Bakan Yusuf Tekin hakkında suç duyurusu: 'Her iki olayda da sorumluluğu var'

Eğitim-İş, Bakan Tekin hakkında Salihli’de 14 yaşındaki öğrencinin MESEM kapsamında çalışırken öldürülmesi ve öğretmen mülakatlarındaki kayırmacılıkla ilgili iki ayrı suç duyurusunda bulundu.

Burcu Günüşen

Eğitim-İş Sendikası Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında MESEM kapsamında çalıştığı atölyede 14 yaşındaki öğrencinin öldürülmesi ve öğretmen atamalarında mülakatlarda kayırmacılık nedeniyle iki ayrı suç duyurusunda bulundu.

Sendikadan yapılan açıklamada “Salihli Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) Elektrik Tesisatları ve Dağıtımı Alanı öğrencisi olan 14 yaşındaki Muammer Samet Karaoluk MESEM kapsamında gitmek zorunda olduğu plastik doğrama atölyesinde ruhsatlı av tüfeği ile başından vurulmuştu.
Yaşanan olayın Milli Eğitim Bakanlığı'nın görev ve yetki alanı kapsamında yaşanmış olması, bunun yanında, bu cinayete sebebiyet veren sistemin de denetleyicisi olması sebebiyle yaşanan bu ölümlerden dolayı MEB'in sorumluluğu bulunduğu açıktır” denildi.

Açıklamada “Diğer yandan mülakat sürecinde mülakat komisyonlarının usule uygun objektif ve somut veriler doğrultusunda değerlendirmeler yapmadıkları, bölgesel, şehirsel kayırmacılığın yaşandığı yönündeki mağduriyetler kamuoyunda infiale dönüşmüştür” ifadelerine yer verildi.

Eğitim-İş her iki olayla ilgili olarak sorumluluğu bulunan başta Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin olmak üzere ilgili kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu duyurdu.

'MESEM'in doğurduğu sonuç bu çocuklarımızın ölümüdür'

Eğitim-İş Merkez Yönetim Kurulu Genel Eğitim Sekreteri Veli Fırat Şimşek soL’a yaptığı açıklamada “MESEM’e giden çocukların hiçbir şekilde takibi yapılamıyor, bu mümkün de değil. Bu çocuklar kimlere emanet? Okulda olması gereken çocuklarımız okulda değil birilerinin emri altında çalışıyorlar ve bu emir verenlerin de kim olduğunu, bu çocukları pedagojik ve psikolojik olarak nasıl etkilediklerinin de hiçbir takibi yok” dedi.

Salihli’deki atölyede çalıştırılan Samet Karaoluk’un öldürülmesiyle MESEM’de çalışırken yaşamını yitiren çocukların sayısının 10’a yükseldiğini belirten Şimşek “Bu çocuklarımız işyerlerinde kaldıramayacakları iş yükü altında, yanında olmaması gereken insanların yanında çalıştırılıyorlar. Çocuklar okulda olmalı ve pedagojik eğitim almış insanlarla ve yaşıtlarıyla birlikte eğitim almalıdır. MESEM’in doğurduğu sonuç bu çocuklarımızın ölümüdür. Bu ölümlerden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve AKP iktidarı sorumludur” dedi.

Mülakatlarda birçok öğretmen kontenjan dışı kaldı

Öğretmen atamaları için seçim öncesi kaldırılacağı sözü verilen ancak seçimden sonra Bakan Tekin”in “mülakat gibi mülakat yapacağız” dediği mülakatlarda torpil ve kayırmacılığın olduğunu her zaman dile getirdiklerini kaydeden Şimşek “Bu sene yeni bir durum daha yaşandı, mülakat komisyonları arasında bir puan tutarsızlığı oldu” dedi.

Şimşek şöyle açıkladı:

Örneğin İstanbul ve Bursa’da mülakata giren arkadaşlarımızın puanları yuvarlanarak (mesela 71,5 almış bir arkadaşımızın puanı 72’ye yuvarlanarak) bir sıralama yapılmışken diğer illerde örneğin Erzurum’da bu puanların 5-6 puan yukarısı verildi arkadaşlarımıza.

Ve yazılı sınavda kontenjanın içinde olan, yani atanabilecek durumda olan arkadaşlarımız mülakat puanının yuvarlanması ve diğerlerine yüksek puan verilmesiyle atanamayacak duruma geldiler. Bunun sonucunda birçok arkadaşımız mağduriyet yaşadı.”

Şimşek, Eğitim-İş Sendikası olarak bu mağduriyetlerin de baş sorumlusu olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.