşlarımızı ağır çalışma koşulları altında bırakmakta, halkımızın nitelikli ağız ve diş sağlığı hizmetine ulaşmasını engellemekte ve toplum sağlığını tehdit etmektedir."

Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Sekreteri Veli Karabacak ise açıklamasında, "Sağlık sisteminin temel taşlarından biri olan ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan sağlık emekçileri, bütün meslek gruplarında olduğu gibi yıllardır süregelen hak kayıpları ve adaletsizlikler karşısında artık tükenmiş haldedir. Çalışma koşullarımızın uygun olmadığını haykırmaktayız. Ağız ve diş sağlığı hizmeti verirken randevu sürelerinin yetersiz olduğunu ifade etmekteyiz. Hasta mahremiyetinin önemini belirtmekte, bir odada 2-3-4 ünit ile muayene yapılamayacağını dile getirmekteyiz" ifadelerini kullandı.

Hekim Birliği Genel Başkan Yardımcısı Özgür Öz ise iş bırakma eyleminin nedenlerini şöyle sıraladı:

"Her geçen gün artan sorunlarla baş etmeye çalışırken, mesleğimizi sürdüremez hale geldik. Halkımıza nitelikli sağlık hizmeti sunmak için çabalıyoruz, ancak mevcut çalışma koşulları bizi tükenme noktasına getirdi. MHRS sisteminde aşırı hasta bakmaya zorlanıyoruz. 10-15 dakikalık randevu süreleriyle dolgu, kanal tedavisi gibi işlemleri hakkıyla yapmamız mümkün değil. MHRS sisteminin sürdürülebilir hale getirilmesini istiyoruz."

İstanbul: Hekimler sorunları sıraladı

İş bırakan ağız ve diş sağlığı emekçileri, İstanbul'da ise Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi önünde açıklama yaptı.

Açıklamada, "Sağlıkta dönüşüm programının sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarına yönelik etkilerini günümüzde çok daha derinden yaşamaktayız. Ekonomik darboğaz gerekçe gösterilerek tasarrufun öncelikle kamudan ve kamusal hizmet veren emekçilerden başlanarak yapılması sadece özlük ve mali haklarımızı değil nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmetini de etkilemektedir. Sağlık emekçisi ve halkı karşı karşıya getiren bu sistemde en çok zarar görenlerin başında ağız ve diş sağlığı alanında çalışan kamu emekçileri gelmektedir" denildi.

Diş hekimleri, başlıca sorunlarını şöyle sıradı: Mesleki özerklik yitimi, emeğinin karşılığını alamama, MHRS sisteminin çökmüş olması ve sağlık hizmetlerine ulaşamama, kullanılan malzemelerin kalitesinin düşük olması, altyapı ve öğretim üyesi olmadan açılan üniversiteler, sağlık hizmetine popülist yaklaşım, mesleki gelişimin desteklenmemesi yönetici baskısı, mobbing ve angarya, esnek çalışma modelleri...

Fotoğraf: ANKA

İzmir: 'Bugün yapılan uyarı eylemidir'

İzmir Eğitim Diş Hastanesi önünde yapılan basın açıklamasını ise Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol okudu. Doğruyol, şunları söyledi:

"Kamu kurumlarımızda uygulanan performans sistemiyle, ne kadar iş o kadar para anlayışıyla sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmiş olması hekimlerimizi zor durumda bırakmaktadır. Kamuda bulunan pek çok diş hastanesinin fiziki yetersizliği, çalışma koşullarının zor olması, personel sıkıntısı, bazı kurumlarımızda çalışanlara uygulanan psikolojik baskı çalışanlarımızın ve siyasilerin kamu kurumlarına müdahalesi çalışanlarımızın çalışma huzurunu da bozmaktadır. Kamuda hizmet veren diş teknisyenlerimizin hizmet verdiği diş laboratuvarlarının fiziki koşullarının yetersiz olması, kullandıkları kimyasalların kanserojen etkisinin olması, meslek hastalıklarına maruz kalmalarına rağmen laboratuvarların riskli birim olarak değerlendirilmemesi de diş teknikerlerine yapılan bir haksızlıktır."

"İzmir Eğitim Diş Hastanesi'nin depreme dayanıksız raporları olmasına ve acilen boşaltılması gerekliliğini herkesin bilmesine rağmen, halen boşaltılmamış olması çalışanlarımızın psikolojisini bozmuştur" diyen Doğruyol, sözlerini şöyle tamamladı:

"Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir kamu kurumu olan Alsancak Ağız Diş Sağlığı Merkezi'nin yangın merdivenin bile olmadığını biliyor musunuz? Özetle söylemek gerekirse, yapılacak çok iş var. Yapılacak düzenlemeler için komisyonlar kurulmalı o komisyonlarda mutlaka meslekle ilgili odalar, dernekler ve sarı olmayan sendikalar yer almalıdır. Yoksa ben yaptım oldu mantığıyla yapılan düzenlemeler yeni sorunları da beraberinde getirmektedir. Bugün yapılan bir günlük iş bırakma eylemi, diş hekimlerimiz başta olmak üzere, teknisyenlerimizden teknikerlerimize, güvenliklerimizden işçi kadrosunda olan çalışanlarımıza kadar her birinin özlük ve mali haklarını hatırlatmak için yapılmış olan bir uyarı eylemidir."

Fotoğraf: ANKA

Çayırhan işçileri Maliye Bakanlığı'nın kapısına dayandı: Özelleştirmeye dur de!