Depremzedelerin seçme hakkı için TKP'nin başvurusuna YSK'den yanıt: 'Ayrıca yapılacak bir işlem yok'

TKP PM üyesi Ali Rıza Aydın YSK'nin seçmenlerin seçme hakkının kendi ellerinde olmayan afet koşulları nedeniyle riske girdiğini dikkate almadığını vurguladı.

Haber Merkezi

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından milyonlarca depremzedenin seçimlerde oy kullanma hakkının riske girmesi üzerine Türkiye Komünist Partisi (TKP), Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvurmuş ve gerekli önlemlerin alınmasını istemişti.

TKP'nin YSK'ye sunduğu dilekçede devletin tüm yurttaşlar için seçimlerde oy kullanma hakkını güvence altına almakla sorumlu olduğuna işaret edilmiş ve "Milyonlarla ifade edilen depremzede yurttaşlarımızın gerekli koşullar yaratılarak oylarını kullanmasının sağlaması amacıyla gereğinin ivedilikle yapılması bilgilerinize sunulur" denilmişti.

YSK'den yanıt: Şu aşamada ayrıca yapılacak işlem yok

YSK 19 Nisan'da verilen dilekçeye verdiği 22 Nisan tarihli yanıt kararında 13 Mart tarihli kararını hatırlattı ve depremzedelerin oy kullanmaları için gerekli tedbirlerin alındığını öne sürerek "Şu aşamada ayrıca yapılacak bir işlem olmadığına" karar verdiğini bildirdi.

TKP Parti Meclisi Üyesi Ali Rıza Aydın YSK'nin bu kararına ilişkin "gerekli önlemlerin alındığı söyleniyor ama somut durum bunu doğrulamıyor" dedi. 

Aydın bölgedeki seçmenlerin seçme hakkının kendi ellerinde olmayan afet koşulları nedeniyle riske girdiğini YSK'nin dikkate almadığını vurguladı.

'YSK kararındaki önlemler somut durumdaki sorunları çözmüyor'

Aydın soL'a yaptığı açıklamada şunları belirtti:

"Deprem bölgesindeki seçmenlerin seçmen kütükleri ve oy kullanımları hakkında Türkiye Komünist Partisi olarak yaptığımız başvuruya YSK tarafından verilen yanıt sorunu çözmemekte.

YSK yanıtında, 13.3.2023 tarihli 'Yurtiçi seçmen kütüğünün güncelleştirilmesi usul ve esasları hakkındaki' kararın deprem bölgesindeki seçmenlerle ilgili bölümü yineleniyor. TKP başvurusu ise bu YSK kararı dikkate alınarak, karar tarihinden bir ayı geçen süre sonra 19.4.2023 günü yazıldı.

Yazının dayanağı, YSK kararına karşın deprem bölgesinde yaşamını sürdürmek zorunda kalan ya da bölgeden göç etmek zorunda kalan afet mağdurlarının seçme hakkını kullanamamaları konusunda durumlarının değişmemesi. Yani YSK kararındaki önlem ve önerilerin somut durumdaki sorunları çözememesi.

YSK’nin 22.4.2023 tarihli yanıt kararında, gerekli önlemlerin alındığı söyleniyor ama somut durum bunu doğrulamıyor. YSK,  seçmen kütüğünü güncelleştirme konusunu olağan durumlardaki gibi seçmenin bireysel başvurusuna bırakıyor, yıkım ve yaşam mağdurlarını sorumlu tutuyor. Bölgedeki seçmenlerin seçme hakkının kendi ellerinde olmayan afet koşulları nedeniyle riske girdiğini dikkate almıyor.

Oysa bölgede kayıtlı seçmenlerin, bölgede yaşasın ya da göç etmiş olsun fark etmiyor, can derdi, yaşam derdi, beslenme ve barınma sorunları, çalışma ve ekonomik sorunları oy kullanmaları konusunda ciddi belirsizlik ve boşluk yaratıyor. 
Bu belirsizlik ve boşluk afet mağdurunun bireysel sorumluluğuna bırakılmayacak derecede büyük. Çözümü bulacak olan da devlet, hesabı soracak olan halk.

Zaten adaletsiz bir seçim hukuku ve sistemi içindeyiz. Bu düzende afet mağdurlarını siyasetsizliğe itmenin yanıtı bölgedeki ve tüm ülkedeki halkımızın her şeyi değiştirmek için ayağa kalkmasıyla verilecek."