Yayınlanan görüşmede Aydemir Güler değerlendirmelerine sürecin üniversitelerin dönüştürülmesi ile başladığını ve gericiliğin adım adım ülkeyi nasıl talan ettiğini anlatarak başladı. Üniversitelerin gericileştirilmesi kadrolaşma ve kampüslere cami yaptırılması boyutlarına kadar vardı, ekonomik kriz yoksayıldı ve hükümetin Suriye'ye dair politikaları da Reyhanlı patlaması ile insanların sabrını iyice zorladı. Son olarak hükümetin bütün toplumu islamlaştırma girişimleri toplumsal tepkiyi tetikledi ve bu tepki de Gezi Parkı eylemleri ile patlamış oldu.

AKP hükümeti ile yıllardır süren ve artarak devam eden müdaheleler yaşanırken halkın ancak yıllar sonra sokaklara dökülmesinin sebebinin yaşanan polis şiddetinin olduğunu söyleyen Aydemir Güler insanlar çadırlarında uyurken polisin saldırmış olması bu olaylardaki son damla oldu dedi. Bunun üzerine iktidar karşıtı birçok örgütün insanları sokaklara çağırması işlevli oldu ve eylemler bu günkü halini aldı. Eylemlerde polislerin kullandığı orantısız şiddetin bütün ülke ve dünyada yankı uynadırdığını belirten Güler bu şiddete karşı olduğunu dillendiren bir halk ayaklanmasının başladığını söyledi.

Bu ayaklanmanın gerçek bir halk ayaklanması olarak devam etmesi için örgütlü hareket etmenin önemini vurgulayan Güler “Geçtiğimiz haftaya kadar Barış Derneği ve sol örgütler Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun istifasını talep ediyorlardı. Şimdi ise ülkenin dörtbir yanında yüzbinlerce insan 'Hükümet istifa' talebini haykırıyor. Bu talep daha da büyüyecektir.” dedi.

(soL - Haber Merkezi)