Altılı Masa faturaları düşürebilecek mi?

Altılı Masa’nın aktörlerinin imzalayıp halka sunduğu mutabakat metni yurttaşların enerjiden faydalanma hakkının şirketlerin insafına bırakılmaya devam edeceğine işaret ediyor.

Turgut Yıldız

Altılı Masada yer alan partilerin ortak mutabakat ile halka sunduğu “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” temel olarak piyasa düzenine “aynen devam” diyor. Özellikle enerji başlığında yurttaşların ağır faturalar altında ezildiği koşullarda yurttaşlara daha fazla özelleştirme, daha gelişkin piyasa ve şirketlere destek mekanizmaları dışında pek bir şey vadetmiyor.

Sermayeye karşı dil değişti

Geçtiğimiz yılın ortalarında muhalefetten özellikle CHP içerisinden yükselen kamulaştırma, el koyma söylemleri yerini inceleme-düzenleme söylemlerine bırakmış gözüküyor. Özellikle fahiş alım garantileri verilen üretim tesisleri, dağıtım bölgelerinde tekelleşmiş dağıtım şirketleri, yurttaşları açma-kapama, sayaç vb. üzerinden soyup soğana çeviren perakende satış şirketleri için alınacak tüm önlemler “incelenecek, düzenlenecek” diye özetleniyor.

Alım garantilerine, teşviklere devam

Enerji alanındaki yurttaşların değil şirketlerin destekleneceğine işaret eden bir başka gösterge ise YEKDEM başta olmak üzere pek çok başlıkta teşvik uygulamalarına devam edileceğinin beyan edilmesi. Elektrik üretiminde AKP yıllarında özelleştirmeler ve özel sektör yatırımlarının desteklenmesi ile kamuya ait kurulu güç %80’ler seviyesinden %20’ler seviyesine inmişti, altılı masanın da iktidara geldiği takdirde pek çok alanda kamu bütçesini teşvik olarak kullanacağı ve kamu yatırımlarından kaçınacağı anlaşılıyor.

Doğalgazda atış serbest

Türkiye’nin enerjide zayıf karnı olan doğalgazda ise teknik gerçeklikten uzak ve iddialı hedefler göze çarpıyor. Doğalgaz depolama kapasitesinin %20’ye yükseltilmesi, depolama, LNG ve FSRU tesislerinin üçüncü taraflara açılması ve Doğu Akdeniz gazının Avrupaya taşınması gibi hedeflerden bahsedilen raporda Rusya Federasyonuna olan bağımlılığın azaltılması için ise üretilen çözüm piyasa koşullarını geliştirmek. Doğalgaz arz sorununu ve az sayıda ülkeye olan bağımlılığı azaltmak için Altılı Masa mevcut tesisleri özel şirketlere açmayı, piyasayı geliştirmeyi ve AB’ye uyumu gözetiyor.

BOTAŞ’a özelleştirme sinyali

Doğalgazla ilgili en önemli nokta ise BOTAŞ ile ilgili iletim ve dağıtım faaliyetleri ile doğalgaz ticaretinin birbirinden ayrılacağına dair yer alan ifade. AKP’nin yıllardır yapmak istediği bu kurumsal parçalama iletim ve dağıtım faaliyetlerinin özelleştirilmesi, ticaretin ise devlette kalmasını hedefliyor. Böylelikle doğalgaz iletim ve dağıtımı özel şirketlere peşkeş çekilirken ticaretin devlette kalması ile pahalıya alınan gaz şirketlere uygun fiyatlarla sağlanarak sözde sübvansiyona devam edilebilecek.

Görünen o ki Altılı Masa da enerji alanında toplumsal muhalefetin yıllardır söylediği dikey bütünleşik yapının kurulmasına değil parçalanmaya devam etmesine hizmet edecek. AKP’nin yapamadığı BOTAŞ özelleştirmesini Altılı Masa yapacak.

Nükleerde kime göz kırpılıyor?

Nükleerde ise Akkuyuya ilişkin anlaşmanın “gözden geçirileceği” ifade edilirken daha güvenli ve daha hızlı inşa edilebilir yeni nesil ‘Küçük Modüler Reaktörler” kurulacağı ifade ediliyor. Basına yansıyan haberlerden görüldüğü kadarıyla bu reaktörler ABD’li firmalar tarafından pazarlanmakta. Doğalgazda olduğu gibi nükleer alanda da Altılı Masa Rusya’dan kopuş mesajı vermeden AB ve ABD’ye göz kırpıyor.

Yurttaşların payına yine fatura

Altılı Masanın mutabakat metni enerji alanında açıkça sermayeye verilmiş bir “AKP’nin yapamadığını ben yaparım” mesajı olarak görünüyor. Kamu kurumlarını büyük zararlara uğratan sübvansiyonlar yerine bütçeden doğrudan maddi destekler verilmesi dışında yurttaşların lehine herhangi bir hedef sunulmuyor. Metnin geneline bakıldığında ise desteklerin de nasıl ve kimlere verileceğini tahmin etmek zor değil.

Başlıktaki soruya dönecek olursak, cevap açıkça “hayır”. Altılı Masa’nın enerji sektöründe bakışında da özelleştirmecilik ve piyasacılık vurgulanırken yurttaşların enerjiden faydalanma hakkı yine görmezden geliniyor.