Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır Anonim Şirketi, Eskişehir’in Tepebaşı ve Mihalgazi ilçelerine bağlı Alpagut ve Atalan mahallelerinde Alpagut-Atalan Altın-Gümüş Maden Ocağı ve Zenginleştirme Tesisi’yle siyanürlü maden araması yapmayı planlıyor.
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvuru dosyasındaki bilgilere göre alan, 28 endemik ve bir endemik olmayıp tehlike kategorisi önemli olan bitki, 61 omurgalı ve 128 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Tespit edilen endemik bitkilerden bir tür tehdit altında, bir tür tehdit altına girmeye aday ve diğer 26 tür ise en az tehdit altında kategorisinde bulunuyor.
Maden projesinin hayata geçirilmesi durumunda köylülerin geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin zarar göreceği kaydedilirken, Türkiye’de nadir görülen mikroklima iklim özelliğine sahip Sakarya Vadisi’nin bu özelliğinin zarar göreceği de diğer bir öngörü.
Doğal açıdan oldukça zengin olan alana maden ocağı yapılmasına köy halkı, meslek odaları, çevre dernekleri ve bazı siyasi partiler karşı çıkıyor.
Cengiz Holding’in bugün Alpagut’ta düzenlediği halkı bilgilendirme toplantısı da “Cengiz defol” sloganlarıyla bölündü. Eline mikrofon alan yurttaşlar bölgede maden ocağı kurulmasının olası zararlarına değindi.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü yurttaşlara 'provokatör' dedi
Jandarmanın yer yer köylülere müdahalede bulunduğu toplantıda AKP’li Mihalgazi Belediye Başkanı Zeynep Akgün ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hikmet Çelik’in sözleri sloganlarla kesildi, konuşmalarına izin verilmedi.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hikmet Çelik tepki gösteren yurttaşlara “Devlete parmak sallama” dedi. Çelik, “Provokatif eylemlere, galeyana gelmeyelim” diyerek protestoları durdurmaya çalıştı. Maden ocağıyla ilgili ÇED başvuru dosyasında dahi geçen bilgilerin “yalan yanlış” olduğunu söyleyen Çelik “Size bu yalan yanlış bilgileri aktaranlara itibar etmeyin” dedi.
Bürokratlar şirket sözcülüğüne soyundu, yurttaşlar kolluk gözetiminde tehdit edildi
soL’un konuştuğu yurttaşlar toplantıya refakat etmesi gereken Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün şirketin bir parçası gibi hareket ettiğini söyledi. Yurttaşlar, şirket yöneticilerinin kendilerine kolluk güçlerinin gördüğü yerlerde tehditler savurduğunu kaydetti.
Söz alan Mustafa isimli bir yurttaş, kolluk gözetiminde kendisinin bir şirket yetkilisi tarafından ölümle tehdit edildiğini söyledi:
“Jandarma komutanı üsteğmenim vardı, yanımda üstçavuş vardı; bu şirketin yöneticisi beni ölümle tehdit etti, ölümle!”
Kürsüye çıkan başka bir yurttaş da arıcılık yaptığını, maden olması durumunda bu işi yapamayacağını şu sözlerle anlattı:
“Bak ben arıcıyım. Daha arımı çıkartamayacağım maden olduğu zaman. Benim Türkiye’nin her yerine gider balım, her yere yollarım. Sakarya Vadisi bütün bitecek. Birkaç kişinin çıkarı için değil hepimiz birlik olalım.”
Son olarak toplantının usule uygun yapılmadığına ilişkin avukatlar tarafından tutanak tutuldu, bu tutanak bir dilekçe ile verilmek istendi. Şirket yetkilileri bu dilekçe ve tutanağı almadan alandan ayrıldılar.