14 yaşındaki çocuğun kafası makineye sıkışmıştı: Fark edilmemiş

Özkanlar Metal’de çalışırken başı makineye sıkışan 14 yaşındaki MESEM’li A.T’nin beyin ölümü gerçekleşti. A.T’nin arkadaşları “Böyle şey olmaz, neden kamera yoktu?” diye sordu.

Haber Merkezi

Mesleki eğitim merkezi (MESEM) kapsamında İstanbul Büyükçekmece’deki Özkanlar Metal’de çalışan Alkop Anadolu Meslek Lisesi öğrencisi 14 yaşındaki A.T’nin kafası 9 Ocak Salı günü makineye sıkıştı. Makine başında tek başına bırakılan çocuk, yaşadığı kazanın ardından 16 dakika boyunca fark edilmedi bile. Hastaneye vardıklarında 25 dakika boyunca kalbi durmuş, beynine oksijen gitmemişti.

İstinye Üniversitesi Hastanesi'nde kalp masajının ardından yeniden hayata döndü, 5 günlük yaşam savaşı vererek hayata tutunmaya çalıştı. Ancak beşinci gün, beyin kanaması durmayan A.T’nin beyin ölümü gerçekleşti.

Evrensel'den Hilal Tok'un haberine göre, henüz 7 aylık bir bebekken annesini kaybeden ve işçi ailenin çocuğu olan A.T.'nin babası Raşit, yemekhane işçisiydi ancak menisküs ameliyatı olduğu için işi bırakmak zorunda kalmıştı.

'Çocuk makinede 16 dakika kalmış, ihmal var'

14 yaşındaki A.T’nin başına gelenleri babası şöyle anlattı: “Bir çocuk için iş kazası demek için çok erken ama demek zorundayız. Başka çocukların canı yanmasın. Önlemler alınsın istiyorum. Bu işyerlerini okul ayarlıyor. Bu çocuklar ülkenin geleceği. Burada ihmal var. Çocuk makinede 16 dakika kalmış. O sırada MESEM’li bir arkadaşı görmüş de haber vermiş. Beyni oksijensiz kalmış. Ben daha önce işyerine gittim, böyle bir şey hiç aklımıza gelmedi. Çünkü normalde bu makinelere çocukların yaklaşmaması lazım. İzleyip öğrenmeleri lazım normalde.”

Olayın yaşandığı işyerinde 10 kişi çalışıyor. A.T. dışında iki öğrencinin daha olduğu işyerinin etrafında esnaflık yapanlar, “çocuğun gidip kafasını makineye soktuğunu, kabahati olduğu”nu öne sürerken, Özkanlar Metal’deki üç işçi ise konuşmak istemiyor.

Anadolu Meslek Lisesi'nde okuyan 17 yaşında bir çocuk 3 senedir Alkop’ta bir metal atölyesinde haftanın 5 günü sabah 08.00’den akşam 18.30’a kadar çalıştığını anlatıyor.

'Cumartesi günleri de çalışıyordu'

A.T’nin okul arkadaşları ise okulda A.T’nin yaşadıklarının duyurulduğunu, çocuklara kan bağışı için anons yapıldığını söylüyor. "Biz de risklerle, tehlikelerle karşılaşıyoruz. Ben de çalıştığım yerde taşlama yaparken kolumu kesiyordum az daha. A.T. cumartesi günleri de işe gidip çalışıyordu" diyor bir arkadaşı.

Minibüs pahalı olduğu için durakta otostop çeken başka öğrencilerse "Biz MESEM’li değiliz, aynı lisede meslek liseliyiz. Son senemizde çalışacağız. 14 yaşındaki çocuğun makinenin başında ne işi var? Zaten 9. sınıfların işe verilmesi çok saçma. Bize dediler ‘Çocuk kafasını sokmuş makinenin içine’ diye. Çocuğu suçluyorlar. Çocukta değil suç, ustada. Bırakıp gitmiş, başında olması lazım” diyor.

Çocuklar okulda çalışırken dikkatli olmaları, birbiriyle oyun oynamamaları, şakalaşmamaları gerektiğinin söylendiğini aktarıyor. Kazanın A.T’nin suçuymuş gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığı anlaşılırken, çocuklar, “14 yaşındaki bir çocuğun çalışmakla, ustası olmadan makinenin başında ne işi var? Kamera neden yoktu?” diye soruyor.