TKP'nin İstanbul Üsküdar'daki iki semt evinden biri olan İcadiye Semt Evi Aralık ayında düzenlediği etkinliklerle mahalle halkıyla buluşmalara devam ediyor.
8 Aralık’ta Uzman Psikolog Burak İsmanur yürütücülüğünde gerçekleştirilen "Anne Baba Okulu" başlıklı çalışmaya katılanlar "iletişim" temalı bir atölyeyle "başkasını dinleyebilmek, kendini etkili şekilde ifade edebilmek" gibi pedagojik açıdan önemli konular üzerine çalıştılar. Bu sayede semt evinde buluşup ortak dertlerine ortak çözümler bulabileceklerini de deneyimlemiş oldular. Katılımcılar bilimsel ve akılcı yöntemlerle stresi yönetebilmenin mümkün olduğunu, dayanışmacı yaklaşımlarla sorunların üstesinden gelmenin hayal olmadığını ve bir sonraki "Anne Baba Okulu" buluşmasıyla birlikte çözüm üretmeye devam edeceklerini dile getirdiler.
Semt evi etkinlikleri; pedagojik danışmanlık, öğrenciler için etüd desteği, satranç kursu, okuma grupları gibi eğitsel, sanatsal ve kültürel çalışmalarla devam edecek.
İcadiye Semt Evi yeni yerine taşınmıştı
İki yıl önce yaşanan deprem felaketi sonrasında mahallede dikkat çeken bir dayanışma merkezi olan İcadiye Semt Evi'nin yeni yerindeki açılışı 30 Kasım’da yapılmıştı.
Müzisyen Gülcan Altan ve Murat Güner müzik dinletisiyle başlayan açılışta söz alan TKP İstanbul İl Başkanı Ahmet Dinçel, semt evinde iki yıldır çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü, semt evinin bir dayanışma merkezi haline gelmesi için çalışıldığını, şimdi ise daha görünür bir yere taşınarak mücadele ve dayanışmanın büyütüleceğini söylemişti.
Semt evlerinin mahalle halkının siyaset yapma iradesi gösterebilmesi için de çok değerli bir yer olduğunun altını çizen Dinçel "Siyaset yapmak sadece dört-beş yılda bir oy vermek değildir. Siyaseti sadece vekiller ya da bir takım büyük insanlar yapmaz, yapmamalı. Siyaset yapmak en temel yurttaşlık hakkıdır. 1923'de, Cumhuriyet'le kazandığımız eşit yurttaşlık ve siyaset yapma hakkını elimizden almalarına izin vermeyelim" demişti.
'Anne Baba Okulu' nedir?
"Anne Baba Okulu", TKP'nin semt ve işçi evlerinde çeşitli alanlardan uzmanlarca yürütülen psikoeğitsel nitelikte bir çalışma. Partinin, Türkiye'nin pek çok yerinde faaliyette bulunan, sayıları 200'e yaklaşan semt evlerinde psikolog, psikiyatrist, sosyal çalışmacı, eğitim bilimci gibi uzmanların yürütücülüğünde gerçekleşiyor. Okullar, semt veya işçi evinin içinde bulunduğu koşul ve olanaklar gözetilerek halkın ihtiyacına göre tasarlanıyor. Dolayısıyla standart bir müfredatın takip edildiği bir eğitim değil. Kimi zaman düzenli aralıklarla süregiden bir dizi çalışma, kimi zaman tek bir buluşma ile sınırlı olabiliyor. Katılımcıların kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir paylaşım ve dayanışma alanı olarak da işlev üstlenen "Anne Baba Okulları" katılımcılarda bilimsel pedagojik anlayışa uygun tutumlar edinme, sağlıklı iletişim geliştirme hedefleriyle hareket ediyor. Bu anlamıyla geleceğin toplumunu yetiştiren bugünün erişkinleri için duyarlılık ve bilinç geliştirme alanı olarak da görülebilir.
"Anne Baba Okulları", bulunduğu alanlarda ihtiyaç ve koşullara bağlı olarak, bazen bir seminer formunda bilgi ve deneyim aktarma biçiminde, bazen eylemsel yöntemlere dayalı grup uygulamalarının yer aldığı deneyimle, yaparak-yaşayarak öğrenme biçiminde gerçekleşiyor. Her durumda "Anne Baba Okulu" çalışmaları bilimsel ve akılcı yöntemlerle pedagojik/psikolojik açıdan halkın insani ve sosyal gelişiminin önündeki engellerle mücadele etmek için yapılıyor.
"Anne Baba Okulu", günümüzde laik eğitimin etkisinin iyiden iyiye daraldığı bir ortamda, nitelikli rehberlik hizmetlerinin alınamadığı, velilerin eğitim sistemi içinde sahipsiz kaldığı düşünüldüğünde halkın gerçek ve yakıcı ihtiyaçlarına cevap üretebilmesi bakımından son derece değerli.
"Anne Baba Okulları" her yaştan çocuğu olanlar kadar anne-baba adaylarına da kapılarını açıyor. Kendini sosyal ve insani açıdan geliştirmek isteyen herkesin katılması uzmanlarca tavsiye ediliyor.
"Anne Baba Okulları"nın bazı özel hedefleri şöyle sıralanabilir:
- Aile içi iletişim güçlendirmek,
- Çocukların daha iyi yetişmesi ve gelişmesi için sağlıklı konuşma yollarını keşfetmek,
- Eşlerin etkileşimlerinin çocuklar üzerindeki etkisi hakkında bilinçlenmek,
- Komşular, akrabalar ve toplum içinde güvenli bir kimlik geliştirmek.