Antalya'da eski eşini sokak ortasında yaktı, kadın ağır yaralı: 'Koruma tedbirleri yetersiz'

Antalya’da Pınar Zorlu, koruma tedbirinin bittiği gün eski eşi tarafından yakıldı. Zorlu hastanede yaşam mücadelesi veriyor.

Özkan Öztaş

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde 31 Aralık günü yaşanan olay, kadınlar için uygulanan koruma tedbirlerinin  tekrar sorgulanmasına yol açtı.

Gürhan Üzer boşandığı eşi Pınar Zorlu’nun üzerine sokak ortasında benzin dökerek ateşe verdi. Bir çocuk annesi olan Pınar Zorlu, hastanede yaşam mücadelesi veriyor. 

'Aklımda yoktu' dedi ama planlı bir saldırıydı

Saldırgan Gürhan Üzer’in ilk ifadesinde “Aklımda yoktu” demesi, olayın üzerini örtmeye yetmiyor. Zira Üzer, Pınar Zorlu’nun koruma tedbirinin sona ermesini bekledi. Koruma tedbirinin bittiği gün de eski eşine saldırdı.

Olayın ardından Pınar Zorlu’nun arkadaşları tanık olduklarını soL’a anlattı.

'Göz göre göre geldi'

Pınar Zorlu’nun arkadaşlarının anlattıkları, saldırının göz göre göre geldiğini ortaya koyuyor. Pınar, daha önce de Gürhan Üzer’den tehditler aldığını defalarca dile getirmiş. Bir arkadaşı, “Pınar sürekli tehdit edildiğini söylüyordu. Daha önce de bıçak göstermiş, Pınar kaçarak bir kitapçıya sığınmıştı. Olayın KADES kaydı bile var” diyor. Pınar’ın ailesi de bu tehdidin farkındaymış ve bu tehditler nedeniyle kızlarının hayatlarından endişe ediyorlarmış.

Bir buçuk yıldır uyuşturucu tedavisi gören Gürhan Üzer'in daha önce Pınar Zorlu’yu "KADES'e basacak vaktin olmayacak bir dahaki sefere" diyerek tehdit ettiğini ifade eden Zorlu'nun yakınları Üzer'in saldırısının "bir anlık öfke" ile gerçekleşmediğini vurguluyor:

"Haberlerde bir adamın anlık bir öfkeyle yaptığı bir şeymiş gibi haberlere haberlere denk geliyoruz. Bu adam normal biri değildi. Uyuşturucu kullanıyordu. Birçok sorun yarattı. Pınar bu adamı düzeltmek için çok mücadele etti. Olmayacağını anlayınca boşandı. Adamın bu olayı gerçekleştirdiği gün duruşması vardı bir başka olaydan dolayı."

Pınar Zorlu

Koruma tedbirleri yetersiz kaldı

Pınar'ın arkadaşları koruma tedbirlerinin uygulanmasındaki eksikliklere de değiniyor. Çalışma arkadaşları bu durumu şu sözlerle anlatıyor:  

"Bırakılan boşluklar Pınar’ın yaşamını tehlikeye attı. Polisler, 'Eski eşinizin adresi olmadan koruma tedbiri uygulanamaz' diyerek sorumluluğu Pınar’a yükledi. Ancak bir kadının, kendisini tehdit eden kişinin adresini bilmesi nasıl beklenebilir? Bu, kadınları daha fazla mağdur eden bir uygulamaya dönüştü."

Şüphelinin olayı gerçekleştirdiği gün duruşması varmış

Gürhan Üzer’in sabıka kaydı da bu tehlikeyi gözler önüne seriyor. Üzer, "madde temini, adam yaralama ve hırsızlık" gibi suçlardan yargılanıyordu. Pınar Zorlu, Gökhan Üzer’in madde bağımlısı olduğunu ve çocuğu için endişe ettiğini defalarca dile getirmişti. Ancak tüm bu tehlikelere rağmen, Üzer hakkında etkili bir koruma kararı alınmadı. 

Konuya dair soL'a konuşan Pınar'ın arkadaşı, "Adamın üç farklı olaydan dosyası var. Hali hazırda uyuşturucu kullanıcısı. Davalarından biri de zaten uyuşturucu madde temin etmeden açılmış. Yani delil var ispat var. Hadi bunların hepsini geçtim ortada bir sürüm KADES sistemine düşmüş şikayet var. Bir elektronik kelepçe dahi takılmadı bu adama, Pınar'a önceden uyarı gitmesi için. Her şeyi geçtim. Bir kadın 'can güvenliğim yok' diyorsa başka bir delile neden ihtiyaç var?" sözleriyle anlatıyor yaşananları.

Pınar’ın arkadaşları, “Adam daha önce bıçakla kovaladı, bu olayın geleceği belliydi. Kadınların başına bir şey gelmesini mi bekliyorsunuz?” diyerek isyan ediyor.

'Kadınların başına bir şey gelmesini mi bekliyorsunuz?'

soL'a konuşan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği'nden Müjde Tozbey de, hastanede yaşam mücadelesi veren Pınar Zorlu'yu ziyaret etti. Ailesinin ve yakınlarının endişeli bekleyişlerine tanık olduğunu ve Pınar Zorlu için ellerinden geleni yapacaklarını ifade eden Tozbey, "Antalya’da yaşanan bu vahşet, kadınların koruma tedbirleriyle güvende olmadığını bir kez daha gösteriyor. Pınar Zorlu’nun başına gelenler, göz göre göre gelen bir cinayet teşebbüsüdür. Kadınlar, sistemin eksiklikleri yüzünden hayatlarını kaybediyor ya da ağır bedeller ödüyor. Koruma tedbirlerinin etkin uygulanmaması kabul edilemez. Kadınları yaşatmak için mücadelemizi büyütmek zorundayız. Pınar’ın davasının sonuna kadar takipçisi olacağız” diyor. 

Bu korkunç olay, kadınların yaşam hakkının korunması için güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Kadınlar, yalnızca koruma tedbirlerinin yetersizliğiyle değil, sistematik olarak karşılaştıkları adaletsizliklerle de mücadele ediyor.