140 yıl önce yaşamını yitiren Darwin insanlığa muazzam bir yol açmıştı

'Doğayla mükemmel uyumlu canlı ve insan' görüşünü derinden sarsan Charles Darwin 19 Nisan 1882 günü hayata gözlerini yumdu.

soL - Bilim

“Doğayla mükemmel uyumlu canlı ve insan” görüşünü derinden sarsan Charles Darwin 19 Nisan 1882 günü hayata gözlerini yumdu. 1809 yılında doğan Darwin 73 yıllık ömrüne onlarca kitap ve makale sığdırdı.

Böceklerden mercan resiflerine, jeolojik katmanlardaki fosillerden orkidelere kadar geniş bir yelpazede, çok güçlü gözlem yeteneğiyle doğayı inceledi. Gerçekliğe baktığında hayran olmuş, ama olağanüstü bir yaratıcı mükemmellik değil, canlı ve cansız arasında süren değişimi, dönüşümü görmüştü. Bu doğa görüşünün ise donuk veya gri bilim duvarları örmediğini, aksine, ihtişamlı bir yaşama kapıları açtığını savundu.

Bu yolculuğa başlamasını sağlayan aristokratik aile olanakları olsa da Darwin buraya yaslanmak yerine çok daha fazlasına cesaret etti ve aydınlanma döneminin gücünü arkasına alarak yüzlerce kanıta dayandırdığı evrim fikrini bilimsel bir çerçeveye yerleştirdi. Evet, yolculuğa majestelerinin gemisinde Kaptan Fitzroy’un arkadaşı olarak başlamıştı. Ancak gemi tropik ormanların açıklarında giderken yağmur damlalarına benzettiği üzerlerinden geçen kelebek sürülerini, kıtanın en ucunda doğanın sanki yaşamdan uzak yalçın dağlarını, Galapagos adalarında birbirinin aynı ispinozların gagalarındaki farkları şairane ifadelerle anlattı. Yerli insan kabilelerin yaşam tarzından ise medeni bir İngiliz olarak rahatsız olsa da, insanlar arası farkın biyolojik değil kültürel olduğunu defterine not etti.

Darwin evrim kuramını inşa etmek için bu fikri neredeyse yirmi yıl kafasında çevirmiş, yakın arkadaşlarıyla tartışmıştı. Nihayet kendisi gibi bir başka doğa gözlemcisi A. R. Wallace’ın mektubuyla İngiltere Bilim Akademisi’ne ortak bir makale göndermeye karar verdi. Ertesi yıl, yani 1859’da “Doğal seçilim aracılığıyla türlerin kökeni” kitabını yayımladı. Birçok doğal olgunun tartışıldığı bu kapsamlı kitapta insanın kökeninden bahsetmeye cesaret edemese de, bir on yıl sonra bunu başarmış ve 1871 yılında “İnsanın türeyişi” kitabını yayımlamıştı.

Üretken geçirdiği ömrü, arkasında canlılığı bilimsel olarak kavramaya dair cesaret ve “devrimci” bir yöntem bırakarak 1882 yılında sonlandı.