‘2023 Yeniden’ diyenler Ankara’da buluştu: 'Bizim sizlere, sizin de TKP'ye ihtiyacınız var'

Türkiye Komünist Partisi kuruluşunun 102. yıl dönümünde ‘2023 Yeniden’ çağrısıyla düzenlediği buluşmaların ikincisi bugün Ankara’da düzenleniyor.

SOL - ANKARA

Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) 102. kuruluş yıldönümünde "2023 Yeniden" çağrısıyla düzenlediği buluşmaların ikincisi bugün Ankara’da düzenlendi. Dün İstanbul’da düzenlenen buluşmada binlerce kişi bir araya gelmişti. 

Etkinlik bugün saat 15.00'te Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde başladı. Ankara’da yüzlerce TKP dostu bir araya geldi. 

Salonda "Patronların ensesindeyiz", "Fabrikalar tarlalar siyasi iktidar her şey emeğin olacak", "Yağma yok sosyalizm var, "Yaşasın Türkiye Komünist Partisi" sloganları atıldı.

Samsun BAT İşçi Komitesi salona "Patronların Ensesindeyiz" sloganlarıyla girdi.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'ın konuşma yaptığı etkinlikte, Ercan & Gökhan Çağıran, Gülcan Altan, Los Obreros, Nihat Behram, Orhan Aydın, Tuğrul Keskin ve Doğukent Semt Evi Korosu sahne aldı.

TKP Ankara İl Başkanı Ali Ufuk Arikan

TKP Ankara İl Başkanı Ali Ufuk Arikan, TKP'nin '2023 Yeniden' buluşması için yaptığı konuşmada, TKP dostlarına, sendikalara, derneklere katılımları için teşekkür etti. Arikan, "Bugün bir iddiayla buluştuk: 2023 Yeniden. Bu inançla mücadele ediyoruz. Semt evleri ve işçi evleri mücadelemiz açımızdan önemli araçlar. Eşit, özgür, refah içinde yaşanacak bir ülkeyi kuracağız!" diyerek Doğukent Semt Evi Korosu'nu sahneye davet etti.

Doğukent Semt Evi Korosu

Doğukent Semt Evi Korosu "Kıracağız Zincirleri Kıra Kıra" dedikten sonra sinevizyon gösterimi gerçekleşti.

Nihat Behram

Los Obreros

TKP milletvekili aday adayı Tolga Köksal

Şair Tuğrul Keskin

Ercan & Gökhan Çağıran

Orhan Aydın

"Bugün burada birlikte bir tarih yazıyoruz. Bu salonda eşitliğin, emekçinin, bağımsızlığın, laikliğin sesi olmuş Türkiye Komünist Partisi’nin 102. yaşını kutluyoruz" diyerek sahneye çıkan tiyatrocu Orhan Aydın, "İnsan unutur ama örgütlü insan asla unutmaz. TKP ülkenin umududur" dedi.

Orhan Aydın, "AKP’nin iktidarda olduğu bu 20 yılda TKP ‘Yağma yok’ diyerek mücadelesini sürdürdü" diyerek Türkiye emekçilerinin elinden alınan tüm kaynakların TKP'nin iktidarında "geri alınacağını" vurguladı.

"Geri alacağız, elimizden alınanları geri alacağız" diyen Orhan Aydın, "Şimdi AKP’yi istememek kolay. TKP sınıfımız için, ülkemizin aydınlık geleceği için emperyalizmin yanında olmaz bunlar gibi. TKP’yi durduramayacaklar" açıklamasını yaptı.

Orhan Aydın, "Geri alacağız, elimizden alınanları geri alacağız. Şimdi AKP’yi istememek kolay. TKP, sınıfımız için, ülkemizin aydınlık geleceği için emperyalizmin yanında olmaz bunlar gibi. TKP’yi durduramayacaklar" diyerek sözlerini bitirdi.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, "Partimizin 102. doğum günüydü. ‘2023 Yeniden‘ diyoruz" diyerek sahneye çıktı.

Okuyan'ın konuşmasının satır başları şu şekilde:

  • Dün İstanbul’da güzel bir etkinlik yaptık. Partimizin 102. doğum günüydü. ‘2023 Yeniden‘ diyoruz. 
  • Bize muhalefeti eleştirdiğimiz için laf söylüyorlar.Türkiye Komünist Partisi’nin böyle bir soruyu hak etmesi için iktidarı eleştirmemesi gerekir. TKP dün değil, bugün değil, AKP iktidar olmadan AKP’yi eleştiriyordu. AKP iktidarının başından beri hak ettiği karşılığı veriyoruz. 
  • Biz AKP’nin ekmeğine yağ sürmüyoruz. AKP’nin ekmeğine yağ sürmek Erdoğan’ın vekilliğine izin vermektir. Haziran Direnişi’nde sandığı bekleyin derseniz, böyle yağ sürersiniz AKP’nin ekmeğine.
  • 15 Temmuz denilen Amerikancı darbe girişimi olur, Erdoğan zor durumda olur. Yenikapı ruhu diye, iktidarın ekmeğine yağ sürersiniz.
  • TKP gerçekleri söylüyor. Muhalefet ya da iktidar bizi ilgilendirmiyor. Tabii ki biz öncelikle iktidara karşıyız. Ancak öncelikle muhalefet iktidarın ekmeğine yağ sürüyor.
  • Neden sadece sol partiler farklılıklardan bahsediyor. Neden sağ partiler burnundan kıl aldırmıyor. 
  • Muhalefet AKP’nin ilk yıllarını güzelleme konusunda ısrarlı. Biz böyle bir muhalefetin parçası değiliz.
  • TKP’yi kuran bizim yoldaşlarımız bağımsızlık için, özgürlük için bir araya geldiler. Biz bu saçmalığa boyun eğmeyiz. Sonra emekçi halkın karşısına nasıl çıkacağız? Biz susup karşılıklı şirinlik yapmayız Erdoğan gitsin diye. 
  • Türkiye toplumu büyük bir hızla kötürümleştiriliyor, gericileştiriliyor. Ne demek AKP tabanının ürkmemesi? TKP susmayacak.
  • Muhalefetin öne sürdüğü şeylerle Türkiye toplumunun sorunları çözülemez. Türkiye'de açlığın ve yoksulluğun üstesinden gelmek için tek bir yol var: Eşitlik. İşçi sınıfının zenginlik üreten tüm araçlara el koyması gerekir.
  • Beşli çete bu sistemi aklamak için kurulmuş bir söylem.

  • Türkiye'de okuduğum haberleri tekrar okumuş gibi hissediyorum. Aynı sorunlar hep karşımızda. İşçi cinayetlerini, imamların saçmalamalarını okuyoruz. Bizim iktidarımızda, işçi sınıfının iktidarında şöyle haberler okuyacağız: 'Türkiye'de işsiz kalmadı'. Sonra birkaç gün geçecek 'Elektrik ücretsiz' diyeceğiz. Belki birkaç gün sonra 'İstanbul'da son evsize anahtar verildi' denecek. Sırası gelecek 'Külliye, Bilimler Akademisi'ne dönüştürüldü', bunu okuyacağız. Yunan ve Türk paraşütçülerin birlikteliğini okuyacağız, it dalaşını okumayacağız. 
  • Biz kötü haberlere mahkum değiliz. Açlık, yoksulluğu okuyoruz. Tüm dünyada herkesi doyuracak gıda mevcut. Tüm gıda ürünleri, gübre, zirai araçlar, mazot, traktör, endüstri, dağıtım hepsi özel sektörün elinde. Sonra soruyorlar, neden açlık var, diye. Kaçınılmaz bir durum.
  • Barınma sorununda Türkiye korkunç bir noktaya geldi. İstanbul'a gittiğinizde her yer beton. Ama insanlar oturacak ev bulamıyor. Bunun nedeni her kademenin zenginlerin ve özel sektörün elinde olması.
  • İnsanlar faturalarından şikayet ederken utanmadan kârlarını açıklıyorlar.
  • Sosyalist Güç Birliği hakkında konuşmak istiyorum. İkirciksiz olarak bağımsız, anti-emperyalist ve laiklikte anlaştık. Bu konularda anlaştık. Liberalizmden kurtulan sol, adım adım ilerleyecek. Sosyalist Güç Birliği yavaş yavaş gelişecek ve partilerin birleşiminden daha güçlü bir etki yaratacak.
  • Seçimlerin acilen yapılması gerekiyor. Seçim ekonomisi halkın faturasını kabartıyor. İktidar bol keseden dağıtıyor, muhalefet bol keseden konuşuyor. Seçimler önemsiz değil. Biz TKP olarak seçimlerde daha fazla insana ulaşır, daha fazla örgütleniriz. TKP'den 'çekingen, sözünü esirgeyen' bir seçim dönemi bekleyen varsa yanılıyor. TKP tarihinin en çok sesini çıkardığı seçim dönemini geçirecek. 
  • Biz sınırlı kaynaklarımızı, yoldaşlarımızın gönlünden koparak ayırdıkları katkıları örgütlenmemize ayırıyoruz. Boş böbürlenmelere de girmiyoruz. Kimse merak etmesin, TKP sosyalizmin sesini ezdirmez. 1920 yılında kurucu yoldaşlarımız, bu partiyi iddiasız ve kişiliksiz bir aksesuvar olsun diye kurmadılar. Biz emekçi halkın iktidarın gerçekleşmesi için uğraşıyoruz. 100 yıl önce yaptık, yine yaparız.
  • Nasıl yapacağımızı yarının sorunlarıyla değil, bugünün sorunlarının çözümüyle gerçekleştireceğiz. Bizi eleştirenler gelsinler kendi çözümlerini koysunlar, bir de bizimkine baksınlar.
  • Sermaye düşmanlığı yapacağız. Çünkü bu ülkede artık sermayenin, patronun anlamını bilenlerin sayısı artıyor. Artık AKP’nin tabanı da uyanmaya başladı. Zengin düşmanlığını meşrulaştıracağız, yayacağız. ‘Efendim ürkütüyorsunuz’… Ya şaka mı bu? Laikliği güçlendirmek zorundayız, yaymak zorundayız.  Türkiye’de laik duyarlılığı olanların sayısı artıyor, sesleri kısılıyor.
  • Tunç Soyer çıktı, aslında Mustafa Kemal’in söylediği bir sözü tekrar etti, linç edildi. Osmanlı’nın son kalıntılarına işaret ederek, ‘Ülkeyi yönetenler, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içerisinde olabilirler’. ‘AKP tabanını ürkütmeyelim’ demenin maliyeti budur. AKP tabanını ürkütmemek nasıl olur biliyor musunuz? AKP tabanını uyararak. O taban şu anda öfkeli, çünkü aç, işsiz; hayat pahalılığı onları da eziyor.
  • Farklılıklarımızı şimdilik bir kenara koyacakmışız. Sonra ne olacak? Biz, bu halkın, emekçilerin karşısında hangi yüzle çıkacağız? Bu ülkenin bütün yükü halkın sırtına binecek, biz susacağız, karşılıklı şirinlik yapacağız. Niye? Erdoğan gitsin diye. O zaman biz Erdoğan gitsin diye niye istiyorduk? Nedeni var, o nedenleri konuşmayacaksak niye varız biz burada?
  • Mesele bizim muhalefeti eleştirmemiz değil aslında. TKP ‘laiklik’ dediği zaman muhalefet diyor ki ‘Durun, oradan eleştirmeyin iktidarı’. Muhalefet dediğimiz de Millet İttifakı. ‘Sermaye egemenliği’ diyoruz, ‘aman oralara girmeyin, ürkütüyorsunuz’ diyorlar. ‘ABD ve NATO’ diyoruz, ‘sırası değil, gelecek, biz de ABD karşıtıyız’ diyorlar. Peki biz AKP’yi nasıl eleştireceğiz? ‘Beşli Çete, sarayın israfı’ falan diyecek parti değiliz. Meselenin özüne gideceğiz. AKP’ye niye karşıyız? AKP, piyasacı, Amerikancı, NATO’cu; bunları söylemeyeceğiz. Ne yapacağız. Şunu istiyorlar; ‘TKP konuşsun ama Babacan’la el sıkışsın, TKP konuşsun ama Davutoğlu’nun o soğuk şakalarına gülsün’.
  • Farklılar hep bizim sol tarafımızdan gidiyor, törpüleniyor. Niye hiç Türkiye sağı tek bir farklılığı problem etmiyor? Niye Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, artık kim varsa niye hiç kendilerinde törpülenecek bir şey görmüyorlar?
  • TKP bir ütopya partisi değil, Türkiye'nin en gerçekçi partisidir.
  • Bir sözümüz var: Türkiye'nin her yerinde TKP var olacak. Çok yeni yerleşimlerde parti binaları açıyoruz, semt evleri açıyoruz. TKP için marjinal parti, Kadıköy'e sıkıştığını iddia edenler oldu. Bizim var olduğumuz yerlere, örgütlerimizin yerlerine bakarsanız marjinal diyenlere gülüp geçiyoruz. TKP ciddi bir hızla yoluna devam ediyor. Önümüzdeki dönemde bu hızı daha da artıracağız. Acelemiz var, bir 100 yıl daha bekleyemeyiz.
  • TKP'nin herkesin enerjisine ihtiyacı var. Korkularımızı yenmemizin yolu bir arada olmaktır, örgütlenmektir. Gelin TKP'ye gönüllü olun. Bizim sizlere, sizin de TKP'ye ihtiyacınız var. 

Gülcan Altan