AKP’nin gözü Uludağ’da: ‘Alan değil talan başkanlığı’

Uludağ'ı milli park olmaktan çıkaracak kanun teklifine ilişkin konuştuğumuz CHP Bursa milletvekili Orhan Sarıbal 'Alan Başkanlığı sistemi Uludağ’ı talan başkanlığına dönecek' diyor.

Burcu Günüşen

AKP gözünü şimdi de Bursa’da Uludağ’a dikti. AKP’li milletvekillerinin imzasını taşıyan kanun teklifiyle Uludağ 1961’den beri olduğu milli park alanı statüsünden çıkarılmak ve yeni kurulacak bir “alan başkanlığı”na bağlanmak isteniyor.

Teklif yasalaşırsa Uludağ Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün yetki alanından çıkarılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı kurulacak Uludağ Alan Başkanlığı’na verilecek. Bölgede yapılaşma, imar gibi her türlü kararı vermek bu başkanlığın yetkisinde olacak.

CHP Bursa milletvekili Orhan Sarıbal teklifi "Uludağ’ı birilerine peşkeş çekmek için" atılan bir adım olarak niteledi.

Oteller bölgesi 7 dönümden 20 dönüme çıkacak

“İktidar giderayak Uludağ’a gözünü dikmiş” diyen Sarıbal, oteller bölgesinin 3 katı büyüklüğe çıkarılmasını öngören teklif için “Alan Başkanlığı sistemi Uludağ’ı talan başkanlığına dönecek” uyarısında bulundu.

soL’a konuşan Sarıbal teklifin birinci gerekçesi olarak “Uludağ’da yönetim karışıklığı var, tek elden yönetmek istiyoruz” denildiğini ancak gerçekte Uludağ’daki karmaşayı yaratanın AKP olduğunu vurguladı. AKP’nin iktidara geldiğinden beri Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nü pasifize etmeye çalıştığını belirten Sarıbal şunları söyledi:

'AKP Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nü çalışamaz hale getiriyor'

Uludağ Milli Parkı’nın 2873 sayılı Tabi Varlıklar ve Milli Parklar Kanunu tarafından yönetilen ve o kurallara göre işletilen bir milli park. 

Bu park Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yönetiliyor. Elbette bu müdürlük Uludağ’la ilgili şu anda her türlü karar verme yetkisi olan tek kurum.

Fakat AKP iktidarı geldiğinden beri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi, Devlet Su İşleri, Karayolları üzerinden adeta Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nü çalışamaz hale getiriyor. Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nü pasifize etmeye çalışıyorlar.

Ve dertleri çok açık. 7 bin dönüm olan şu anda oteller bölgesi olan kış turizminin yapıldığı bölge 20 bin dönüm alana çıkarılarak orada Alan Başkanlığı adı altında yeni bir yönetim biçimi oluşturmak istiyorlar.”

'Peri Bacaları'nda çok vahim sonuçlar var'

Alan başkanlığının Türkiye’de örnekleri olduğunu belirten Sarıbal “Biri Çanakkale Gelibolu, burası tarihi sit alanı olduğu için kontrollü gitmekte; öbürü Göreme Peri Bacaları, orada çok vahim sonuçlar var. Orası örnek alındığında çok kötü bir yönetim biçimi. Burada da yapılmak istenen, Uludağ’ın 7 bin dönümlük olan oteller bölgesini 20 bin dönüme çıkarıp o bölgede istedikleri gibi imara, otoparka, insan giriş çıkışına izin verebilecekleri bir mekanizma kurmak istiyorlar” dedi.

Sarıbal “Uludağ’da bir yönetim kargaşası yok, tam tersine AKP yerelde ve genelde orayı karıştıran konumda. Yani ortada bir karışıklık var ama bu karışıklığı yaratan AKP” diye belirtti.

İkinci gerekçe daha çok turist çekmek

Yasa teklifinin ikinci gerekçesinin ise bölgeye daha fazla turist çekmek ve daha fazla gelir elde etmek olduğunu kaydeden Sarıbal "Oysa dünyada görüyoruz ki bu tür doğal, tarihi, sit alanı ve turizm olanakları olan bölgelerde iki temel dinamik vardır: Biri koruma biri kullanma. Ne demek bu? Bir taraftan kullanırken bir taraftan da koruyacaksınız. Uludağ’a günlük 10 bin turist gitmesi gerekiyorsa 10 bin 1 gitmemeli. Çünkü orada en büyük kirliliği yaratan oteller ve insanlar ne yazık ki. Bütün dünyada milli parklar, doğal, tarihsel alanlar ve kültür alanları böyle korunuyor. Sınırsız araç, sınırsız insan, sınırsız yapı oraya giremez. Çıkacak insan sayısı da, imar durumu da, araç sayısı da belli olmalıdır” dedi.

'Uludağ'ın otopark ve yola ihtiyacı yok'

Yasa teklifinde “Otopark yapacağız, karayolu yapacağız” dendiğini aktaran Sarıbal oysa Uludağ’da otopark ve yolların yeterli olduğunu, Uludağ’ın ağırlıklı olarak teleferikle çıkılan bir yer olduğunu belirtti.

Sarıbal “Bugün Bursalı bir insanın bu teleferikle gitmesi için 130 lira ücret ödemesi lazım. Yani siz eğer oraya daha fazla insan çıkmasını istiyorsanız teleferik ücretini düşüreceksiniz. Öyle bile olsa, teleferikle de çıksa yine koruma ve kullanma dengesine bakacaksınız. Sınırsız bir gidiş olmamalı” dedi.

Zaten Uludağ'a çıkamayan halka yeni engel

Kanun teklifini hazırlayanların Uludağ’a çıkacaklar için sınıfsal bir tercih de yaptıklarını vurgulayan Sarıbal teklifin günübirlik gelenlerle otellerde kalabilecek paraya sahip olanlar için ayrı alanlar oluşturulmasını da öngördüğünü dile getirdi:

Diyor ki kanun, günlük gelenlerle gece kalanlar arasında bir ayar yapmamız lazım. Günlük gelenler orayı kullanıp gidiyorlar ama aslolan uzun süreli kalanlardır, yani yataklı gelip orda kalanlardır diyor. Açıkçası orada bir sınıfsal tercihi de ortaya koyuyor. Kalıcı gelen turistlere ayrı bir bölüm, günlük gelenlere ayrı bir bölüm. Yani zaten teleferiğin pahalı olması nedeniyle, aracı olmadığı için Uludağ’a çıkamayan halkın artık yeni yönetimle net bir şekilde gidebileceği alan da ayrılacak. Bu yabancı turizmine, Arap turizmine, zengin turizmine dökülen bir alana dönüşecek.

Böyle bakıldığında Alan Başkanlığı sistemi Uludağ’ı talan başkanlığına dönecek.

Uludağ Türkiye’nin 5. büyük milli parkı. 1960’lı yıllarda milli park ilan edilmesinin nedeni endemik bitkilerin ve bitki çeşitliliğinin korunması. Şu anda Türkiye’ye ait 160 civarında, sadece Uludağ’a ait 34 adet endemik bitki ve 1300 civarında biyoçeşitlilik içeren muhteşem bir yer. Ayrıca hayvan varlığı açısından da kendine özgü çeşitleri olan bir milli park konumundadır.

Elbette en önemlisi bugün Bursa’nın yüzde 80’den fazla su kaynağını Uludağ oluşturmaktadır. Uludağ yoksa Bursa’nın suyu yok, Uludağ yoksa Bursa’da temiz hava yok, Uludağ yoksa Bursa’da kar yok, yağmur yok.

Bugün Meclis’te görüşülmesi beklenen kanun teklifi için “İktidar giderayak Uludağ’a gözünü dikmiş” diyen Sarıbal “7 bin dönüm alanı 20 bin dönüm alana çıkararak öyle bir alan başkanlığı oluşturmaktadır ki imarına onlar karar verecekler, yapılaşmaya onlar karar verecekler. Bugün orada kamuya ait ne varsa tümü bu alan başkanlığına dahil olacak, net bir şekilde orada sınırsız yetkiye sahip olacaklar. Ve bunlar birçok vergiden, birçok düzenlemeden muaf olacak. Yani adeta birilerine peşkeş çekilecek, Uludağ birilerinin hizmetine sunulacak” dedi.

'Uludağ'ın sahibi var, önünden çekilsinler'

“Su kaynakları açısından, küresel iklim değişikliğinin olduğu dönemde adeta karbondioksit yutağı bir yer olması açısından, biyoçeşitlilik açısından ve endemik bitki örtüsü açısından dünya hazinesi olan Uludağ’ın birilerine -ister iktidar yandaşı ister değil- peşkeş çekilmesini istemiyoruz” diyen Sarıbal teklifin geri çekilmesini ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü’ne destek verilmesi gerektiğini dile getirdi:

“Uludağ’ın sahibi var, Milli Parklar Genel Müdürlüğü. Kuralları var. Bütün mesele Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün önünden çekilsinler, şu Uludağ Alan Başkanlığı’na verilen yetkilerin çok az bir kısmını Milli Parklar Bölge Müdürlüğü’ne verdiklerinde Uludağ’da hiçbir sorun kalmayacak. Şu anda köstek var, çalışmasına da engel oluyorlar.  Bu kadar net söyleyebilirim.”