TCDD özelleştirme demeden özelleşti

TCDD, yük taşımacılığında tamamen sermaye gruplarının ihtiyaç ve isteklerine göre yapılandırılırken demiryolu güvenliği ve dolasıyla insan hayatı önemini yitiriyor.

soL

AKP iktidarı hızlı tren hatlarını, yolcu taşımacılığını öne çıkara dursun demiryolu güzergahlarının belirlenmesi, yeni hatların yapımında sermayenin öncelikleri, ihtiyaçları belirleyici oluyor. 2013 yılında demiryolu ulaşımının serbestleştirilmesi ve ardından TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin kurulmasıyla TCDD altyapısında özel sektörün kendi lokomotif ve vagonlarıyla taşıma yapmasının önü açıldı. 

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı verilerine göre 2003-2016 döneminde 100 milyar doların üzerinde ulaştırma yatırımı yapıldı. Bu tutarın yüzde 71’i karayolu yatırımlarından oluşurken yüzde 20’lik bölümü de demiryolu yatırımlarıydı. Bu yatırımlarda bir bölümü eski hatların rehabilitasyonu bir bölümü de yeni hat yapımı olmak üzere hızlı tren projeleri oldu. Hatların altyapı yatırımları tamamen yerli, yabancı özel sektör firmaları tarafından gerçekleştirilirken temel politika yük taşımacılığının özel sektör taşımacılık şirketlerine devri oldu.

TCDD’nin özel sektörün öncelik ve ihtiyaçlarına göre yapılanmasının ilk önemli halkası TCDD limanlarının özelleştirilmesi oldu. TCDD bünyesinde yer alan ve demiryolu-denizyolu entegrasyonu açısından kritik öneme sahip Mersin, İskenderun, Bandırma, Derince, Samsun limanları özelleştirildi. İzmir Alsancak Limanı da özelleştirme kapsamındaydı ancak süreç tamamlanamadı. Liman özelleştirmeleri demiryolu politikasının Türkiye’de yük taşımacılığının ülke ihtiyaçları ve çıkarları doğrultusunda planlanması ve buna uygun yatırımlar yapılmasına yönelik, kamucu politikaların tamamen terk edilmesinin ilk önemli adımı oldu. Devamında demiryolu projeleri başta olmak üzere TCDD bünyesindeki faaliyetlere ilişkin atılan adımların tümüne de sermayenin yönlendirmeleri damga vurdu. 

ÖZELLEŞTİRME DEMEDEN ÖZELLEŞTİRME

AKP'nin iktidara geldiği ilk yıllarda yaptığı özelleştirme hamleleri arasında demiryolları da yer almış, ancak o dönem gelen yoğun tepkiler sonrası bu adım atılamamıştı. Ancak demiryolu altyapısı yatırımları ve nihai hedef olarak taşımaların özel sektöre devri perspektifi gözetilerek hareket edildi. Bu doğrultuda 2013 yılında "Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi hakkındaki 6461 sayılı Kanun"la demiryollarına özel şirketlerin girmesine kapı aralandı.

Son olarak 13 Ekim 2017 tarihinde TCDD Taşımacılık AŞ ile OMSAN Lojistik AŞ arasında imzalanan “Lokomotif ve Vagon Kiralanmasına İlişkin İşbirliği Protokolü” işbirliği protokolü de bu kapsamda atılan adımlardan biri olmuştu.

AKP hem özelleştirme hem de yandaş şirketleri daha fazla demiryoluna çekme konusunda yeni adımların da hazırlığını yapmayı sürdürüyor.

SERMAYE DEMİRYOLUNU KEŞFETTİ

Arkas, Omsan, Reysaş, Ekol Lojistik gibi taşımacılık tekelleri uzun yıllardır TCDD altyapısını kullanarak kendi taşımalarını yapmak istiyor. Bu doğrultuda Ankara ile özel görüşmeler yürütüldüğü, çeşitli çalışmalar yapıldığı biliniyor. 

Oyak grubunun taşımacılık şirketi olan Omsan, 2017 Ekim ayında imzaladığı protokol ile ilk örnek oldu. Şirket TCDD’nin lokomotif ve vagonlarını kullanarak Divriği- İskenderun hattında taşımacılık yapma hakkını kazandı. Protokole göre cevher taşımalarında kullanılmak üzere firmaya 15 adet elektrikli lokomotif ve 350 adet cevher vagonu kiralandı. Bir başka Oyak iştiraki olan İskenderun Demir Çelik’e hammadde taşınacağı belirtiliyor. 

Protokole tepki gösteren Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), TCDD’nin imkanlarının taşımacılık şirketlerinin hizmetine ihalesiz sunulmasının kabul edilemeyeceğini açıklamıştı.