Berlin'de 'Aydınlanmanın İzinde Cumhuriyetin 100. Yılı' etkinliği

Berlin'de 'Aydınlanmanın İzinde Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı' başlığıyla Uğur Mumcu’yu anma etkinliği düzenlendi.

soL - Almanya

Almanya Berlin’de Halkçı Devrimci Birliği (HDB) "Aydınlanmanın İzinde Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı" başlığıyla Uğur Mumcu’yu anma etkinliği düzenledi. Etkinliğe konuşmacı olarak gazeteci ve yazar Enver Aysever katıldı.

Berlin Alevi Toplumu Cemevi’nde düzenlenen etkinlik aydınlanma mücadelesinde yitirilenlerin anısına saygı duruşu yapılarak açıldı. Etkinlikte önce, Uğur Mumcu’nun 24 Ekim 1992’de Berlin ziyareti sırasında yaptığı konuşmanın video gösterimi yapıldı. Mumcu o konuşmasında 12 Eylül Darbesi ve sonrasında kurulan koalisyon hükümetini eleştirirken bugün hâlâ güncelliğini koruyan emperyalizm ve silah tekelleri konusuna da değiniyordu. 

Etkinlikte belgesel gösteriminin ardından Enver Aysever konuştu. Aysever konuşmasına Uğur Mumcu’nun o günlerde ülkemiz için yaptığı eleştirilere bahis konuların bugün daha da derinleştiğine vurgu yaparak başladı. Türkiye’de Cumhuriyet’in değerlerinin yerle bir edilmesi ve tek adam düzeninin ülkeyi getirdiği noktada gelecek seçimi, yıkımdan sonra ‘ilk seçim’ olarak nitelendirdi. 

Aysever konuşmasında ayrıca bu karanlığa karşı mücadele edilmesi gerekliliğine vurgu yaparak örgütlenmenin önemine ve mücadelenin seçim odaklı olmaması gerektiğine değindi. 1992’de Uğur Mumcu’nun konuşmasında bahsettiği DİSK’e getirilen kısıtlamalar konusuna da işaret eden bağını kurarak bugünlerde ülkemizde yapılan grevler ve bu grevlere güvenlik gerekçesiyle getirilen yasakları hatırlattı. 

Aysever’in konuşmasını bitirirken, işçi sınıfının yaşadığı sorunların küresel dayanışmayı ve sosyalizme olan ihtiyacı gösterdiğini ifade eden sözleri yoğun alkış aldı. 

'Gezi ruhu ile mücadele edilmesi gerekiyor'

Ardından soru cevap kısmına geçilen etkinlikte Aysever’e bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan çıkarılması için insanların nasıl bir araya getirilebileceği soruldu. Gezi dönemini ve "Boyun Eğme" sloganını hatırlatan Aysever aynı ruhun ve mücadele biçiminin gerekliliğini şu sözlerle günümüzdeki seçime bağladı: "...Kimin aday olacağı umurumda değil, kim çıkıp Gezi’nin taleplerini dile getirirse o gerçektir…"

Aysever, "Umut bir kavgayı vermek ve bu mücadelenin karşılığını bir başkasında görmektir..." diyerek örgütlenmenin önemini bir kez daha vurguladı. 

Dinleyicilerden Sosyalist Güç Birliği’ne dair sorulan soruyu da kendisinin de imzacısı olduğu yapıyı anlatarak laiklik mücadelesi ve işçi sınıfının mücadelesini ana değerler olarak benimseyen birlik benzeri yapıların toplumda, sandığa yansıdığından daha çok karşılık bulduğuna değindi. Seçim barajının kaldırılmasının bu tür partilerin oy oranlarını çok yukarılara çekeceğine inandığını söyledi. 

Kürt Sorunu’na dair yöneltilen soruya ise bu konunun artık birçok ülkeyi içine alan bir Ortadoğu halkları sorununa dönüştüğünü belirterek cevapladı. Yine seçime dair sorulara, Komünistlerin seçim tutumunun arkasında olduğunu belirterek yanıt verdi. 

Etkinlik, 6’lı masanın olası adaylarına dair yorumlar ve Türkiye’deki ekonomik kriz ile ilgili tespitlerle sona erdi.