İş bırakan aile hekimleri İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplandı. "Sağlık Bakanlığı bu yönetmelik özelinde adeta bizlerle inatlaşmaktadır" denildi. Bursa'da greve çıkan aile hekimlerine de saldırı oldu.
Haber Merkezi
Aile hekimleri, "Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği"ne karşı bir kez daha iş bırakma eylemine başladı.
Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin iptali talebiyle düzenlenen üçüncü iş bırakma eylemi, 81 ilde Cuma gününe kadar devam edecek.
İstanbul’daki aile hekimleri ise iş bırakma eyleminin ilk gününde, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplandı.
İstanbul’daki eyleme Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık İş Sendikası, Hekimsen İstanbul Şubesi, Hekim Birliği Sendikası, Hürriyetçi Sağlık Sen, İstanbul Aile Hekimliği Derneği, İstanbul Tabip Odası, SES İstanbul Şubeleri destek verdi. Yan yana gelen sağlık meslek örgütleri, talepleri karşılanmazsa iş bırakma eylemlerinin devam edeceğini vurguladı.
Eylemde, "Eziyet yönetmeliğini istemiyoruz" pankartı açılırken "5 dakikada hekimlik yapılmaz", "Hesap kitap değil hekimlik yapmak istiyoruz" dövizleri de taşındı. Kitle sık sık “Bakan istifa” sloganları attı.
'Sağlık Bakanlığı bu yönetmelik özelinde adeta bizlerle inatlaşmaktadır'
16 sağlık meslek örgütü adına ortak basın açıklamasını İstanbul Aile Hekimliği Derneği Genel Sekreteri Sercan Ahmet Uluç okudu.
“Aile hekimliği eziyet yönetmeliğine” tepki göstermeye geldiklerini söyleyen Uluç, “Bakanlığın bize karşı üç maymunu oynadığı ancak bir yandan da tüm devlet imkanlarını kullanarak bu saçma yönetmeliği güzelleme çalışmalarına devam ettiğini yakından takip ediyoruz” dedi.
Uluç, Sağlık Bakanlığı'nın yönetmeliğe tepki gösteren sağlık emekçilerine sokak ağzıyla yalan yanlış cevaplar verdiğine işaret etti ve "Sağlık Bakanlığı yönetmeliği bize kabul ettirmek adına artık iyice şirazeden çıkmıştır. Devlet ciddiyetinden uzak yalan yanlış bilgilendirmelerle halkı bize karşı kışkırtma gayretine girmiştir. Sağlık Bakanlığı bu yönetmelik özelinde adeta bizlerle inatlaşmaktadır" dedi.
'Bu iş bırakmaların tek sorumlusu Sağlık Bakanlığı'
6 ayda bir aile hekimine başvurulmamasından dolayı hekimin, hemşirenin ücretinin kesilmesine tepki gösteren Uluç, "Randevu sistemini destekleyip bu sayıları azaltmanız gerekirken MHRS'ye aile hekiminize randevusuz başvurabilirsiniz diye uyarı ekleyip randevu almak isteyen kişiyi de engellemeye çalışıyorsunuz" dedi.
Uluç, taleplerini şöyle sıraladı:
- 6 ayda gelemeyen hastadan dolayı ücret kesintisi maddesi,
- HYP ile ilgili negatif performans maddesi,
- Yazılan ilaca göre ödeme verilmesi maddesi,
- Hastaları müşteri gibi görerek memnuniyete göre ödeme verilmesi maddesi,
- Sözleşme yenilememizi birçok şarta bağlayan hukuksuz yönetmelik maddeleri geri çekilmelidir.
- Kronik hastalık izlemlerinde asgari yüzde 40 yapılması maddesi, hekim başına düşen nüfusun 2 bin 500'e düştükten sonra başlamak üzere izlemlerin yapıldığı oranda ek ödeme verilmesi şeklinde tekrar güncellenmelidir.
- Teşvik ödemelerinde sadece hekimin poliklinik sayısına endeksli teşvik oranı güncellenmiş ve 5 kaleme ayrılmış. Ancak, hekime verilen toplam teşvik tutarının yalnızca 13'te biri ebe ve hemşire arkadaşlara reva görülmüştür. Bu adaletsiz paylaşımın düzeltilmesi ve teşvik ödemelerinde adil bir dağılım sağlanması gerekmektedir.
- ASM'lerde çalışan ebe ve hemşire meslektaşlarımıza 'eleman' veya 'çalışan' ünvanları yerine, mesleki yeterliliği ve saygınlığı ifade eden 'Aile Sağlığı Hemşiresi/Ebesi' unvanı kullanılmalıdır.
- Bizlere yatırılan aylık ücretin tamamının emekliliğe yansıyacağı düzenleme yapılmalıdır.
Taleplerinin karşılanmaması durumunda Türkiye'de sağlık alanında en uzun süreli iş bırakma eylemlerinin devam edeceğini söyleyen Uluç, "Bu iş bırakmaların tek sorumlusunun Sağlık Bakanlığı olduğunu değerli halkımıza tekrar bildiriyor ve bu süreçte bizlere verdiğiniz inanılmaz destek için şükranlarımızı sunuyoruz. Toplum sağlığını korumak ve kendi haklarımızı elde etmek için mücadeleye tam gaz devam edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır" dedi.
'Eskiden çukurdu şimdi dibi görünmüyor'
Genel Sağlık-İş Şube Temsilcisi Ali Haydar Temel de konuştu.
"Eskiden çukurdu şimdi dibi görünmüyor" diyen Temel şunları söyledi:
"Artık dediler ki 'biz asgari ücreti enflasyonun altında vereceğiz, sizi açlık sınırında çalıştıracağız', memura da dediler ki 'size yüzde 12 verelim'. Unutmayın! Mutsuzluğumuzun, bu resmin sebebi onlar. Asgari ücretlinin de memurun da emeklinin de aile hekimlerinin de derdi bir ve aynı. Biz aynı kuyudayız. Bu kuyunun içinde birbirimize girelim istiyorlar. Aynı çukurun içinde sizi çalıştıracağız ve boğacağız diyorlar. Hastanelerimize döndüğümüzde ne olur biz birbirimize sahip çıkmaya devam edelim."
'Sağlık sistemimiz bozuktur'
İstanbul Tabip Odası Başkanı Osman Küçükosmanoğlu da şunları söyledi:
"Burayı adeta adres belledik. Sürekli burada ses yükseltiyoruz, eylem yapıyoruz. Sağlık sistemimiz bozuktur, bu yönetmelikle daha da bozuk hale gelecektir. Sağlık sisteminin iyiliğinin kantı olarak bakan hasta başvuru sayısını söylemiş. Sağlık sisteminin iyiliği bebek ölüm hızıyla, aşılama oranıyla, beklenen yaşam süresiyle, sağlıklı suya gıdaya erişimle ölçülür! Biz biliyoruz sağlığın iyi olmadığını."
Greve çıkan aile hekimlerine saldırı
Bursa’nın Osmangazi ilçesinde bulunan ve grevde olan Bağlarbaşı Aile Sağlığı Merkezi'ne yönelik de saldırı gerçekleşti. Saldırıda sağlık ocağının camı kırıldı.
Saldırıya tepki gösteren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bursa Şubesi, "Özlük Haklarımız, Meslek Onurumuz ve Toplumun Sağlığı için Bağlarbaşı ASM'de iş bırakma eylemi sırasında arkadaşlarımız saldırıya uğramıştır. #SağlıktaŞiddet olmadan, kaygı hissetmeden; hastalarımızla ilgilenmek, sadece sağlık düşünmek istiyoruz" açıklamasında bulundu.
'Halkı sağlık emekçilerine karşı kışkırtıyorlar’
Bursa Muhalif Gazetesi’ne konuşan SES Bursa Şube Eşbaşkanı Alican Özden ise "Bizler hastaların müşteri puan katsayı olarak görülmesine karşı çıktığımız için hekimlerin mesleki bağımsızlığına ve hastalarımızın tedavi haklarının elinden alınmaması için ve hastalarımıza hiçbir yararı olmayan bilimdışı uygulamaları engellemek ve sağlık hizmetlerinin parasız olması için bu eylemleri yapıyoruz. Fakat politika yapıcılar halkı sağlık emekçilerine karşı kışkırtıyor. Sağlıkta şiddeti engelleyemeyen idareciler bu olayın sorumlusudur” ifadelerini kullandı.