Diyanet İşleri Başkanı Erbaş Yaz Kuran Kursları’na 3 milyon çocuk ve gencin katıldığını duyurdu. Çocukların yaşı 4’e kadar iniyor. Prof. Dr. Okçabol “biraz hukuk olsa bu facia yaşanmaz” dedi.
Burcu Günüşen
Eğitim bilimci Prof. Dr. Rıfat Okçabol, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Yaz Kuran Kursları’na katılan ve en küçükleri 4 yaşında olan çocukların fotoğraflarıyla yaptığı paylaşıma “İnsanın isyan edesi geliyor” diyerek tepki gösterdi.
Erbaş sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ülke genelinde düzenlediği “Yaz Kur'an Kursları”nın kapanış programıyla tamamlandığını ve kurslara 3 milyona yakın öğrencinin katıldığını belirtti. Erbaş kapanış programlarından fotoğraflar da paylaştı. Diyanet’in düzenlediği kurslara 4 ile 22 yaş arası çocuk ve gençler katıldı.
Diyanet’in internet sitesinde yer alan bilgilere göre Yaz Kuran Kursları’nda 4-6 yaş kategorisindeki çocuklara haftada 12 saat “Dini Bilgiler / Değerler Eğitimi”, 8 saat “Kur’anı Kerim” dersi verildi.
'Bu eğitsel bir olay değil, koşullandırma'
Eğitim bilimci Rıfat Okçabol “4-6 yaş çocuklarına Kuran kursu eğitsel bir olay değil, koşullandırma olayıdır” dedi.
“Çocuklara yazık ediyoruz” diyen Okçabol “O çocuklar o yaşta duymamaları gereken şeyleri duyacaklar, dünyaları şaşacak. Kızlar türbana alışacak, yani en azından büyük bir kısmı. Aileleri tarafından laik bir yaşama döndürülmezlerse ‘günahtır’ diye o yolda ilerleyecekler. Oğlanlar da kızların türbanlı olduğuna alışacak ve eşinin türbanlı olmasını arayacak” değerlendirmesini yaptı.
'Çocuğun o yaşta öğreneceği değerler ailede öğreneceği sevgi, saygıdır'
Çocuğun o yaşta öğreneceği bir değerler eğitimi olmadığını ifade eden Okçabol “O yaşta öğreneceği değerler eğitimi, ailede öğreneceği sevgidir, saygıdır, hürmettir” diye belirtti.
Kuran kursunun bir "öğretme işi” olduğunu, bu yüzden eğitim bakanlığının işi olması gerektiğini vurgulayan Okçabol kuran kurslarını Diyanet’e devredenin 1960’lı yıllarda Süleyman Demirel olduğunu hatırlattı:
'Laik bir devlette bu bir suç'
“Süleyman Demirel 60’lı yıllarda kuran kurslarını Diyanet’e devretti. E Diyanet de 60’lardan bu yana bayağı değişti. Diyanet laik cumhuriyetin değerlerine uygun dini hizmet veren bir kuruluş olarak kuruldu. Ama şimdi Diyanet laik sisteme tamamen karşı, tarikatlarla iç içe olan bir kuruluş. Dolayısıyla bu kuruluşun kuran kursu açması zaten laik bir devlette suç. Ama Türkiye’de yasalar çalışmadığı için bütün yasadışı işler uygun görülüyor.”
Kuran kursları için ilkokulu bitirme şartı 2011'de kalktı: Muhalefet sessiz kaldı
Kuran kurslarına başlamak için 2011 öncesinde ilkokulu bitirmiş olmak şartı aranıyordu. 2011’de çıkan 653 sayılı kanun hükmünde kararnameyle kuran kursuna başlamak için ilkokul bitirme koşulu kaldırıldı. Böylelikle 10 yılı aşkın süredir 4 yaşında (48 aylık) çocuklar kuran kursuna alınabiliyorlar.
Okçabol o dönemde CHP’nin sözkonusu KHK’nin iptali için dava açmadığına işaret ederek “Dava açmayınca olay buraya geliyor” dedi.
'Yoksul çocukları ya imam hatibe ya meslek okuluna'
Türkiye’de AKP iktidarının eğitim açısından niteliğinin “piyasacılık ve gericilik” olduğunu vurgulayan Okçabol’a meslek liselerinin ardından şimdi de meslek ortaokullarının açılması kararını da sorduk.
Okçabol “AKP iktidarının genel sıfatı ne eğitim açısından? Piyasacı ve gerici. Bunun anlamı ne? Biri şu: Yoksul adam yoksul kalacak. Yoksul insan sömürülen insan, emeğiyle, aklıyla… İşte tarikatlar yoksulların aklının sömürüyor. İşyerleri yoksulların emeğini sömürüyor. Meslek ortaokulunu açarak ne yapacaklar? Yoksul çocukların daha ilkokulu bitirir bitirmez geleceklerini karartacaklar. Ya imam hatipe gidecek ya meslek okuluna…” dedi.
Meslek ortaokullarının ve imam hatip ortaokullarının geçmişte kapatıldığı dönemleri hatırlatan Okçabol zorunlu eğitimi tamamlayan öğrencilerin imam hatip liselerine geçişinin de dramatik bir biçimde azaldığına dikkat çekti.
12 Mart'ta kapanan meslek ortaokulları yeniden geliyor
12 Mart 1971 darbesinin ardından meslek ortaokullarının kapandığını ancak 1974’te imam hatip ortaokullarının yeniden açıldığını anlatan Okçabol şunları söyledi:
“12 Mart felaket bir dönemdi ama birkaç tane olumlu şey yaptılar. Bir tanesi meslek ortaokullarını kapattılar 1972’de. Kapatılınca, 1972’den 1974’e kadar imam hatip lisesine giden öğrenci sayısı yüzde 72 azaldı. Çünkü ilkokul sonunda imam hatip ortaokuluna giden çocuk dünyayı görmeden o okula gidiyor, orayı bitirince nereye gidecek, imam hatip lisesine gidiyor. Ama siz çocuğu 5 yıl sonra değil de 8 yıl sonra okula gönderdiğinizde imam hatipi seçmiyor.
Ama ne oldu? Ecevit Erbakan’la koalisyon hükümeti yapıyordu. Erbakan’ın baskısı üzerine 1974 yılında imama hatip ortaokullarını açtı. Meslek ortaokulları açılmadı.
Sonra 1973 yılında 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu çıkarıldı ve o yasada 8 yıllık zorunlu eğitim maddesi konuldu ama 'koşullar elverince uygulanacak' diye bir ek maddeyle ertelendi.
1997 yılına gelindiğinde zorunlu eğitim 8 yıl olunca mecburen imam hatip ortaokulları kapandı. Ama o zaman bazıları haklı olarak dediler ki 'bu Kuran kurslarına da artık ilkokuldan sonra değil zorunlu eğitimden sonra gitmek lazım'. Zorunlu eğitimin anlamı bütün yurttaşlara eşdeğer eğitim vermektir. Ondan sonra onların değişik alanlara gitmesine fırsat vermektir. Doğru bir şey yaptılar.”
'Toplumun isteği çocuklarını okutmak'
Okçabol’un aktardığına göre 8 yıllık zorunlu eğitime geçilmesinin ardından imam hatip liselerine giden öğrenci sayısı 5 yılda büyük bir düşüş kaydetti:
“1997 yılında 600 bin kadar öğrenci gidiyordu imam hatiplere. 2002’ye geldiğimizde imam hatip lisesine giden öğrenci sayısı 64 bine inmişti.”
Toplumun istediğinin çocuklarını okutmak olduğunu, dinsel eğitim görmesi olmadığını belirten Okçabol o dönemde Milli Eğitim Bakanlığı’nca yapılan bir araştırmanın da toplumun büyük oranda 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimi benimsediğini gösterdiğine dikkat çekti.
'Biraz hukuk olsa ne yeni müfredat ne ÇEDES uygulanır'
“Türkiye’de anayasanın laiklik, demokrasi ve insan haklarıyla ilgili maddeleri çalışmıyor” diyen Okçabol şunları kaydetti:
“Biraz hukuk olsa ne bu mesleki eğitim olur, ne bu yeni müfredat ne ÇEDES uygulanır. Ne de Diyanet 4 yaşında çocuklara bu faciayı yaşatır.”
Okçabol “Maalesef insanın isyan edesi geliyor. Bırakın bir eğitimciyi bir öğretmen olarak yüreğim sızlıyor. Çok kötü bir yoldayız. Yeni maarif modeli başlıyor, bu modelin amacı dinci insan yetiştirmek, bir başka deyişle ‘dininin ve kininin davacısı’ gençler yetiştirmek” dedi.