Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) yurt genelinde sürdürdüğü "Böyle Gitmez" toplantılarının Samsun ayağı, TKP Merkez Komite üyesi ve Patronların Ensesindeyiz Ağı Genel Koordinatörü Selahattin Kural'ın katılımıyla İlkadım'da gerçekleştirildi. Farklı sektörlerden Samsunlu emekçilerin katıldığı toplantıda, ülkeyi bir emek cehennemine çeviren sermaye düzeninin yarattığı ekonomik ve ahlaki tahribata karşı, sınıf mücadelesi ve örgütlenme olanakları tartışıldı.
İşyerlerinde örgütlü hareket etmenin, Türkiye'nin içerisinde bulunduğu kriz koşulları da dikkate alındığında emekçiler açısından önemli bir başlık olduğuna dikkat çekilirken, işçi sınıfının siyaset sahnesinde kendi sınıf çıkarlarıyla var olması gerekliliğine işaret edildi.
Toplantıya konuşmacı olarak katılan Selahattin Kural şunları söyledi:
"Burada her birimiz neler yaşadığımızın farkındayız. İş cinayetleri, iş kazaları, işçilerin sürekli işyerlerinde hayatını kaybetmesi ve daha fazla sorun patronlar daha fazla kârlarını arttırsın diye yaşanıyor. İşyerine giriyorsunuz karşınızda 'önce iş güvenliği' diye yazı karşılıyor sizi ancak orada işçiler 14 saat çalışıyorlar. Asıl sorun bu çalışma şartlarının işçiler için daha çekilmez hale gelmesidir. Önce bu çalışma saatleri düzelmelidir. Tekrar tekrar birbirimize nasıl sömürüldüğümüzü, yaşantılarımızda ekonomik anlamda ne gibi zorluklarla karşılaştığımızı anlatmak yetmiyor. Bu başlıklarda konuştuğumuz, konuşabileceğimiz her şeyi her gün yeniden yaşıyoruz. Yaşadıklarımız bizi karamsarlığa itiyor olabilir. Ancak bu sorunlarla baş edebilenler de var. Bu ayrıcalıklı olmalarından ya da üstün becerilere sahip olmalarından değil. İşçilerin örgütlü hareket ettikleri, gündelik talepleri için yan yana geldikleri bir çok mücadeleyi kazanımla sonuçlandırdıkları gerçeği yanıbaşımızda. Bugün umut arayanlar Trendyol'a, Webhelp'e, daha birçoğuna bakabilir. Buralar; beklediğimiz güzel günlerin bizlere altın tepside sunulmayacağının, düşlediğimiz yaşamı ancak mücadele ederek kazanabileceğimizin en açık örnekleri."
TKP'nin seçim çalışmaları sürecine de değinen Kural, seçim çalışmalarında işçi milletvekili adayları ile halkın yaşadığı bütün sorunlara karşı mücadele çağrısı yapacaklarını, seçimlerde TKP adaylarının işçilerin örgütlü mücadelesini güçlendireceğini, bu yüzden TKP'ye verilecek her bir oyun çok önemli olduğunu belirtti.
Toplantıya geçtiğimiz yılın Ağustos ayında işten atılarak Patronların Ensesindeyiz ağıyla irtibata geçen ve kurdukları işçi komitesiyle direnişe başlayan BAT işçileri de katıldı.
Söz alan bir işçi şunları söyledi:
"Bir gecede işten atıldığımızı öğrendik. Ekipte hemen hepimiz bugüne kadar sağ partileri destekleyen insanlardık. İlk aklımıza gelen 'dava arkadaşı' saydığımız siyasetçileri aramak oldu. Hiçbirinden olumlu bir dönüş alamadık. Ancak TKP'lilere ulaştığımız andan bir saat sonra tüm güçleriyle direnişe başladığımız fabrika önüne geldiler. Günlerce bizimle direndiler. Hem fiziki hem hukuki kaynaklarını bizlerin çıkarları için seferber ettiler. Başlarda bu iyi niyete anlam veremedik ancak önemli bir bölümümüz direniş sürecinde TKP gönüllüsü olmaya karar verdik. Bugün aynı iradeyi bizler de başka işçi arkadaşlarımız için oluşturmaya çalışıyoruz. Başka çalışmalarda, başka sektörlerde kardeşlerimizle kol kola giriyoruz. Şimdi o iyi niyetin ne olduğunu daha iyi anlıyoruz. İşçiler örgütlensin, söz söylesin. Patronların Ensesindeyiz çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Bu çalışmalar sayesinde yüzlerce, binlerce işçi arkadaşımız mücadele etmeyi öğreniyor. TKP hepimiz adına İngiliz BAT şirketine karşı kendi topraklarımızda yabancı sayılamayacağımızı haykırdı, sesimize ses oldu. İyi ki varlar, varız!"
Liman işçileri adına söz alan başka bir işçi ise şunları söyledi:
"Çalışma koşullarımız için 'kötü' demek bile yetersiz kalır. Bugün limanda işçiler verdikleri emeğin çok altında ücretlerle çalıştırılıyor. Bir gemi başında 48 saat aralıksız, uykusuz, iki gün için iki öğün yemekle çalıştığımızda şirket buradan yüzlerce dolar kazanıyor ancak bizi çoğu zaman asgari ücretin altında ücretlerle kadrosuz, güvencesiz çalıştırıyorlar. Bizi köle yerine koyuyorlar. Buna dur demek gerek."
Nefes almadan çalıştıkları kesimhane deposunda sömürüyü her gün hissettiklerini dile getiren bir metal işçisi ise; "Bizler çalışalım, patronlar yesin. Bizim ürettiklerimiz üzerinden kendilerine servet yapıyorlar. Sosyal medyada patron beyler yurt dışından safari görüntüleri, tatil görüntüleri paylaşırken, bizler çocuklarımızla geçirecek vaktin özlemini yaşıyoruz. "Böyle gitmez" diyoruz ya; gitmeyecek. Arkadaşlarımızla yan yana geliyoruz, konuşuyoruz, birlikte neler yapabileceğimizi değerlendiriyoruz. Bu bize çok kez kazandırdı. Mücadele ettiğimizde hakkımız olanı söke söke alabiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Toplantıda, TKP listelerinden milletvekili adayı olan işçilerin, işyerlerinde ve çalıştıkları sektörlerdeki arkadaşlarının da temsiliyetini üstlenme iradesi gösterdiklerine, öldürülen, sömürülen her gün daha da yoksullaştırılan milyonlarca emekçinin sözünü siyaset sahnesine taşıyacakları iddiasına vurgu yapıldı. Bu doğrultuda kent genelinde çok sayıda sektörde ekipler oluşturularak işçi adaylarla beraber seçim ve örgütlenme çalışmaları yürütülmesi kararı alındı.