Sulak alanda başlatılan Alaçatı Port inşaatına tepkiler sürüyor: Seyirci kalmayacağız!

İzmir’in Çeşme İlçesi Alaçatı sulak alanında devam eden ve tepki çeken Alaçatı Port inşaatlarının durdurulması istendi.

Haber Merkezi

İzmir’in Çeşme İlçesi Alaçatı sulak alanında devam eden Alaçatı Port inşaatlarına tepki gösterilerek, kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile durdurulması istenmişti.

Şehir Plancıları ve Mimarlar Odası İzmir Şubeleri,inşaat faaliyeti hakkında suç duyurusunda bulunacağı da duyurmuştu. Odalar, bölgede yeni bir kıyı kenar çizgisi tespiti yapılmadan yeni inşaat faaliyetlerine başlandığını ve su kotunun derinleştirilerek kanal açıldığını söylemişti.

'Patronlar her türlü krizi fırsata çeviriyor'

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Çeşme Örgütü de konuyla ilgili yaptığı açıklamada projeye tepki gösterdi. "Patronların her türlü krizi fırsata çevirerek, biz emekçilerin nefes alma hakkını dâhi elimizden almalarına ve yaşam alanlarımızın boğulmasına seyirci kalmayacağız!" denilen açıklama şöyle:

'AlaçatıSulakAlanı' ülkemizin önemli doğalalanı olup korumaya bağımlıdır. Bu bölge, nesli tükenmekte olan kuş türlerinden tutun da birçok kuş türü ve endemik bitkinin görüldüğü, korunduğu, yaşadığı bir yerdi! 

2002 yılında başlayan Alaçatı Port Projesi’nin tanıtımında bu önemli doğal alanımız, bakın aslında nasıl bir yermiş? 

'Port Alaçatı, Çeşme yarımadasının güneyinde, Karşıyaka Azmağı’nın batısında kalan bataklık vasıflı bir arazi üzerine kuruldu. Kutlu Aktaş barajının kurulmasından sonra tatlı su akımından mahrum kalan bu azmak bolgesi artık balıkların yumurtlama ve balıkçıl ve göçmen kuşların konaklama noktası olmaktan çıkmıştı. Port Alaçatı projesinin başlaması ile doğal azmağın da ıslahı yavaş yavaş gerçekleşti; bölgeye temiz su akımı sağlandı ve doğal yaşam her geçen yılla beraber tekrar bu bölgeye geri gelmeye başladı. Bugünlerde artık suyun içinden göklere fırlayan balıkları, kışaylarında bölgeyi ziyaret eden flamingo ve diğer büyük balıkçıl kuşları gören insanlar pek şaşırmıyorlar. Böyle bir modern yerleşim projesini hayata geçirirken aynı zamanda bölgedeki  doğal yaşamı da tekrar hayata geçirebilmiş olmak, Port Alaçatı ekibinin en büyük gurur kaynağıdır.'

Bu çarpıtmanın yapılabildiği sistem sadece kapitalist düzendir. 

Kapitalizmde önce rant vardır. Rant 'kalkınmanın' önkoşuludur. Ve birkez rant önkoşulu ile başladınız mı dönen çarklar durmaz. Doğa, çevre, doğal yaşam neymiş k! Bilmezler, bilseler de umursamazlar. Çünkü para geliyor ya. 'Lüks' yaşam geliyor ya. Milyonluk yatlarını evlerinin önüne bağlayacaklar ya.

Gerisi 'onları' ilgilendirmiyor. Peki 'onlar' kimler mi? 

Onlar, asgari ücretlinin maaşının artmaması ve hatta asgari ücretin bile çok olduğunu söyleyen ama bir öğünde asgari ücret harcayanlardır. 

Onlar, emekçinin hakkını araması yerine 'hamdolsun bugün de ekmek alabildik' demelerini öğütleyip laikliğin ayaklar altına alınmasını sağlayanlardır. 

Onlar, ülkemizin bağımsızlığı yerine, emperyalizm ile işbirliği içinde daha çok kazanmanın peşinde olanlardır.

Onlar, para için kan ve gözyaşı döktürenler! 

İşte bu sermaye sahipleri doğamızı da kendi malları gibi görüyor, kanun ve yönetmelikleri kendi çıkarları için değiştiriyorlar. 1.derece SİT alanı olan Alaçatı Koyu’nun SİT derecesi, meslek odalarımızın itirazlarına rağmen düşürülmüştür. Bu önemli yer, yukarıdaki gibi 'bataklık alan' olarak gösterilmiş ve bu 'müthiş proje' Alaçatı Port Evleri yapılmıştır! 

Üstelik bu proje, doğayı ve çevreyi korumak için halka karşı sorumlu olan Çeşme Belediyesi’nin ortaklığı ile hayata geçirilmiştir! 

İçinde yaşadığımız kriz döneminde, beyefendilerin yatlarının boyları büyümüş olmalı ki Alaçatı Koyu’na yeni kuş türü getirmişler. Ne diyelim adına Flaminexcavatör uygun mu? 

Patronların her türlü krizi fırsata çevirerek, biz emekçilerin nefes alma hakkını dâhi elimizden almalarına ve yaşam alanlarımızın boğulmasına seyirci kalmayacağız! 

Tüm Çeşmelileri, hepimize ait olanlara sahip çıkarak, bir araya gelmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz."