Depremin yoğun olarak etkilediği şehirlerde eğitim birinci haftasını geride bırakırken bir dizi boşluk ve sorun da devam ediyor. Depremden diğer illere kıyasla daha çok etkilenen Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay "3. kategori iller" olarak tarif edilmiş ve depremin meydana geldiği diğer 8 ilden ayrı olarak daha geç başlamıştı eğitim-öğretim sürecine. Depremden daha çok etkilenen 4 il ve 22 ilçede 27 Mart tarihinde başlayan yeni eğitim-öğretim sürecindeki deneyimleri, Eğitim-İş Sendikası Hatay 2 No'lu şube başkanı Hüseyin Ateş ile soL okurları için konuştuk.
'Okullar hazırlıksız açıldı'
Okulların açılması için gerekli alt yapı tamamlanmış mıydı? Deprem bölgeleri eğitim ve öğretim sürecine hazır mı?
Hatay'da depremin etkisini şöyle ifade edebilirim; Antakya’nın %80'i hasarlı, Samandağ %80 hasarlı, Kırıkhan % 70 hasarlı, Hassa %60 hasarlı, İskenderun % 60 hasarlı, Arsuz %80 hasarlı.
Erzin, Dörtyol, Payas, Reyhanlı, Yayladağı, Altınözü ilçeleri az etkilendi. Buna rağmen az hasarlı olan ilçelerle birlikte Arsuz gibi ağır hasar almış ilçesinde eğitim öğretimin aynı zamanda açılması bizi başka şeyler düşünmeye sevketti.
'Özel okullar daha fazla öğrenci kaybetmesin diye...'
Kervan yolda düzülür mantığı ile ve özel okulların daha fazla öğrenci kaybetmemesi için bakanlık üzerinde baskı oluşturuldu ve okullar hazırlıksız bir şekilde açıldı. Özel okullar bu sayede gelecek yılın kaydını da yapmış oldu. Bazı okullarda ilk hafta veliler öğrencileri deprem korkusuyla okula göndermedi. Haklı da çıktılar. Perşembe günü merkez üssü Arsuz olan deprem oldu.
Barınma sorunu çözüldü mü?
Evi hasarlı ya da yıkılmış öğretmenlere barınma olanağı sağlanmadı. Arsuz’da sorarsanız otellerde 30, çadır ve konteynerlerde toplam 70-80 kişinin barınacağı yer tahsis edilmiş. Bununla baş edemeyen Milli Eğitim Bakanlığı mazeret tayinlerini tekrar açtı. Öğretmen eksik, hasarlı okullardaki öğrencilerin başka okullara nakli planlanmış ancak nasıl ulaşacağı düşünülmemiş. Hasarlı binalar tehlike arz ediyor. Bunun yanında ağır iş makinaları sürekli caddelerde kontrolsüz hafriyat taşıyor. Kısa süre içinde çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları, astım, bronşit gibi hastalıkların sıkça görüleceğini düşünüyoruz. Pandemi döneminde maske kullandık ama deprem bölgesinde şimdi de kullanılması şarttır diye düşünüyorum.
'Önce çadır sınıflar dediler sonra binalarda eğitime başladılar'
Hasarlı binalar konusunda bir veriye sahip misiniz? Okulların durumu nedir?
Hasarlı binaların tespiti yapıldı. Bizlere de açıkladılar. Bahsi geçen hasarlı okullarda eğitim öğretim yapılmıyor. İki hafta önce yetkililerle konuştuğumuzda eğitim öğretim çadır sınıflarda yapılacak denildi. Sayın Millî Eğitim Bakanı ilimizde gerçekleştirdiği ziyaret sırasında eğitimin binalarda yapılmasına karar verildi. Bu kanıya hangi bilimsel inceleme sonucunda varıldı anlayamadık.
Çocukların psikolojik durumlarına dair bir çalışma var mı?
Çocukların psikolojisi ile ilgili hiçbir çalışma yok. Oyuncak dağıtmakla, yiyecek ya da elbise vermekle bu işler hallolur sanıyorlar.
Peki ne gibi acil ihtiyaçlar var. Neler yapılmalı?
Eğitim öğretim için gerekli araç gereçler var ancak okullarda temiz suya erişim ve öğrencilerin beslenmesi sağlanmalı. Psikolojisi bozulan eğitim çalışanlarına hiçbir koşul aranmadan tayin hakkı tanınmalı. Deprem bölgesinde çalışan zorunlu hizmet yükümlüsü olan eğitim çalışanlarının zorunlu hizmet yükümlülüğü kaldırılmalı. Depremin meydana geldiği illerimiz en az beş yıl zorunlu hizmet bölgesi olmalı, eğitim çalışmalarına ek hizmet puanı verilmeli. Deprem bölgesinde görev yapan eğitim çalışanlarının maaş ve ders ücretleri % 50 arttırılmalı. Yeni gelen öğretmenlere ve evi yıkılan eğitim çalışanlarına bir an önce konteyner ve kalıcı konut tahsis edilmelidir.
Bundan sonra yapılacak okul binaları sağlam zeminde ve en fazla iki kat olmalı diye düşünüyoruz. Deprem bölgesinde çalışan öğretmenler için ara tatillerde kısa süreli de olsa rehabilite edici etkinlikler yapılmalı. Çünkü ''Eğitim, refah anında bir süs, felaket sırasında bir sığınaktır.'
