Akbank’ta evden çalışmanın getirdikleri: Fazla mesai, eksik ücret, mobbing…

Akbank emekçisi yaşadığı sömürüyü Patronların Ensesindeyiz Ağı’na anlattı.

Patronların Ensesindeyiz

“Güzel günler çok yakında geri gelecek” Akbank’ın reklam sloganlarından biriydi bu söz. Mutlu çalışanlar ve müşteriler görüntüsüyle pandemi sürecinde patronların iştahını kabartan evden çalışmayı pazarlıyorlardı. Aslında görünenin ardında sömürünün gerçek yüzü vardı: Evden esnek çalışma, fazla mesai, verilmeyen yemek ücretleri…

Akbank emekçisi bu "mutlu" tabloyu Patronların Ensesindeyiz Ağı’na anlattı.

Akbank’ta ne kadar süredir çalışıyorsunuz?

Ben Akbank çağrı merkezinde pandemi öncesi çalışmaya başladım. Şimdi bir başka firmada çalışmaktayım. Bölümümüzde iki çalışanda koronavirüs çıkınca bir kısmımız idari izne çıkarıldı. Fakat ben çalışmaya devam ettim. Daha sonra ben de çalışmaya evden devam ettim.

Evden çalışmaya başladığınızda nelerle karşılaştınız?

Çalışma evden devam ettiğinde mesai saatlerini esnettiler. Çalışma saatlerimize ek olarak günlük 2 saat fazla mesai yapıyorduk. Fazla mesai yapılması için talimatlar alıyorduk. Daha sonra izin günlerimizde dahi belli bir saat çalışmamız istendi. Yaptığımız fazla mesailerin ücretleri de yatırılmadı. Bunu üst yöneticilere söylediğimizde ise “evden çalışmanın mesaisi olmaz” diye karşılık aldık.

Evde çalıştığınız müddet yemek, elektrik, internet giderleriniz karşılandı mı?

Hayır, hatta bizlere yemek, internet giderlerimize dair bir hak talep etmiyoruz diye bir sözleşme dahi imzalattılar. Tabi ki bunu da mobbing yoluyla yaptılar.

Maaş konusunda sıkıntılar yaşanıyor muydu?

Evden çalışmaya başladıktan sonra asgari ücretin altında ücret yatırmaya başladılar. İçerideki arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla hâlâ asgari ücretin altında ücret almaya devam ediyorlar. Geriye dönük mesai ücretlerimiz ise yatırılmadı.

Bu çalışma sisteminin size ne gibi etkileri oldu, bize bunlardan bahseder misiniz?

Her gün işe ağlayarak başlıyordum diyebilirim. Etrafımdaki insanlar artık dayanamıyorlardı. Düşünsenize sürekli ağlayan bir insan var karşınızda. Hâlâ anlattıkça o günleri yaşıyorum. Müthiş bir baskı vardı, müthiş.

'Susunca bir şeyler çözülmüyor'

Ben bu ağın haberlerine baktığımda hep haksızlıklar yaşandığını gördüm. Benim yaşadığım haksızlığı da insanların duymasını istiyorum. O yüzden sesimi sizle duyurmak istedim. Susunca bir şeyler çözülmüyor.