Almanya'nın başkenti Berlin’de yapılan geleneksel Lenin-Liebknecht-Luxemburg yürüyüşüne polis saldırdı. Bir gösterici ciddi şekilde yaralanırken, 20 kişi gözaltına alındı.
Haber Merkezi
Almanya başkenti Berlin’de her yıl Ocak ayının ikinci pazar günü yapılan geleneksel Lenin-Liebknecht-Luxemburg yürüyüşü bu yıl 12 Ocak günü yapıldı.
Sabah saat 10.00’da Frankfurter Tor mevkiinden başlayan ve Friedrichsfelde’deki Sosyalistler Mezarlığı’na doğru süren yürüyüş, polisin sık sık ‘’yasak slogan’’ atıldığı gerekçesiyle korteje saldırmasına rağmen başarıyla yapıldı. Yürüyüş sırasında atılan ‘’Özgür Filistin’’ gibi sloganlar polis saldırılarının resmi ‘’gerekçe’’siydi.
Polis şiddeti sonrası hayati tehlike yaratacak şekilde yaralanan bir göstericiye olay yerinde ileri yaşam desteği uygulandı. Soğuk havada uzun bir süre yerde baygın halde yatan göstericinin, hastaneye geç götürülmesi de tepki çekti.
Berlin polisi, yürüyüşün ardından yaptığı açıklamada, resmi makamların uyarılarını dinlemeyen bazı grupların polise saldırması nedeniyle müdahale edildiğini ileri sürdü.
20 kişi polis tarafından gözaltına alınırken, göstericiler hakkında soruşturma hazırlığına başlandığı da gelen bilgiler arasında.
Yürüyüşe katılan ve polis saldırılarına tanık olan birçok kişi, polisin göstericilere cop ve biber gazıyla orantısız şiddet kullanmakla kalmadığını, olay yerinin yakınında bulunan görgü tanıklarını da itip kakarak uzaklaştırmaya çalıştıklarını bildirdi.
Yürüyüşten kısa bir süre önce, burada görev alacak polis timleri değiştirilmiş, gösterilere saldırgan tavırlarıyla müdahale etmesiyle bilinen birimlere görev verilmişti.
Berlin’deki polis saldırısı, Riesa kentinde AfD karşıtı göstericilere cop, köpek ve tazyikli su ile yapılan şiddetli polis saldırısından sadece bir gün sonra yapıldı. Riesa’da gösterileri izleyen Saksonya Eyaleti Sol Parti Milletvekili Nam Duy Nguyen de milletvekili kimliğini göstermesine rağmen polis tarafından bayılıncaya dek darp edilmişti.
Yürüyüşe Almanya'nın dört bir yanından gelen sosyalistlerin yanı sıra diğer ülkelerin komünist partileriyle birlikte TKP’nin Almanya örgütü de katıldı.
Düşman içimizde, çözüm de elimizde: Emperyalizme karşı sosyalizmin güncelliği
1919 yılının Ocak ayında Alman Devrimi sürerken, Almanya Komünist Partisi’nin kurucuları Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht, Berlin’de sosyal demokrat SPD hükümetinin emriyle, daha sonra SA ve SS’in temellerini oluşturacak olan ‘’Gönüllü Askeri Birlikler’’ tarafından öldürülmüşlerdi.
Savaş hazırlıklarının bütün hızıyla sürdüğü ve faşist partilerin büyük güç kazandığı Almanya’nın başkentinde, katliam ve savaşlara karşı çıkanlara karşı gerçekleştirilen polis saldırılarından sorumlu olan Eyalet İçişleri Senatörünün yine bir sosyal demokrat olması, bugün iktidar koalisyonunda olan SPD'nin tarihsel rolü kadar, Alman sermayesinin genel siyasetiyle de alakalı.
Ülke dışında savaşa hazırlanan sermaye, sadece Almanya'da değil, Türkiye de dahil olmak üzere hakim olduğu her ülkede, yoksullaşan emekçilere karşı içeride baskıyı arttırıyor.
Lenin-Liebknecht-Luxemburg yürüyüşü ve geçtiğimiz cumartesi günü sosyalist Junge Welt gazetesinin düzenlediği Rosa Luxemburg Konferansı'nda bu temele işaret eden açıklama ile katkı koyan TKP Almanya Örgütü de, emperyalist savaş hazırlıklarına karşı sosyalizm alternatifinin önemine işaret etti.