Türkiye Barolar Birliği'nce hazırlanan yeni avukatlık asgari ücret tarifesi, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yürülüğe giren tarifeyle birlikte; büroda sözlü danışmanlıkta ilk bir saat için 2 bin 300, takip eden her saat için bin 300 lira, çağrı üzerine gidilen yerde sözlü danışmanlıkta ilk bir saate kadar 4 bin 800, izleyen her saat için 2 bin 500 lira, her türlü dilekçe, ihbarname, ihtarname ve protesto düzenlenmesinde 3 bin 600, kira sözleşmesi ve benzeri belgelerin hazırlanmasında 4 bin 400, tüzük, yönetmelik, miras sözleşmesi, vasiyetname, vakıf senedi gibi belgelerin hazırlanmasında 19 bin lira avukatlık ücreti alınacak.
Görüşüne başvurduğumuz Bağlı Çalışan Avukatlar Komisyonu Yürütme Kurulu Üyesi Münir Can Özdemir ve Patronların Ensesindeyiz İşçi ve Stajyer Avukat Dayanışma Ağı Üyesi Eylül Evren ücret tarifesini soL'a değerlendirdi.
'Patron avukatların 'insafına' bırakılmış durumda'
Bağlı Çalışan Avukatlar Komisyonu Yürütme Kurulu Üyesi Münir Can Özdemir'in tarifeye ilişkin değerlendirmesi şöyle:
"Bugün yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, pek çok açıdan ele alınabilir. Genel itibariyle avukatlık ücretlerindeki artışın, ülkedeki hayat pahalılığı karşısında yetersiz olduğunu ve sosyal adaleti sağlamaktan uzak olduğunu düşünüyorum. Üstelik bu tarifenin uygulanacağına dair bir zorlayıcılık ya da yaptırım mevcut değil. Bu şekilde dillendirilmese bile fiiliyatta tavsiye niteliğinde kalacaktır.
Bir başka husus ise işçi avukatların bu tarifelerde 'unutulmuş' olmasıdır. Bir avukat ya da avukatlık bürosu/ortaklığında çalışan avukatların alacağı ücret, İstanbul için düşünecek olursak avukatların yarısından fazlasını ilgilendiren bir durum ancak tarifede böyle bir ücrete yer verilmiyor.
Bugün tavsiye niteliğindeki ücretlerin İstanbul'da 15 bin TL, İzmir'de 17 bin 781 TL ve Ankara'da 16 bin 750 TL olarak belirlenmiş durumda. Bu rakamların dahi uygulanmadığını biliyoruz. Hukuk bürolarında iş yükünün tamamını omuzlayan işçi avukatlara dair 'tavsiye' bu yöndeyken bugün yayımlanan asgari tarifede saatlik sözlü danışmanlık için 2 bin 300 TL'lik bir ücret belirlendiğini görüyoruz. Bunun büyük bir adaletsizlik olduğu kanaatindeyim. Binlerce işçi avukatın ücreti, patron avukatların 'insafına' bırakılmış durumda. Müjde olarak duyurulan bu tarife işçi avukatların sorununu çözmeyecektir."
'Çok yetersiz olduğunu söylemek gerekiyor'
Patronların Ensesindeyiz İşçi ve Stajyer Avukat Dayanışma Ağı Üyesi Eylül Evren ise tarifeye ilişkin şöyle konuştu:
"Öncelikle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne ilişkin zamların, geçinmenin maliyetinin büyük bir hızla arttığı bir dönemde çok yetersiz olduğunu söylemek gerekiyor. Söz konusu ücretler bir dosya için tek bir sefer alınan ücretler olarak belirlenip yazılıyor. Ancak mahkemelerin dosya yüklerinin tepeleme bir biçimde arttığı, üst mahkeme başvurularının en az iki yıl beklediği ve adaletin işlemez hale geldiği sistemimizde; ne yazık ki bir dosyayı en az 3-4 yıldan önce tamamlamak imkansız. Bu süre zarfında avukatların emeklerinin değerini koruyan hiçbir önlem alınmıyor. Nitekim yayınlanan tarifedeki ücretlerin uygulanmasına ilişkin de herhangi bir yöntem ve yaptırım kullanılmıyor.
Tüm bu veriler gün sonunda patron avukatların daha fazla dosyayı toplayarak tekelleştiği, genç avukatların ise bir dosyanın uzun zamanına karşın değerini kaybeden emekleri, ofis kira ve masraflarıyla boğuşurken işçileştiği bir tablo yaratıyor. Nitekim konuşulmaktan kaçılsa da işçi avukatlara verilen ücretlerin ise çoğu zaman yol, yemek gibi yan hakların da verilmemesiyle asgari ücretin dahi altına düştüğünü gözlemliyoruz. PE İşçi ve Stajyer Avukat Dayanışma Ağı uzun süredir işçi avukatların ve stajyer avukatların ücretleri, çalışma koşullarına ilişkin çalışmalarını sürdürüyor. Yalnız olmadığımızı biliyor, hakkımız olanı almak için tüm işçi ve stajyer avukatları PE İşçi ve Stajyer Avukat Dayanışma Ağı'yla mücadeleye çağırıyoruz."