Bahçeli 'normalleşme' için 'gerekirse çekiliriz' dedi, AKP-CHP ittifakına onay verdi

Bahçeli, "Normalleşme ve yumuşama atmosferinin sürdürülebilir hale gelmesinin önünde bariyersek gereğini yaparız" dedi. AKP-CHP arasında kurulacak ittifakın MHP'nin dileği olduğunu söyledi.

Haber Merkezi

Siyasette “yumuşama”, “normalleşme” rüzgarları eserken, bir başka kanatta sert rüzgarlar esmeye devam ediyor. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmayla dün düşündürücü çıkışlarda bulunmuştu. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesinden hemen önce yaptığı çıkış dikkat çekiciydi. Bahçeli Sinan Ateş’in eşiyle Erdoğan görüşmesinin ertelenmesinde etkilerinin olduğuna ilişkin iddialara yanıt verirken sadece Ateş cinayetiyle ilgili değil Özel’le ilgili de çıkış yapmıştı. Cümle arasında kullandığı “…normalleşme bekleyen malum zihniyetlerin basit kurnazlığından başka bir şey değildir” ifadesi çizgisini belirtiyordu Bahçeli’nin.

Erdoğan 18 yılın ardından CHP Genel Merkezi’ne gitmişken bu görüşmenin hemen ardından öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ve de kızlarıyla da görüştü. Görüşmeden yansıyan bilgilere göre cinayetin çözülmesi için aileye söz verdi. Ateş’in kızının “Tayyip dede babamın katillerini yakalayabilir misin?” dediği, Erdoğan’ın da “tamam kızım” dediği açıklandı Ayşe Ateş tarafından.

Sinan Ateş cinayeti dosyası oldukça karmaşık bir dosya. MHP’li isimlerin, yöneticilerin de isminin karıştığı davada Bahçeli sessizliğini koruyor. Cinayet soruşturmasının yılan hikayesine dönmesi, iddianamenin çok uzun süre hazırlanmaması, yargı sürecinde yaşanan karmaşalar gibi pek çok detay var.

Dün yaşananların ardından bugün Bahçeli yeni açıklamalarla gündemi belirleyecek bir hamle yaptı. 

Bahçeli, Erdoğan'ın Özel ve Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile görüşmesine dair bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “MHP'nin siyasette normalleşmenin önünde engel olduğu” iddialarına ilişkin “Normalleşme ve yumuşama atmosferinin sürdürülebilir hale gelmesinin önünde bariyersek gereğini yaparız” ifadelerini kullandı. 

Bahçeli, "AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da Altılı Masa'nın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisidir. Buna rağmen Cumhur İttifakı’na bağlılığımız kararlılıkla devam edecek" mesajı verdi.

Bahçeli ayrıca, Sinan Ateş davasıyla ilgili "Milliyetçi Hareket Partisi mezkur davanın 1 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır" açıklaması yaptı.

‘Çok bilinmeyenli yeni bir denklem kurulmak isteniyor’

Bahçeli'nin açıklamasının tamamı şöyle:

"31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerini müteakiben Türk siyasetinde, demokrasinin vazgeçilmez kurumları olan siyasi partiler arasında normalleşme ve yumuşama arayışlarının temel alınarak çok bilinmeyenli yeni bir denklemin kurulmak istendiği gözlemlenmektedir.

Zira her şey milletimizin huzurunda gerçekleşmektedir.

Milliyetçi Hareket Partisi iyi niyetli, yapıcı, yol açıcı, millet ve ülke lehine olduktan sonra söz konusu munzam ve muhassıl diyalogları kuşkusuz makul ve mantıklı değerlendirmekten en ufak rahatsızlık duymayacaktır.

Kutuplaşmanın ve kavgaya tutuşmanın sonu ve sonucu asla yoktur.

Kucaklaşmak, konuşmak, milletimizin talep ve sorunlarına müşterek akılla çözüm aramak, bunu da başarmak siyasi partilerin asıl ve öncelikli görevidir.

Elbette buna diyecek veya itiraz edecek halimiz ve hevesimiz hiç olmayacaktır.

‘Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alan karalama kampanyasına dönüştü’

Ancak sıcak gündemin üst sıralarına yerleşen temas ve görüşme trafiğinin Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alan karalama kampanyasına dönüştüğü de her türlü izahtan varestedir.

Dikkat, temkin ve titizlikle takip ettiğimiz nevzuhur gelişmelerin esrar perdesi aralandığında başka hesapların, alttan alta körüklenen farklı beklentilerin varlığı müşahede ve mütalaa edilmektedir.

Özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin normalleşme ve yumuşama ortamına şaşı baktığı, şüpheyle yaklaştığı, hatta zarar verdiği televizyon ekranlarından, sosyal medya platformlarından ve gazete sayfalarından devamlı surette ileri sürülmektedir.

İddianamesi hazırlanan bir cinayet davası üzerinden de Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yönelik itibar suikastının yaygınlaşması, bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatılması, dahası kapı kapı gezdirilmesi, ekran ekran dolaştırılması, bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüstür.

Milliyetçi Hareket Partisi mezkur davanın 1 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır.

Yurt içi ve yurt dışı menşeli çıkar odaklarının, yıkım ortaklarının, siyasi istikrar muhalifi çevrelerin, bilhassa da Cumhur İttifakı muarızlarının partimizi töhmet altında bırakmak, bir yol ayrımının inşasını sağlamak maksadıyla kesintisiz faaliyet içinde oldukları meydandadır.

Bizim sevdamız Türkiye, mensubiyet onurumuz da büyük Türk milletidir.

Ne yapıyorsak, ne söylüyorsak Türkiye ve Türk milletinin çıkarınadır.

‘AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı ittifakın vücuda gelmesi MHP'nin dileğidir’

Bu kapsamda siparişi yapılan normalleşme ve yumuşama atmosferinin sürdürülebilir hale gelmesinin önünde şayet Milliyetçi Hareket Partisi bariyer olarak telakki ve tarif ediliyorsa, Bu konuda da geniş bir ittifak husule gelmişse, bize düşen sorumluluk ülkemiz ve milletimiz uğruna her türlü fedakarlığı göze almak, gereğini ise gönül huzuruyla yapmaktır.

AK Parti içindeki gayri memnun kesimin devamlı suyu bulandırmasını da dikkate alarak, AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisidir.

‘Erdoğan’ın da şartlar ne olursa sonuna kadar yanında ve arkasında olacağız’

Buna rağmen Cumhur İttifakı’na bağlılığımız kararlılıkla devam edecek, TBMM’de kanun tekliflerine verilen desteğimiz aynen sürecektir.

Kaldı ki Cumhur İttifakı’ndan tavizimiz, geri dönüşümüz, yarı yolda bırakmamız, ilkelerinden ve hedeflerinden cayma göstermemiz mümkün değildir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da şartlar ne olursa sonuna kadar yanında ve arkasında olacağımızı, kesinlikle yalınız bırakmayacağımızı herkes çok iyi bilmelidir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmeleri, kurduğu ilişki ağlarını, icra ettiği ikili temasları saygıyla karşılıyor, zatı devletlerini daha da rahatlatmak için bir kez daha feragatle hareket edip karşılıksız inisiyatif alıyor ve bu tercihimizi aziz milletimizle paylaşıyoruz."