Küba'ya üzerindeki ablukayı ağırlaştıran hamle Trump eliyle bir kez daha yürürlükte. Küba halkıysa mücadelede kararlı, Díaz-Canel ''Bir kez daha kazanacağız'' dedi.
Haber Merkezi
ABD Başkanı Donald Trump, görevinin ilk gününde çok sayıda başkanlık kararnamesine imza attı.
Trump ikinci başkanlık döneminde, Biden yönetiminin imzaladığı 78 kararname ve yürütmeyi de iptal etti.
Bunlardan biri henüz 6 gün önce Biden tarafından onaylanan Küba'yı "teröre destek veren ülkeler" listesinden çıkarma kararıydı.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Küba’nın listeye yeniden eklediği belirtildi.
Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel Bermúdez, X hesabından yaptığı paylaşımla Trump'ın bu kararına tepki gösterdi.
Díaz-Canel, "alay ve istismar" şeklinde nitelendirdiği bu eylemin, "ABD hükümetinin listelerinin ve tek taraflı baskı mekanizmalarının itibarsızlığını teyit ettiğini" ifade etti. ABD ablukasına karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Díaz-Canel, ''Halkımızın meşru ve asil davası galip gelecek ve bir kez daha kazanacaktır'' dedi.
Küba abluka politikalarına teslim olmuyor
Küba, “terörü destekleyen ülkeler listesi’’ne ilk olarak Reagan hükümeti tarafından dahil edildi. Daha sonra Obama döneminde çıkarıldı ancak Trump ilk başkanlık döneminin sonunda görevi Biden’a devretmeden hemen önce Küba’yı listeye yeniden dahil etti. Görev süresi boyunca aynı politikayı sürdüren Biden, koltuğunu Trump’a bırakmadan 5 gün önce Küba’yı listeden çıkarmıştı.
Uluslararası terörizme destek verdiği iddia edilen devletler ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından üç ayrı kanun maddesi uyarınca (ulusal savunma, silah ihracatı, dış yardım) kara listeye alınıyor ve savunma alanında ihracat veya satış faaliyeti gerçekleştiremiyor, bunun dışında mali konular başta olmak üzere çeşitli yaptırımlara maruz bırakılıyor.
Halihazırda kapsamlı bir abluka politikasının hedefi olan Küba, bu listeye dahil edilmesi nedeniyle ekonomisini ayakta tutmak için ihtiyaç duyduğu ticaret anlaşmaları ve kredi imkanlarına güçlükle ulaşıyor.
Bu durum Küba halkının gündelik yaşamında ağır etkilere yol açıyor. Örneğin Küba, Covid 19 pandemisinin en ağır dönemindeyken bu listede bulunduğu için solunum cihazı, ilaç ve aşıya erişmekte güçlük yaşadı. Gerekli hammadde ve ekipmanları ya kendisi üretti ya da piyasa değerinin oldukça üstünde bir fiyata tedarik etmek zorunda kaldı.
Öte yandan Küba’nın ‘’teröre destek verdiği’’ yalanını destekleyen herhangi bir somut gerekçe öne sürülemiyor. Oysa Küba’yı “teröre destek vermek’’ ile itham eden ABD’nin bizzat finanse ettiği ve yönlendirdiği karşıdevrimci çeteler Küba’da binlerce kişinin ölümüne yol açan saldırılar düzenlediler, işgal girişimlerinde bulundular, suikastler düzenlediler, biyolojik silahlar kullandılar; fabrikaları, turizm merkezlerini, elçilikleri, okulları hatta kreşleri bombaladılar.
Küba hükümeti, Küba halkı ve diğer ülkelerdeki Küba’yla dayanışma hareketleri kararın iptali için mücadelelerini sürdürmekte kararlı.