Çayırhan maden işçileri direnişe devam ediyor: 'Maden vatandır, satılamaz!'

Çayırhan madenindeki işçiler bugün tekrar yürüyüşe geçti. Ertelenen satış programına karşı yürüyen madenciler "Maden vatandır satılamaz" diyerek özelleştirmeye karşı çıkıyor.

Haber Merkezi

Çayırhan maden işçileri, mart ayında satılması planlanan maden yatağı ve termik santrale karşı direnişlerine kaldıkları yerden devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda günlerce süren direnişleriyle satış takvimini ertelemeyi başaran madenciler, bu kez Beypazarı'nda sokaklara çıkarak seslerini duyurdu.

Sendika tarafından yapılan açıklamaya göre, 10 Şubat 2025 Pazartesi günü sabah saat 09:30'da Beypazarı'ndan başlayan yürüyüşle direnişe devam ediyor. "Haydi Beypazarı, haydi Nallıhan haydi Çayırhan" sloganıyla yola çıkan madenciler, bölgelerine sahip çıkmanın herkesin görevi olduğunu vurguladı. Bugün Ankara Beypazarı'ndan Akkaya'ya yürüyecek işçilerin programıyla ilgili detaylı bilgilendirmenin ilerleyen günlerde yapılacağı belirtildi.

Madenciler, "Enerji, maden vatandır. Vatan satılamaz!" sloganıyla bir kez daha haklarını savunurken, maden sahasının özelleştirilmesine karşı mücadelelerini sürdürüyor. Geçtiğimiz aylarda olduğu gibi, bu kez de satış planlarının engellenmesi için kararlılıklarını ortaya koyan işçiler, tüm halkı desteklerini beklediklerini ifade etti.

Tunçbilek ve Soma maden işçileri de yürüyüşe katılarak destek veriyor.

Güncel durum ve endişeler

Çayırhan maden işçileri, şartnamede yapılan değişikliklerle ilgili ciddi endişeler taşıyor. Yapılan değişiklikler, özellikle iş güvencesi ve lojman hakları konusunda işçilerin geleceğini belirsizliğe sürüklüyor. Şartnamede belirtilen iki önemli değişiklik, işçilerin haklarının korunmasına dair yeterli güvenceyi sağlamıyor.

Birinci değişiklik, işletmede en az 2050 işçinin çalışmaya devam edeceğini öngörse de, mevcut işçilerin satış sonrasında da çalıştırılmasına dair herhangi bir zorunluluk getirmiyor. Özelleştirildikten sonra madenin sahibi olacak şirketin sadece "gayret edecek" olması, işçilerin iş güvencesinin tamamen şirketin inisiyatifine bırakıldığı anlamına geliyor. Bu durum, özellikle uzun yıllardır madenlerde çalışan işçiler için büyük bir endişe kaynağı oluşturuyor.

İkinci değişiklik ise lojman haklarına ilişkin. Şartname, alan şirketine işçi çıkarma konusunda geniş bir yetki tanırken, mevcut işçilerin lojmanlardan çıkarılmasını teşvik eden bir düzenleme içeriyor. Kendi isteğiyle işten ayrılan işçilerin 12 ay boyunca lojmanda kalabileceği belirtilirken, diğer işçilerin ise 4 ay içerisinde lojmanları boşaltmak zorunda kalacağı ifade ediliyor. Bu durum, işçilerin hem işlerini hem de barınma haklarını aynı anda kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

Beypazarı'nda yürüyüşe geçen maden işçileri bugün Akkaya'y yürüyecek. Yürüyüşün ayrıntıları ilerleyen saatlerde netleşecek.

 

İşçiler, bu değişikliklerin kendilerini zor durumda bırakacak ve haklarını zayıflatacak bir süreci başlatacağından endişe ediyor. Özellikle lojmanların boşaltılmasına dair düzenleme, işçilerin aileleriyle birlikte yaşadıkları barınma sorununu daha da derinleştirecek bir tehdit olarak görülüyor. Bu nedenle, işçiler hem iş güvencelerinin korunması hem de lojman haklarının garanti altına alınması için mücadelelerini sürdürüyor.

TKP heyeti yürüyüşe destek verdi

Madencilere destek veren Türkiye Komünist Partisi Ankara İl Örgütü'nden bir heyet bugün Beypazarı'ndan başlayan yürüyüşe eşlik etti. 

TKP adına açıklama yapan TKP Parti Meclisi Üyesi İlter Aslaner, işçilerin Çayırhan'daki termik santralin ve maden işletmelerinin satışına karşı aylardır verdikleri kararlı direnişi hatırlattı. İlter Aslaner konuşmasında şu sözlere yer verdi:

"Bahsi geçen satış sadece işçilere değil, bu memlekete de zarar verecek. Kasım ayında işçiler, özelleştirmelere karşı Ankara'ya doğru başlattıkları yürüyüşe, Özelleştirme İdaresi'nin verdiği satışın ertelenmesi kararı ile ara vermişti. İşçiler yetkililerin ve muhatapların hatadan vazgeçeceklerini düşünüyordu. Tabii ki görmediler. Çünkü onlar için esas mesele buraların satışından elde edilecek rant. Şimdi öğreniyoruz ki satış ihalesinde değiştirilen sadece iki madde var. Ve bu maddeler işçiler için hiç bir garanti sunmuyor. İşçiler bu nedenle Ankara'ya doğru yürüyüşe geçti. Bu mücadeleye devam edecekler ve satışı iptal ettirecekler. Bizler de TKP olarak bu yürüyüşün ve mücadelenin yanındayız. Madencileri Ankara'ya kadar yalnız bırakmayacağız."

"Enerji maden vatandır, vatan satılamaz!" sloganıyla yola çıkan işçiler, sadece kendi haklarını değil, aynı zamanda bölgenin ekonomik ve sosyal geleceğini de savunuyor. Bu süreçte, sendika ve işçiler, şartnamedeki değişikliklerin yeniden gözden geçirilmesi ve işçi haklarının korunması için yetkililere çağrıda bulunuyor.

Çayırhan madencilerinin direnişi, sadece bir iş mücadelesi değil, aynı zamanda yerel kaynakların korunması ve vatan topraklarının satılamayacağına dair bir duruş olarak da dikkat çekiyor. Mart ayında gerçekleşmesi planlanan satışa karşı madencilerin mücadelesi, bölge halkının da desteğiyle devam edecek gibi görünüyor.

İşçiler madende ölümü göze alıp eyleme başladı: 'Çayırhan'da özelleştirme istemiyoruz'