AKP Grup Başkanı Bostancı: Meclis'in ilk işi Paris Anlaşması

AKP Grup Başkanı Bostancı, 'Paris İklim Değişikliği Anlaşması'nı imzaladık. Muhalefet partilerine de götüreceğiz' dedi.

Haber Merkezi

AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, 1 Ekim'de yeni yasama yılına başlayacak Meclis Genel Kurulu'nun ilk işinin Paris İklim Anlaşması olacağını söyledi. Bostancı, "Paris İklim Değişikliği Anlaşması'nı imzaladık. Muhalefet partilerine de götüreceğiz. Onların da yaklaşımının müspet olacağını ümit ediyoruz. En hızlı şekilde geçirmeyi planlıyoruz. Meclis'e arz edeceğiz. Hep birlikte bu anlaşmayı geçireceğimizi ümit ediyoruz. Meclis'in en önemli başlangıç işlerinden biri olacak" dedi.

Bostancı, "1992'de Paris İklim Değişikliği Sözleşmesi imzalanırken, Türkiye'yi New York'ta temsil eden kişiler biraz da konuya ilişkin tafsilata (ayrıntı) yeteri kadar sahip olamadıkları için olsa gerek, 'Avrupa Birliği’ne aday Türkiye'nin yeri gelişmiş ülkelerdir'  diyerek, o çerçevede bir anlayışla, böyle bir sınıflandırma, ek bir protokolle ülkeler yazılırken, Türkiye’yi de o sınıfa dahil etmişler" diye konuştu.

'Türkiye gibi ülkelere finansman desteğinin sağlanması gerekiyor'

DHA'ya konuşan AKP Grup Başkanı şunları söyledi:

"Gelişmiş ülkelerin uzun yıllar boyunca sera emisyonları çok yüksek derecedeyken, Türkiye gibi gelişmiş ülkelerin ise sera emisyon dereceleri düşük kaldı. Dolayısıyla dünyanın buraya gelmesinde, bu noktaya ulaşmasında, sıcaklıkların 1-2 derece yükselmesi sonucu gelecek felaketlere ilişkin, gelişmiş ülkelerin yıllar içerisindeki dahli var, çabaları var, dünyaya ödettikleri bir bedel var. Türkiye'nin sera gazı emisyonuna yapmış olduğu olumsuz etki sınırlıyken bile onu gelişmiş ülkeler statüsünde görerek, bir takım ek maliyetler üstlenmesini sağlamak haksız bir uygulama olur.

Türkiye’nin statüsüne, geçmiş maliyetleri de hesaba katan hakkaniyetli bir perspektife uygun olarak davranmak lazım. Türkiye bir uygulanma yönetmeliği olan Paris İklim Değişikliğini onayladı ama Meclis'ten geçirmeme nedeni; oradaki hakkaniyete ilişkin kaygılarıyla ilgiliydi. Emisyon hacimlerine baktığımızda Amerika’da kişi başı karbon salınımı 16 ton, Rusya'da 12 ton, Hindistan'da 7 ton, Japonya'da 9 ton, Almanya'da 8 ton, İran'da 8 ton; Türkiye’nin 4,5 ton. Dolayısıyla bugün Türkiye'nin sahip olduğu kömür santralleri eleştiriliyor. O yüzden hakkaniyetli bir uygulama gerekiyor. Mutlak surette Türkiye gibi ülkelere finansman desteğinin sağlanması gerekiyor. Anlaşma çerçevesinde bir fonda para toplanması ve her yıl bu paranın 10 milyar, 20 milyar dolar olması gerekirken, 8 yıl içerisinde toplanan para 8 milyon doları geçmiş değil. Dolayısıyla gelişmiş olan ülkeler dahi işin finansman boyutuna yönelik ellerini taşın altına koymuyorlar."