Çeşme TKP’den Alaçatı Port için suç duyurusu

Türkiye Komünist Partisi Çeşme Örgütü Alaçatı Port Projesi için suç duyurusunda bulundu. Basın açıklamasında Çeşme Belediyesi’nin de projede suç ortağı olduğu belirtildi.

Haber Merkezi

İzmir’in Çeşme İlçesi Alaçatı sulak alanında devam eden Alaçatı Port inşaatlarına tepki gösterilmiş, kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile durdurulması istenmişti.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Çeşme Örgütü de Alaçatı Port Projesi için suç duyurusunda bulundu. TKP Çeşme İlçe Örgütü tarafından Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı’na UYAP üzerinden yapılan suç duyurusunda, Alaçatı Turizm Yatırım ve İşletme A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında hukuki işlem yapılması istendi.

Gündem Çeşme'den Denizhan Güzel'in haberine göre, Çeşme Adliyesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında  TKP Çeşme İlçe Örgütü adına konuşan Serhat Gökdoğan, Çeşme Belediyesi iştiraki olan Alataş Alaçatı İmar İnşaat şirketinin de suça ortak olduğunu dile getirdi.

Çeşme Kadın Dayanışma Derneği’nin de destek verdiği basın açıklamasında konuşan Gökdoğan, "Benim memurum işini bilir. Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz ile başladı Neoliberal kapitalist saldırı. Devamında bir kereden bir şey olmaz diyerek taciz ve tecavüzler aklandı, rant için kanunlar yetmez ise gecelik, kanun hakkında kararnameler ile rant kapısı ardına kadar açıldı" dedi.

Açıklama şöyle:

"2002 yılından 2012 yılına kadar ülkemize akıtılan yıllık ortalama 30 Milyar dolar ile beton yığınlarının arasında kaldık. Para taşa, betona gömüldü, başta özelleştirmeler ile sanayimiz çökertildi. Rant ve para öncelik oldu. Ve bir kez rant ön koşulu ile başladınız mı dönen çarklar durmaz.

Doğa, çevre, doğal yaşam neymiş ki. Bilmezler, bilseler de umursamazlar. Çünkü para geliyor ya. 'Lüks' yaşam geliyor ya. Geneldeki bu gidişat, aynı gemide olanlar ile yerellerde devam etti, etmekte.

Çeşme, Çeşme’nin kalbine saplanan ticari limanı ile Rüzgar Enerji Santralleri ile otel ruhsatı ile adına residance dedikleri aslında lüks konut olan çok katlı binalar ile merkezi yerlerde yapılan kaçak inşaatlar ile her geçen gün geriye dönüşü mümkün olmayan tahribata uğramaktadır.

Yerel yönetimlerin asli görevlerinden birisi de, sınırları içerisinde doğayı, doğal yaşamı yani yaşam alanlarını korumaktır. Ama gemi aynı, yakıt patronlardan olunca bahaneler de hemen üretiliyor.

RES inşaatlarında yaşamıştık. Dönemin belediye başkanı ruhsatı ben vermedim önceki başkan vermiş.

Şimdi de Alaçatı Port inşaatlarının ruhsatlarını ben vermedim, önceki yönetim (Alaçatı belediyesi) vermiş açıklaması yapmış ŞEHREMİNİMİZ.

Doğrudur; önceki yönetimlerin vermiş oldukları izinler ve o izinler ile devam eden işler, inşaatlar eğer ki sizce yanlış ise derhal durdurma yetkiniz vardır. Durdurmuyorsanız yapılanı onaylıyorsunuz demektir.

Bir de ŞEHREMİNİMİZ demiş ki; keşke meslek odaları açıklama yapmadan önce bana durumu sorsalardı. Önceki dönem başkanı Alaçatı Port projesini dava ettiği için İzmir Mimar Odası ile küstü. Peki ya siz? Seçildikten sonra meslek odalarını davet edip de Çeşme'de yapılacak olanlar için sizin görüşlerinize başvuracağım, size ihtiyacım var dediniz mi? Yoksa her şeyi ben bilirim kimse konuşmasın mı dediniz?

Yapmayın bir kere de sözünüz ve yaptıklarınız bir olsun.

Her şey Çeşme ve ülkemiz için olsun.

Her şey toplum için, emek ve emekçiler için olsun.

Evet; Şehremin olarak siz bu inşaatların durdurulması adımını atmadınız ve dahası bu katliamı yapan şirkete Çeşme belediyesi olarak ortaksınız ,yönetimde bu işe hayır demediniz.

O halde biz de, Türkiye Komünist Partisi olarak her zaman ve her şartta görev kabul ettiğimiz insanca bir yaşam için gerekli koşulların oluşturulması ve var olanı da korumak için gereğini yapmak üzere ilk adımımızı atıyoruz."