Birleşik Metal İş Sendikası'ndan MESS SAFE girişimine tepki: İşçilerin gözetlenmesine ve denetlenmesine hayır

Birleşik Metal İş Sendikası, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) tarafından uygulanmaya konulmak istenilen MESS SAFE Girişimi'yle ilgili bir rapor hazırladı. Raporda, 'dijital kontrol yöntemleri ile emek ve beden üzerindeki baskı ve kontrolün hızla arttığına' dikkat çekildi.

Haber Merkezi

MESS SAFE Girişimi konusunda Birleşik Metal İş Sendikası, Türk Tabipleri Birliği’nden, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı çeşitli odalardan görüşler alarak, ayrıca uluslararası kuruluşların yaklaşımlarını ve diğer ülkelerdeki uygulamaları inceleyerek rapor hazırladı. 

Son yıllarda, dijital kontrol yöntemleri ile emek ve beden üzerindeki baskı ve kontrol hızla arttığına dikkat çekilen raporda, işçilerin denetim altına alınıp kontrol edilmesi ile, daha yoğun ve daha fazla çalıştırılmaları amaçlandığı, emek-zamanın düşürülmesi, yani göreli artı-değer sömürüsünün artırılmasının hedeflendiği, bunun anlamının, işçilerin daha fazla sömürülmesi olduğu belirtildi.

MESS tarafından gündeme getirilen MESS Safe uygulaması da bu kapsamda ele alınmalıdır.

MESS SAFE Girişimi ile, cep telefonuna indirilen uygulama ya da giysi veya boyna takılan cihaz aracılığı ile işçilerin birbiri ile mesafesinin 1 metrenin altına düşmesi durumunda sinyal verilmesi ve işçilerin uyarılmasının hedeflendiği belirtilmektedir. İlk bakışta işçinin sağlığı ve güvenliği için yapıldığı hissi uyandıran uygulama bu kadar masum mudur, gerçek amacı nedir? Bu uygulamanın işçiler aşısından sonuçları neler olacaktır? sorularını soran Birleşik Metal İş Sendikası, MESS SAFE girişimini şöyle özetledi:

  • Uygulama, temel insan haklarına aykırı olup, insan onurunu zedeleyici bir nitelik taşımaktadır.
  • Uygulama, özel yaşama saygı, mahremiyet hakkı gibi temel anayasal ilkeyi tehdit etme potansiyeli taşımaktadır.
  • Uygulama ile, toplanacak kişisel verilerin güvenliğinin nasıl sağlanacağı, bu verilerin nasıl depolanıp saklanacağı, hangi üçüncü taraflarla hangi koşullarda paylaşılacağı, çalışanın ve sendikanın bu konularda nasıl söz sahibi olup olmayacağı gibi bir çok noktada belirsizlikler söz konusudur.
  • Bu nedenlerle, uygulama Kişisel Verilerin Korunması Kanununa da aykırılık taşımaktadır.

Birleşik Metal İş Sendikası, görüşlerini yazılı bir rapor ile MESS’e iletti. MESS’e bildirilen görüşte, aşağıda ayrıntılarıyla belirtilen nedenlerle, MESS SAFE girişiminin yaratacağı sorunların, elde edileceği öne sürülen yararlardan daha fazla olacağından, uygulamadan vazgeçilmesinin işçilerin ruhsal ve bedensel sağlığı bakımından daha yararlı olacağı belirtildi. 

Birleşik Metal İş Sendikası'nın ilettiği görüşler şu şekilde:

''a)Yazılımın Şeffaflığı Bakımından Değerlendirme: Sendikamıza konuyla ilgili ayrıntılı bilgi iletilmemiş, sadece iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması amacıyla sosyal mesafeyi korumak için uygulama yapılacağı, bu uygulama ile konum takibinin yapılmayacağı ve uygulamanın bluetooth teknolijisi ile yapılacağı bilgisi verilmiştir. Bu bilgilerin dışında herhangi bir teknik bilgi sağlanmamıştır. Örneğin, sosyal mesafe olarak belirlenen mesafenin kaç metre olacağı gibi basit ama aynı zamanda gerekli bir bilgi dahi verilmemiş, bunun ötesinde cihazla ilgili kaynak kodlar da verilmemiştir.
Sendikamızın değerlendirmesi https://mess-safe.com/ adresinden uygulamaya yönelik edinilen bilgi ve ilgili meslek örgütlerinden alınan görüşler çerçevesinde olabilmiştir.
 

b) Avrupa Birliğinin Kişisel Verilerin Korunması Kurulu İlkeleri Bakımından Değerlendirme: Avrupa Birliğinin Kişisel Verilerin Korunması Kurulu genel olarak temas tespit sistemlerine dair 12 maddede özetlenebilecek temel ilkeler belirlemiştir. Bu ilkeler listesi yalnızca işyerlerindeki uygulamalara yönelik olmayıp, ülke genelinde tüm vatandaşlar için de kullanılan yazılımları da dikkate alarak oluşturulmuştur.
Avrupa Birliğinin Kişisel Verilerin Korunması Kurulu tarafından belirlenen ilkeler arasında yer alan:

“4. Kod, açık kaynak kodlu ve serbestçe erişilebilir olmalıdır” ilkesinin MESS SAFE girişimine uygun olmadığı görülmektedir. Nitekim, yazılım konusunda Sendikamızın hiçbir bilgisi olmadığı gibi kaynak kodlar ve cihaza dair diğer teknik bilgiler de sendikamızla ve kamuoyu ile paylaşılmamıştır.
Ayrıca, konuyla ilgili olarak, tarafımıza, teknik vb. ayrıntılı bir bilgi verilmemiştir. Bilgimiz, ilgili web sitesi ve yayınlanan video vb. kamusal bilgi ile sınırlıdır.

 “5. Uygulamanın kullanımı, süre ve kapsam bakımından orantılı olmalı. EDPB tarafından da belirtildiği üzere, “acil durum özgürlüklerin bazı kısıtlamalarını meşrulaştırabilen bir yasal durumdur, ancak bu kısıtlamalar orantılı olmalı ve acil durum süreci ile sınırlı olmalıdır.” Bu ilke bakımdan değerlendirildiğinde, uygulamanın hangi süre ile sınırlı olduğuna ilişkin bilgi verilmemiş olması salgının ardından bu sistemlerin kullanılıp, kullanılmayacağına dair kaygılar oluşturmaktadır.

 “ 6. Amaç Sınırlandırması: Uygulamanın kullanımı COVID-19’un yayılmasını durdurma ile kısıtlı olmalıdır. Asgari ve manalı temas verisi sadece toplanmalı ve saklanmalıdır.” Her ne kadar uygulama ile konum takibi yapılmayacağı belirtilmekte ise de, meslek örgütlerinden edindiğimiz bilgiye göre, istenildiği aşamada konum takibini sağlamaya ve kişisel verilerine erişimine olanak sağlayacak program ve donanımların eklenmesi mümkün olmaktadır.

 “8. Verilerin tutulması sınırlandırılmalı, toplanan veri anonim olmalıdır veya anonimleştirilmelidir, şifrelenmelidir ve belirli bir sürenin geçmesinin ardından silinmelidir. “ Bu ilke bakımından değerlendirdiğimizde ise, verilerin anonim olmayacağı, işçilerin isimleri ile birlikte kayıtların şahsa özel bir biçimde tutulacağı anlaşılmaktadır.

 “9. Yazılım ücretsiz olmalı, kullanımı gönüllü olmalı ve kaldırılabilmeli, cep telefonlarının işletim sisteminin içine gömülü olmamalıdır.” Uygulamanın gönüllü olmadığı, işçilerin zorunlu tutulacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, girişim gönüllülük ilkesine aykırıdır.

 “12. Temas takip yolu ile lokasyon veya hareket takibi imkanı olmamalıdır. 6. İlkeye ilişkin görüşlerimiz bu ilke için de geçerlidir.” Uygulama ile konum takibi yapılmayacağı belirtilmekte ise de, yukarıda da belirttiğimiz üzere meslek örgütlerinden edindiğimiz bilgiye göre, istenildiği aşamada konum takibini sağlamaya ve kişisel verilerine erişimine olanak sağlayacak program ve donanımların eklenmesi mümkün olmaktadır.
Bunun yanı sıra, konum takibinin yapılmaması durumunda bile, işçinin hangi işlerle temas ettiğinin biliniyor olması, dolaylı olarak işçinin kimlerle görüştüğü, hangi mekanda bulunduğunun da tespit edilmesi sonucunu doğuracaktır.

c) Kişisel Bilgilere Erişim Bakımından Değerlendirme:Yukarıda da belirttiğimiz üzere, cihaza sonraki süreçlerde işçinin izlenmesine ya da kişisel başka bilgilerine erişimini sağlayacak programların, ya da donanımların eklenmesi mümkündür. Cep telefonlarına yüklenecek aplikasyon ile ya da doğrudan cihazın kullanımı sonucu sosyal mesafeyi ölçme dışında kişisel bilgilere erişime yol açma olasılığı söz konusu olabilecektir.

d) Konum Takibi Bakımından Değerlendirme: Her ne kadar konum takibinin yapılmayacağı belirtilmekte ise de, istenildiği aşamada konum takibi ile kişisel verilerine erişimine olanak sağlayacak program ve donanımların eklenmesinin mümkün olacağı bilgisi edinilmiştir. Öte yandan, konum takibi doğrudan cihazlara yüklenilen programla yapılabildiği gibi, dolaylı olarak da yapılabilmektedir. Bir işçinin hangi işçi ile temasa geçtiği, görüştüğü bilgisinin biliniyor olması, aynı zamanda işçinin kimlerle görüştüğünün, hangi mekanda bulunduğunun da tespit edilmesi sonucunu doğuracaktır. Amazon gibi kimi şirketlerin çalışanlarını cep telefonları üzerinden takip edip nerelerde fiziksel olarak yan yana geldiklerini tespit ederek işçiler üzerinde baskı kurulduğu gibi basına yansıyan bilgiler bizleri de kaygılandırmaktadır.

e) İşçilerin Psikolojisi Bakımından Değerlendirme: İşçinin konum takibinin yapılıp yapılmaması yanında, potansiyel olarak yapılabilirliği, işverenlerin işçinin bilgisi olmadan bunu yapma olanaklarına sahip olması doğal olarak işçileri kaygı ve korkuya sevk edecektir. Sürekli izlenme olasılığının olması bile işçi için endişe kaynağıdır. Her an izlenme kaygısı ve endişesi içinde bulunan bir işçinin psikolojik olarak baskı altında olacağı açıktır. İzlenme korkusu ve kaygısı, iş kazası riskini arttıracağı gibi, işçilerde psikolojik rahatsızlıklara da neden olabilir.

f) İş Yükü Bakımından Değerlendirme: Cihaz ses ya da bildirim aracılığı ile sinyal verdiğinde işçi ne yapmalıdır? İlk olarak akla, 1,5 metrelik mesafeyi korumak amacıyla uzaklaşması gerektiği gelmekte ise de, sorunun yanıtının bu kadar basit olmadığı açıktır. İşyerlerinde bazı işlerin birkaç işçi tarafından birlikte yapıldığı bilinmektedir. Dolayısıyla, 3-4 işçinin bir arada çalışmasının zorunlu olduğu durumlarda (başka önlemler alınabilir) işçilerin birbirlerinden uzak durmaları talebinin iki sonucu vardır.

Ya işçi, “kaçınma hakkını” kullanacak ve işi yapmayı durduracaktır. Ya da o iş birden fazla kişi tarafından değil, 1 ya da 2 kişi tarafından yapılacaktır. İkinci seçeneğin işçi bakımından yaratacağı sonuç açıktır. İşçinin yaptığı işin artması, işçiye yeni iş yüklerinin getirilmesidir.
İşçiler zaten ağır iş yükü altında ve bazı işyerlerinde de performans baskısı ile oldukça yoğun biçimde çalışmaktadırlar. Bunun yanı sıra, iş akışı düzenlenmeden sadece anılan uygulama ile mesafe konulması zorunluluğunun işçiye bırakılması nedeniyle işçilerin iş yüklerinin artırılmasının kabul edilmesi mümkün değildir, aynı zamanda meslek hastalığı ve iş kazası riskini de arttırmaktadır.

g) Elektromanyetik Alan Yaratacak Olması Bakımından Değerlendirme: Uygulama her ne kadar nispeten düşük manyetik alan yaratan bluetooth teknolojisi ile yapılacak olsa dahi belli bir düzeyde manyetik alan yaratması kaçınılmazdır. Binlerce işçinin kapalı alanda bir arada çalıştığı ortamlarda bu cihazların kullanılacağı düşünülürse, aynı anda yüzlerce veya binlerce cihazdan yayılacak manyetik ortama maruz kalınacaktır. 
 

h) İnsan Hakları Bakımından Değerlendirme: Kişisel mahremiyet ve insan hakları ile ilgili olarak, insanların bütün yaşamlarına hükmeden, bütün anlarını gözetleyen bir sistemin insan hakları açısından sorunlu olduğu açıktır. Bu durum temel insan hakkı ihlali olacaktır. Gözetlenme, denetlenme ve izlenme gibi durumlar temel insan haklarına aykırıdır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin özel yaşamın gizliliğini düzenleyen 12 inci maddesinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. maddesinde göre ve bir çok ILO sözleşmesinde kişisel verilerin korunmasının zorunluluğu dile getirilmiştir.

i) Mesafe Uygulaması Bakımından Değerlendirme: Uygulama ile ilgili tanıtım videosunda (https://www.instagram.com/p/CAu_301DP7Z/) çalışanlar arasındaki mesafenin 1 metrenin altına indiğinde giyilebilir cihazın uyarı vereceği ya da mobil uygulamanın bildirim göndereceği belirtilmektedir.
Oysa, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, konuyla ilgili kişi ve kurumlar sosyal mesafenin en az 1,5 metre olduğu belirtmektedirler. Bu mesafenin 2 metre olması gerektiği ise çok sayıda uzman tarafından dillendirilmektedir.''