AKP'nin vergileri: Emekçiye cehennem, paradan para kazanana cennet

Ücretlere uygulanan verginin en düşük dilimi bile yüzde 15’den başlarken, paradan kazananlar için ise ülke tam bir vergi cenneti.

Haber Merkezi

AKP hükumetinin uyguladığını söylediği yeni ekonomik modelin özü faizleri düşürürken kuru yükseltmek ve Türkiye’yi açıkça ucuz iş gücü pazarı haline getirmek üzerine kurulu.

2021'in başından bu yana kurdaki yükseliş yüzde 80’leri bulurken bunun enflasyona yansıması da gecikmeli bir şekilde hissedilmeye devam ediyor. Emekçiler hızla yoksullaşırken parası olana bu tarz ekonomik çalkantılar büyük fırsatlar sunuyor. Üstelik asgari ücretten vergi alınsın mı alınmasın mı tartışmaları sürerken, ekmekten süte, eğitimden sağlığa en temel ihtiyaçlar da dahil olmak üzere KDV ve benzeri dolaylı vergiler ile tüm vergi yükü emekçi kesimin sırtına yüklenmişken para sahipleri finasal piyasalarda tek kuruş vergi ödemeden parasını katlama imkanına sahip.

TL Vadeli Mevduatlar

TL mevduat sahipleri mevduat faizi üzerinden sadece yüzde 5 stopaj ödüyorlar. Daha önce yüzde 15 olan stopaj oranı Eylül 2020’de pandemi desteği (!) olarak 3 aylığına yüzde 5’e indirilmişti. Ancak o zamandan bu zamana 3’er aylık dönemler ile bu vergi avantajı uzatıldı . Gerçek kişilerin mevduat ve katılım hesaplarında bu bir yılı aşkın sürede bulunan miktar ortalama 600 milyar Türk Lirası. Bu sürede yıllık yüzde 15’den bile hesaplansa kazanılan faiz 112 milyar TL ve vazgeçilen stopaj 11,2 milyar TL yapıyor. Bankalardaki mevduatın yüzde 56’sı 1 milyon TL üzeri hesap sahibi olan 368 bin kişiye ait. Bu 11,2 milyarın önemli bir bölümü nüfusun yüzde 1’i bile etmeyen büyük mevduat sahiplerine aktarılmakta.

DTH/Döviz Vadeli Hesaplar

Yılbaşından bu yana dövizdeki yükseliş yüzde 80’i aştı. Bankalardaki toplam mevduatın ise yüzde 60’ı döviz mevduatlardan (DTH) oluşuyor. 232 milyar dolar DTH’ın 143 milyar doları gerçek kişiler, 89 milyar doları ise tüzel kişilere ait. TL karşılığı 1 milyonu aşan gerçek kişi DTH sayısı 600 bin. Döviz sahipleri, ister bankada dursun ister kasada, bugün için yüzde 80 yarın belki yüzde 180 olacak yükselişten tek kuruş vergi ödemeyecekler.

Eurobond

Eurobond gelirleri beyana ve vergiye tabi. Ancak tabi ki sermaye piyasaları bu tarz pürüzleri gidermek için var. Eğer eurobonda yatırım yapan bir fon alırsanız döviz bazındaki getirinin yüzde 10’u kadar sadece vergi ödersiniz. Dolar bazında dünyada faizler sıfıra yakın düzeydeyken Türkiye’nin yüzde 5-6 gibi faizlerle yurtdışından aldığı borçlara karşılık çıkarılan bu tahvillere yatırımı çok düşük vergi oranıyla yapmak yine zenginlerimiz için mümkün.

Hisse Senetleri

TL hızla değer kaybederken döviz bazında ucuzlayan hisse senetlerine de yatırımcılar yöneldi. Ekim ayı başından bu yana BIST 100 endeksi yüzde 36 yükseldi. Tek tek hisse senetlerine bakıldığında bir yılda değerini 2’ye 3’e hatta çok daha fazlasına katlayan hisseler de mevcut. Ancak buradaki bir avuç yatırımcı da yıllardır hisse senedi kazançlarından vergi ödemiyor. Hisse senedi ve hisse senedine dayalı yatırım fonlarında vergi yüzde 0.

Vergi cenneti ama kime?

Ücretlere uygulanan verginin en düşük dilimi bile yüzde 15’den başlarken, oluşan bütçe açıkları zamlar, dolaylı vergiler ile emekçilerin sırtından finanse edilirken, parası olan, paradan kazananlar için ise ülke tam bir vergi cenneti. Aynı gemideyiz yalanını her ekonomik zorlukta duymaya devam ediyoruz. Ancak ücretliler için yıkım olan bu bu zamanlar, hükümetlerin sınıfsal tercihleri nedeni ile zenginler için kaymaklı kazanç dönemleri haline geliyor.