AKP'li müteahhitler tahliye edilmişti: Bilirkişi raporları kusurlarını ortaya koydu

Özkan Gold City Blokları ve Yukarı Şehir Kooperatif Evleri'nin AKP'li müteahhitleri tahliye edildi. Ancak yıkımlara ilişkin hazırlanan bilirkişi raporları müteahhitlerin kusurlarına dikkat çekiyor.

Haber Merkezi

6 Şubat 2023'te merkez üssü Kahramanmaraş olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden 11 il etkilenmiş ve on binlerce yurttaş hayatını kaybederken, 100 bini aşkın yurttaş yaralanmıştı. 

Depremin üzerinden 1,5 yılı aşkın süre geçmesine rağmen on binlerce insana mezar olan yapılardan sorumlu müteahhitlerin soruşturmaları oldukça yavaş ilerliyor. Hatta bilirkişi raporları göz ardı edilerek sorumlular tahliye ediliyor.

Hatay'da 97 kişinin hayatını kaybettiği Özkan Gold City Blokları'nın müteahhidi Mehmet Özkan ve Adıyaman'da 80 kişinin yaşamını yitirdiği Yukarı Şehir Kooperatif Evleri'nin müteahhidi Şükrü İşitmen'in yargılandığı davalarda yeni gelişmeler yaşandı.

İkisi de AKP'li olan müteahhitler geçtiğimiz aylarda tahliye edildi. Oysa yıkımlara ilişkin hazırlanan bilirkişi raporları müteahhitlerin kusurlarına dikkat çekiyor.

'Reis'in dava adamıyım' diyen müteahhit tahliye edilmişti

Hatay’ın Antakya ilçesinde, AKP'li müteahhit Mehmet Özkan ve kardeşleri tarafından inşa edilen Özkan Gold City Blokları 6 Şubat depremlerinde yıkıldı ve 97 kişi hayatını kaybetti.

Bilirkişi heyeti, “Reis’in dava adamıyım” diyen ve 2019 yılındaki seçimlerde AKP’den Antakya Belediye Başkanlığı’na aday adayı olan Mehmet Özkan’ın sahibi olduğu Antakya’daki "Özkan City Blokları”nda inceleme yapmış ve inceleme raporunda binanın yapımında çok sayıda eksiklik tespit edilmişti.

Ancak açılan davanın ikinci duruşmasında müteahhit Mehmet Özkan ve kardeşi Yusuf Özkan hakkında tahliye kararı verilmişti.

Yeni bilirkişi raporu dosyaya eklendi

Davanın bugün görülen 3'üncü duruşması öncesi Bartın Üniversitesi, Batman Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi ve Süleyman Demirel Üniversitesi'nden 12 akademisyenin imzasının bulunduğu yeni bilirkişi raporu dava dosyasına eklendi. 

ANKA'nın haberine göre yapıda beklenmedik şekilde yıkılma meydana gelmesi halinde söz konusu durumun yalnızca binanın karşılaştığı depremin büyüklüğüyle açıklanamayacağı belirtilen raporda, "2007 deprem yönetmeliği can güvenliği deprem performansını esas almaktadır. Bunun anlamı; yapı kuvvetli deprem etkileri altında ağır hasar görebilir, fakat enkaz haline gelerek yıkılmamalıdır" denildi.

Raporda, "Söz konusu olayda blokların zemin ve asma katları tümüyle yıkıldığından diğer katlar da onların üzerine yıkılmıştır" tespitinde bulunularak, Özkan City Blokları'nda ortaya çıkan yıkılma şeklinin 2007 deprem yönetmeliğine göre kabul edilebilir bir hasarlanma biçimi olmadığı vurgulandı.

Raporun devamında eksik ve kusurlar kısaca şöyle sıralandı:

  • A blokta statik/betonarme uygulama proje paftaları eksiktir. B blokta ise hesap raporu eksiktir.
  • A ve B bloklardan deprem sonrası alınan karot numuneleri ayrık olarak ve toplu olarak değerlendirilmiştir. Buna göre, ayrık yapılan değerlendirme sonuçlarına göre C35 için sağlanması gereken şartların sağlanmadığı görülmüştür.
  • Bina inşaatında kullanılan donatı çeliklerinin bir kısmının gerekli koşulları sağlamadığı tespit edilmiştir.
  • Sondaj sayısı ve derinliğinin alandaki zemini tanımlaması ve modelleme yapılması için kesinlikle yetersiz olduğu görülmektedir.
  • Temelin oturduğu zeminde herhangi bir arazi deney verisi görülmemektedir. 
  • Zemin homojen olmayan bir malzemedir. Zemin ve temel etüt raporunda SK-1 ve SK-2 için verilen deney sonuçlarının bire bir aynı olması da iki ayrı noktada inceleme yapıldığından şüphe uyandırmaktadır.
  • Yüzeyden alınan numune Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nün Ağustos 2005 tarihinde yayımladığı Zemin ve Temel Etüt Raporunda belirtilen şartları sağlamamış ve gerçek anlamda temel altındaki zemini temsil etmemektedir. Yani numune temel altındaki seviyeden alınmamıştır.

'Müteahhit imalat hatalarından sorumludur'

Raporun devamında şüphelilerin sorumluluk alanları ve kusur derecelerine ilişkin de tespit yapıldı.

Şantiye şefi, statik/betonarme proje müellifi, zemin ve Temel Etüd raporu müellifleri, yapı denetim firması, kontrol elemanlarının sorumluluklarının belirtildiği kısımda "Müteahhit Mehmet Özkan, temelden kaba inşaat tamamlanıncaya kadar ortaya çıkan imalat hataları/eksikler/kusurlar nezdinde sorumludur" değerlendirilmesinde bulunuldu.

Ayrıca raporda, "Belediye Yapı kontrol birimi, inşaatı tamamlanmış olan yapının her türlü fiziki ve evrak üzerinden kontrollerini sağlayıp, mevzuata aykırılık yok ise yapı kullanım izni verilmesinden sorumludur" ifadelerine de yer verildi.

Eski AKP'li yönetici tutuksuz yargılanıyor

6 Şubat tarihli depremlerde yıkılan bir diğer yerleşke ise Adıyaman'ın Besni ilçesinde bulunan Yukarı Şehir Kooperatif Evleri oldu. Yukarı Şehir Kooperatif Evleri B blok tamamen yıkılırken, D bloğun ise yarısı yıkıldı ve toplam 80 kişi yaşamını yitirdi.

Yukarı Şehir Kooperatif Evleri ile ilgili eski AKP Besni İlçe Yönetim Kurulu üyesi ve MÜSİAD üyesi müteahhit Şükrü İşitmen, müteahhit Nuri Tuğsuz ve diğer 13 sanık hakkında, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan iddianame hazırlandı. 

Ancak soruşturma aşamasında tutuklanan İşitmen ile Tuğsuz'un 12 ay tutuklu kalmalarının ardından 12 Şubat'ta tahliye edildi. 2 sanık hakkında yakalama kararı çıkartılırken, diğer sanıkların da tutuksuz yargılanması hükmedildi.

Edinilen bilgiye göre sanıklar 22 Ekim 2024 tarihinde hakim karşısına çıkacak.

Bilirkişi raporunda asli kusurlu bulundu

Oysa tahliyelerden sonra hazırlanan Atatürk Üniversitesi'nin bilirkişi raporunda sanıkların "asli kusurlu" bulunduğu ortaya çıktı.

İddianamede yer alan Atatürk Üniversitesi’nin bilirkişi raporunda, özetle şu tespitler yer aldı:

"Her iki blok için hazırlanan mimari projelerin yol üstü kat sayısı bakımından ilk yapı ruhsatları ile uyuşmadığı görülmüştür. Mimari projelerdeki yapı alanları yapı ruhsatlarında belirtilen alanlarla uyuşmamaktadır. Söz konusu binalara ait mimari tasarımın; binaların sıfır kotu altında katı bulunmadığı için zeminle bağlantısının problemli olması, yapıların yumuşak kat potansiyeli taşıması, bina cephelerinde büyük açıklıklı kapalı konsollar bulunması, bina köşelerinde büyük açıklıklı ağır köşe balkonlar bulunması, bina cephelerinde kapalı konsollar içinde kalan kolonların kirişlerle bağlantılarının tek yönde sağlanmış olması şeklinde yapısal olarak olumsuz davranışa sebep olacak özellikler taşıdığı değerlendirilmiştir."

Bilirkişi raporunda ayrıca; müteahhit, yapı sahibi, statik-betonarme proje müellifi ve fenni mesul asli kusurlu, ilk ve son ruhsatlara onay veren belediye yetkilileri ile belediye kontrol birimi yetkilileri ise tali kusurlu olduğu belirtildi.