Ankara Kıbrıs'ta çizgi değiştirdi, Özgür Özel ayak uyduramayınca topu Erdoğan'a attı

Türkiye, 50 yıllık çizgisini değiştirerek "Kıbrıs'ta tek çözüm iki devlet" dedi. Teze imza atan CHP lideri, Kıbrıslı siyasetçilerin itirazını duyunca "Siz bir AKP'yle görüşün" tepkisi verdi.

Haber Merkezi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasındaki "normalleşme" görüşmelerinin yeni turunun yarın Kuzey Kıbrıs'ta gerçekleşmesi beklenirken, Özel'in AKP ile "normalleşme"yi Kuzey Kıbrıs halkına da salık vermesi dikkat çekiyor.

Türkiye’nin Kıbrıs’a askeri müdahalesinin 50. yılı dolayısıyla TBMM’de dün kabul edilen tezkerede “iki devletli çözüm”ün yegane yol olduğu öne sürüldü ve dünyaya KKTC’yi tanıma çağrısında bulunuldu.

Bu tezkere, Türkiye'nin yarım asırlık pozisyonunda değişiklik anlamına geliyor. Kıbrıs'ta 1950 ve 60'lı yıllarda komünist hareket güçlü olduğu için milliyetçiler kışkırtılmış, etnik saldırıların büyüttüğü sürecin ardından Türkiye adaya çıkarma yapmıştı. Kuzeyde kurulan fiili devlet uluslararası toplumda tanınmıyor. Türkiye'nin pozisyonu da bu fiili durumu sona erdirecek çözüm arayışı yönündeydi.

Bu yaklaşım, dün TBMM'de kabul edilen ve "İki devletli çözüm siyaseti, Akdeniz bölgesinde istikrar ve kalıcı barışı sağlamanın da yegane yoludur" ifadesi geçen tezkereyle terk edildi.

Kuzey Kıbrıs'ın mevcut hükümetince memnuniyetle karşılanan ve “tarihi bir olay” diye nitelenen tezkereye CHP de onay verdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Kuzey Kıbrıs’ta “kardeş parti” diye nitelediği Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni (CTP) ziyaretinde kendisine bu durum soruldu.

CHP liderinin yanıtı ilginçti.

CTP lideri Erhürman 'federal çözüm' dedi

CHP heyetinin genel merkezlerine yaptığı ziyaretin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman “iki devletli çözüm”e karşı çıktı.

“Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili tek gerçekçi yolun, iki toplumlu iki bölgeli siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm olduğu” görüşüyle hareket ettiklerini dile getiren Erhürman, “Biz yıllar boyunca gene masada dirsek çürütmek istemiyoruz. Biz çözüm istiyoruz” dedi. 

Sonuç odaklı bir çözüm istediklerini söyleyen Erhürman, “Kıbrıs Rum liderliği masadan kaçarsa bugünkü statükoya dönüşü de kabul etmediklerini” ifade etti. 

Tezkereye onay gerekçesi: 'İktidar-muhalefet ayrışmak doğru olmaz'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise “Kıbrıs'ı bir bütün olarak sahipleniyoruz. Kıbrıs halkının çözüme yönelik iradesinin her zaman arkasında olduk. Bundan sonra da arkasında olacağız” dedi. 

Bir gazeteci Özel’e “Geçtiğimiz günlerde bir röportajınızda ifade ettiğiniz ‘yurtta barış, adada barış’ söylemiyle ve çözüm ifadeleriyle işaret ettiğiniz şey Kıbrıs'ta bir federal çözüm modeli mi? Eğer öyleyse iki devletli çözüm modeli adada kalıcı barışı sağlamanın yegâne yoludur ifadesini barındıran ve dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen Meclis Başkanlığı tezkeresine CHP vekilleri neden onay verdi?” diye sordu.

“CHP olarak biz Kıbrıs Türkü'nün evet demediği hiçbir şeye evet demeyiz” diyen Özel’in, yarın Erdoğan’a CTP ile görüşmesini önereceğini söylemesiyse dikkat çekti.

CHP olarak müzakere ve çözümden yana olduklarını ancak Türkiye’nin garantörlüğünün olmadığı bir durumu “son derece riskli” gördüklerini belirten Özel dün TBMM’de kabul edilen metne “Kıbrıs'ın egemenlik haklarına yapılan vurgulardan, Kıbrıs ile dayanışma duygularından” dolayı imza attıklarını söyledi.

Özel tezkereye ilişkin “Metin genelinde, her bir satırına katılamazsınız, çünkü Türkiye'deki bütün siyasi partileri düşünün, hepsinin birden altına imza atabileceği veya el kaldırabileceği bir muhteşem metnin ortaya çıkarmak her zaman mümkün olmaz. 50'nci yılda dünyanın gözünün önünde de Kıbrıs meselesinde iktidar-muhalefet ayrışmak da doğru bir yaklaşım olmaz” dedi.

Kıbrıs'a da AKP ile 'müzakere'yi salık verdi

“Türkiye'de Kıbrıs üzerinden iç siyaset kavgası yapmak kolay. Bu zamanında çok yapıldı. Ama kimseye bir faydası olmadı” diyen Özel “Biz Türkiye'de iktidarla muhalefetin müzakere de ettiği mücadele de ettiği bir süreci yaşıyoruz” diye konuştu.

Türkiye'deki tüm siyasi partilerin Kıbrıs'taki tüm siyasi partilerle görüşmesi gerektiğini savunduklarını söyleyen Özel AKP’nin de CTP ile görüşmesi gerektiğini belirterek Erdoğan’a da CTP ile görüşme çağrısında bulundu.

Özel “Benim bugün ve yarın ayırıp da görüşmediğim hiçbir siyasetçi yok. Herkesin görüşlerini dinlemen lazım. Ama örneğin AKP'nin de CTP'yi de mutlaka dinlemesi gerekiyor, görüşlerini dinlemesi gerekiyor. Çünkü ortak fikirler ortaya konmadan, özgürce tartışılmadan çözüme ulaşmak mümkün değildir. Bugünkü durumdan Kıbrıs'taki hiç kimse ve Türkiye'deki hiç kimse memnun değildir. Kıbrıs Türkü çok daha iyisini hak etmektedir. Bunun için de müzakere edilmelidir. Ben AKP'yi, Genel Başkanı sayın Erdoğan'ı Kıbrıs'taki tüm partilerle görüşmeye ve Kıbrıs'ta her geçen gün gücü artan, anketlerde güçlendiğini hep birlikte takip ettiğimiz CTP gibi bir partiyi mutlaka, belki de bu ziyaretinde kabul edip görüşmeli ve bundan sonra diyalog zemini içinde olmaya davet ediyorum. Bu hepimizin faydasınadır” diye konuştu.

Özel dün de Türkiye’nin NATO’ya üye olmasının ardından Kıbrıs’ta faaliyetlerine başlayan kontgerilla örgütü Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurucusu ve daha sonra Kuzey Kıbrıs’ın ilk cumhurbaşkanı yardımcısı olan Fazıl Küçük’ün anıt mezarını ziyaretinde, Kuzey Kıbrıs iç siyasetine "gerilimi düşürme" tavsiyesinde bulunmuştu.

“CHP’nin son dönemdeki uzlaşma, müzakere ve mücadeleyi eş değer tutarak geliştirdiğiniz yaklaşım, Türkiye’de bahar havası estirdi ve o hava, buraya da yansıdı” sözleri üzerine Özel şu değerlendirmeyi yapmıştı:

Türkiye’den daha çok normalleşmeye ihtiyacı olan bir yer varsa o da Kıbrıs’tır. Çünkü burada tüm tarafların tek yumruk olması lazım. Geçmişte, Kıbrıs’ta aylar iç siyasetin askıya alındığı ve hep birlikte olunduğu süreçler var. Kıbrıs’ın, Kıbrıs Türkü’nün ortak çıkarları ve haklı davası için Kıbrıs’ta da gerilimin düşmesinin büyük faydası var. Bunu duyduğuma da çok memnun oldum. Kıbrıs’a katkı sağlamaya devam edeceğiz. Biz buraya ‘yavru vatan’ da demiyoruz. Burası bizim kardeş ülkemiz.”