Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin yeniden kurulması için temaslardan henüz somut bir sonuç çıkmazken Ankara, İsrail’in savaşı bölgeye yayabileceği argümanıyla Şam’a “şartlarımızı kabul et” baskısını artırdı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün konuk olduğu AA Editör Masası’nda İsrail’in Lübnan’a yayacağı savaşın bölgesel ve hatta küresel bir savaşa evrilebileceğini söyledi.
Suriye ile normalleşme adımlarına ilişkin de konuşan Fidan “Türkiye'nin istediği tarzda bir çözümün olması halinde diğer sorunları da Suriye'nin daha rahat çözeceğine inanıyorum” ifadesini kullandı.
Yandaş kalemlerden Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi ise Suriye’nin İsrail tehdidinden ancak Türkiye ile işbirliği yaparak kurtulabileceğini öne sürdü, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a aksi durumda sonunun Saddam Hüseyin gibi olacağı imasında bulundu.
Fidan'dan Suriye'ye: 'Kendi halkıyla, muhalefetiyle problemli olan bir yönetim'
Dışişleri Bakanı Fidan, dün AA Editör Masası’nda yaptığı açıklamada İsrail’in savaşı Lübnan’a doğru tırmandırmaya başladığını, İran ve Hizbullah’ın İsrail’e karşılık vermeme durumunun ortadan kalktığını dile getirdi.
Fidan Suriye’nin ismini zikretmedi ancak bu savaşın Ürdün ve Mısır’ı da içine alacak şekilde bir bölgesel savaşa ve neredeyse bir küresel savaşa evrilebileceğini söyledi. Aynı programda Suriye ile normalleşme adımlarına dair konuşan Fidan, Erdoğan’ın Esad ile görüşmeye hazır olduğuna ilişkin ifadesini anımsattı.
Şam hükümetiyle Suriyeli muhalifler arasında şu anda çatışma olmadığını ancak "dondurulmuş bir savaşın" olduğunu söyleyen Fidan “tarafların adım atması” gerektiğini, Ankara’nın isteğinin “rejim ile muhaliflerin kendi aralarında anlaşabileceği bir siyasal çerçeveye ulaşması” olduğunu kaydetti.
Fidan “BM kararları uyarınca bu olduğu zaman bizim için sorun kalmıyor” ifadesini kullandı.
Türkiye'nin istediği çözüm dedi, ABD destekli SDG kontrolündeki petrole işaret etti
Suriye ile normalleşme için “bazı sorun alanlarının yönetilmesi” gerektiğini savunan Fidan “Kendi halkıyla, muhalefetiyle problemli olan bir yönetim, milyonlarca mülteci üretmiş durumda” dedi.
Fidan Türkiye’nin Suriye’de asker bulundurduğu bölgelerde “kurduğu sistemle” 5 milyon Suriyelinin Türkiye’ye gelmesini engellediklerini savunarak “Neden biz Suriye'nin içerisinde dost unsurlarla varlığımızı sistematik bir şekilde yapıyoruz? Çünkü hala orada rejimle ilişkilerinde kendisini güvende hissetmeyen 5 milyona yakın bir kitle var” diye konuştu.
Fidan Suriye hükümetine yönelik olarak “Biz, hep şunu söylüyoruz: Kendi muhalefetinizle nasıl bir sistem kuracaksınız? Kendi halkınla, milyonlarla nasıl barışacaksın? Odaklanmanız gereken yer burası” diye konuştu.
Öte yandan Fidan ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri’nin ülkenin üçte birini kontrol ettiğine de işaret ettiği açıklamasında "İşgal edilen bölgelerde de özellikle Suriye'nin çok işine yarayacak doğal zenginlikler var, petrol başta olmak üzere" dedi.
Fidan bu sözlerinin hemen ardından “Türkiye'nin istediği tarzda bir çözümün olması halinde diğer sorunları da Suriye'nin daha rahat çözeceğine inanıyorum. Orada bir bağlantı var ama çok direkt bağlantı olmayabilir" ifadelerini kullandı.
Yandaş kalem Selvi: 'Esed İsrail tehdidinden ancak Türkiye ile işbirliği yaparak kurtulabilir'
Hürriyet’in yandaş kalemlerinden Abdülkadir Selvi ise Fidan’ın açıklamalarını taşıdığı bugünkü köşesinde “Lübnan’dan sonraki hedef Suriye olacak. Esed bu tehditten ancak Türkiye ile işbirliği yaparak kurtulabilir” diye yazdı.
Fidan ve Erdoğan’ın Suriye’ye üst üste çağrı yaparken Esad’ın “inat ettiğini” iddia eden Selvi, Esad’a Saddam Hüseyin benzetmesi de yaparak “Esed bu gerçekleri görerek hareket etmeli. Yoksa yarın çok geç olabilir” ifadelerini kullandı.
Selvi yazısında şunları kaydetti:
“Amaç, İran’ı savaşa çekip savaşı bölgeye yaymak.
Netanyahu, ABD’yi kontrolü altına aldığı için bu fırsatı kaçırmak istemiyor. Bu planı İran gördü. Bu planı Türkiye gördü. Bir tek Esed görmedi. Çünkü Lübnan’dan sonraki hedef Suriye olacak.
Esed bu tehditten ancak Türkiye ile işbirliği yaparak kurtulabilir.
Hakan Fidan, Esed’le görüşmeye hazırız derken, Cumhurbaşkanı Erdoğan üst üste çağrılar yaparken Esed’in kara kaşına kara gözüne âşık oldukları için değil, yaklaşan tehlikeyi gördükleri için bunu yapıyorlar.
Ama Esed inat ediyor.
Geçmişte Saddam Hüseyin de inat etmişti. Sonu felaket oldu. Ülkesini bir felaketin kucağına attı.
İsrail ön planda gözüküyor ama bu ABD ve İsrail’in ortak planı.
Savaş üzerinden bölgeyi dizayn etmeye çalışıyorlar. Lübnan’ı işgal edip, Suriye’yi üçe bölecekler.
Esed bu gerçekleri görerek hareket etmeli. Yoksa yarın çok geç olabilir.”