Milli Eğitim Bakanlığı’nın Diyanet İşleri Başkanlığı’yla imzaladığı protokol kapsamında başlattığı “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesi ülke geneline yayılıyor.
Son olarak proje kapsamında İstanbul Bahçelievler’de ilk, orta ve lise olmak üzere tüm okullara çok sayıda imam ve müezzin ataması yapıldı.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara 3 Nisan’da gönderilen yazıda ÇEDES projesinin “daha sağlıklı” yürütülebilmesi gerekçesiyle okul-cami eşleştirilmesi yapıldığı bildirildi.
Her bir okuldan proje için bir öğretmen görevlendirilirken, ilçedeki her okul, yakınındaki birden fazla cami ve mescitle eşleştirildi. Bu cami ve mescitlerdeki imam-hatip, müezzin-kayyım ve diğer görevlilerin okullarda ÇEDES kapsamında çalışma yürütmesine ilişkin kaymakamlık onayı alındığına dair yazı da okullara gönderildi.
İlkokula 3 camiden 6 atama yapıldı
soL, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yazısının ek kısmında yer alan listenin bir bölümüne ulaştı. Ulaştığımız listedeki çoğu okulun birden fazla cami ve mescitle eşleştirildiği görüldü. Örneğin Ali Haydar Güner İlkokulu’na tam 3 camiden 6 imam-hatip ve müezzin görevlendirildi.
Şirinevler’e yakın Şair Zihni Ortaokulu ise 3 cami ve bir mescit ile eşleştirildi, bu camiler ve mescitten din görevlileri ÇEDES kapsamında okulda çalışma yürütecek.
Eğitim-İş Sendikası 1 Nolu Şube’ye bağlı Bahçelievler Temsilciliği Başkanı Oktay Yılmaz okul müdürlerinin, öğretmenlerin ve velilerin projeden rahatsız olduğunu, okullara gelecek imamların ne gibi etkinlikler yapacağını kimsenin bilmediğini dile getirdi.
Bahçelievler’de bayram öncesi "kaymakam gelecek" diye okul müdürlerinin alelacele toplantıya çağrılarak ÇEDES kapsamında söz konusu eşleştirmelerin ve görevlendirmelerin açıklandığını anlatan Yılmaz, toplantıda müdürlere “Bundan sonra ÇEDES projesi başlıyor” denildiğini dile getirdi.
'Süreç korkutuyor'
ÇEDES projesinin uygulandığı yerlerde öğrencilere mezarlık, cami temizletilmesi gibi örnekleri hatırlatan Yılmaz “Süreç korkutuyor” dedi ve imamların okullarda ne gibi projeler yapacağının halen belirsiz olduğunu, görünene göre bunun da din görevlilerinin inisiyatifinde olduğunu söyledi.
İlçede ÇEDES projesi için il milli eğitim geçen aylarda okullardan bir görevli öğretmen belirlemelerini istemiş ve bu öğretmenlerle bir toplantı yapılmıştı.
Daha sonra 3 Nisan’da okullar ilçe milli eğitimden gelen yazıyla cami ve mescitlerle eşleştirildiklerini öğrendiler. Hemen ardından 5 Nisan Cuma günü kaymakamın da katılacağı söylenerek okul müdürleri toplantıya çağrıldı. Bazı müdürler toplantıya katılmak istemedi ancak kaymakamın da katılacağı söylenince müdürler bunun bir zorunluluk olduğunu düşünerek katıldılar.
'Bayram öncesi toplantı tepkileri azaltma amaçlı'
Eğitim-İş temsilcisi Oktay Yılmaz, bayram tatili öncesi aceleyle yapılan toplantıda okul müdürlerine cami ve mescitlerden görevlendirilen isimlerin okullarında etkinlik yapabileceğinin açıklandığını ve resmi olarak ÇEDES’in ilçede başladığının ilan edildiğini söyledi.
Yılmaz “Ben toplantının yapılış tarihinin de tepkileri azaltmak amaçlı olduğunu düşündüm. Cuma günü, sonrasında bayram tatili, okullar kapalı” diye ekledi.
‘Manevi danışman, ağabey-abla deniliyor, bizim bunlara ihtiyacımız yok’
“Projenin ucu açık” diyen Yılmaz okullarda görevlendirilen imam ve müezzinler için “manevi danışman, ağabey-abla” gibi nitelemelerden söz edildiğini belirterek tepki gösterdi:
“Koçluk gibi, manevi danışman gibi, ağabeylerimiz-ablalarımız sözlerinden bahsediliyor. Amaç bu olarak gösteriliyor. Bizim okullarda din kültürü ve ahlak bilgisi dersimiz var, hayat bilgisi dersi var. Bizim bir danışmana ihtiyacımız yok. İkincisi bu kişilerin pedagojik formasyonu yok. Okullarda öğretmenlik yapmak için kanunen pedagojik formasyonununuz olması lazım. Bunlar ne yapacaklar? Bahçelievler’de 80 tane okul olsa 150-160 imam, müezzin atanmış. Bunlardan 15’i kötü niyetli de olabilir. Cemaatlerin, derneklerin neler yaptığı ortada. Bu ağabey-abla jargonu da zaten ‘FETÖ’den sevmediğimiz bir jargon. Okullarda buna ihtiyacı yok hiçbir çocuğun.”
‘Durum atanan imam ve müezzinlerin inisiyatifinde’
Okullara atanan cami, mescit görevlilerinin ne yapacakları da öğretmenler açısından bir muamma.
Yılmaz şöyle anlatıyor:
“Şu anki durum benim anladığım atanan imam, müezzinlerin inisiyatifinde. Çünkü kaymakamlık ve ilçe milli eğitim okullarla camileri eşleştirdim, görevliler de bunlar, siz başlayın, diyor. Ama gelecek imam okulda nasıl bir proje yapacak, ucu çok açık. O imam büyük ihtimalle okuldaki görevli öğretmeni arayacak, gelecek okula, ondan sonra okul müdürüyle, öğretmenle iletişim kurarak sınıf sınıf proje yapacak. Örnek veriyorum, diyecek ki, mezarlık ziyareti yapalım cumartesi günü toplanıp gidelim, ya da sabah namazına gidelim diyecekler. Projenin ismi ‘çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum’ ama o çevre ve değerlerin çerçevesi çizilmemiş. O görevlinin inisiyatifine bırakılmış.”
'Veliler de şikayetçi'
ÇEDES projesinin laiklik ilkesine aykırı olduğunu dile getiren Yılmaz, Eğitim-İş olarak bu konuda hukuki yollara başvuracaklarını, velilerden de dava açmak isteyenler olduğunu belirtti.
Hukuki mücadelenin yanısıra okullarda da projeye karşı bir duruş sergileyeceklerini ifade eden Yılmaz “Zaten ders saatlerimizde öğrenci vermemiz mümkün değil. Ama haftasonu bir etkinlik, proje düzenlerler. Velilerimizle konuşup göndermemeleri yönünde onları bilgilendirmeye çalışacağız” dedi.
‘Üç dört camiye bir okulu laboratuvar olarak verdiler’
Yapılan cami-okul eşleştirmesinin okulların camilere açılması anlamına geldiğini vurgulayan Yılmaz şunları kaydetti:
“Aslında proje okulla cami arasında değil, okulları camilere açma sözkonusu. Üç dört tane camiye bir okulu laboratuvar gibi verdiler. O camilerdeki üç dört görevli kendi aralarında nasıl bir iş bölümü yapacak bu da tuhaf. Bir okula 5 camiden birer kişi atamışlar. Her gün biri mi gelecek okula? Bunlar nasıl bir proje yapacaklar? Oradaki görevliler okula gelip çalışacaklar, okul müdürüne de sen bunlara yardımcı ol, karşı çıkma, al okula, proje var deniliyor. Öğretmen de mecburen bunlara cevap verecek, sen bunu yapma etme deme hakları da yok. Proje tek taraflı, bizim camiye gidip bir şey yapma hakkımız yok. Kaymakam ilçe milli eğitim okul müdürüne sen bana bir öğretmen ver, imamlar onunla haberleşecek, okula gelip gidecek deniliyor. Ama imamların okulda ne yapacağını kimse bilmiyor. Proje okulu camiye açmak.”