(soL - Dış Haberler) Soçi Kış Olimpiyatları'na yaklaştığımız haftalarda Batı medyası, olimpiyat oyunları sırasında bir terör saldırısı olma “ihtimali”ni ele alan “güvenilir haberler” servis etmeye başladı. Ocak sonlarında İngiliz hükümeti, “Kış Olimpiyatları öncesinde veya esnasında Rusya'da (Aralık'ta Volgograd'da gerçekleşen saldırının ardından) daha fazla terör saldırısı olması çok muhtemel” (BBC, 27 Ocak 2014) uyarısı yaptı.
Olimpiyat meşalesi Soçi'ye ulaştığında CNN, manidar bir zamanlamayla, (yalnızca 1000 kişilik bir örnekleme dayanan) “güvenilir” bir kamuoyu araştırmasının sonuçlarını yayımladı: “Amerikalıların yüzde 57'si Soçi Olimpiyatları sırasında terör saldırısı olacağı görüşünde.”
Daha önce yayımlanan haberler de, Rusya'da İslamcı terörizmin yatağı Çeçenistan kaynaklı “Kara Dullar” tarafından gerçekleştirilecek terör saldırıları üzerinde duruyordu. Kendisine “felaket uzmanı” diyen Dr. Gordon Woo, bir Kara Dul saldırısını “neredeyse kesin” olduğu iddia ediyordu:
Terörizm riskinin modellenmesi de dahil, felaketler üzerine sigorta modelleri geliştiren Woo,“Ruslar ve Kafkas Emirliği'ni kuran Çeçenler arasındaki geçmiş nedeniyle Soçi, terörizmin baş hedeflerinden biri” diyordu.
Soçi Olimpiyatları, jeopolitik satranç tahtasında ABD ve Rusya arasındaki ihtilafın belirlediği, dünya çapında bir krizin en üst noktasında gerçekleşiyor. Dahası Ukrayna'daki eylemler, Rusya'nın Karadeniz üzerindeki jeopolitik denetimiyle ilişkili.
Olası bir terör saldırısının arkasındaki siyasi amaç ne olabilir?
Bu yanlı haberler sadece Rus yetkilileri utandırmak üzere bir korku ve belirsizlik ortamı yaratmayı mı amaçlıyor?
Televizyonlar ve boyalı basın gözlerini Kara Dullar'a dikmişken, esas soru yanıtsız bırakılıyor: Kafkasya'daki teröristlerin arkasında kim var?
Bu haberlerden hiçbiri, terör tehdidini değerlendirmek için yanıtlanması gerken bu en temel soruyu sormuyor.
Gerek El Kaide'nin geçmişi, gerekse Suriye ve Libya'da yakın geçmişte yaşananlar, su götürmez bir biçimde El Kaide şebekesinin örtülü bir biçimde Batılı istihbarat teşkilatlarınca desteklendiğini gösteriyor.
Çeçen teröristlerin arkasında kim var?
Bugün Soçi Olimpiyatları'nı tehdit ettikleri öne sürülen eçen cihatçıların tarihsel kökenleri nedir? Arkalarında kim var?
1990'larda Sovyetler Birliği'nin çökmesinin ardından ABD, Rusya'ya karşı örtülü bir savaş başlattı. Savaşın amacı, Rusya'nın stratejik petrol ve gaz boru hatlarının kesişim noktasında bulunan “haydut özerk bölgesi” Çeçenistan'ın ayrılmasıydı.
Bu, örtülü bir istihbarat operasyonuydu. Önde gelen Çeçen isyancılar, Şamil Basayev ve El Hattab, Afganistan ve Pakistan'daki CIA destekli kamplarda eğitildiler.
El Kaide'yle bağlantılı önde gelen iki Çeçen cihatçı oluşumun 35 bin civarı askeri olduğu tahmin edilmekteydi. Onlara CIA adına Pakistan Askeri İstihbaratı (ISI) destek verdi finansmanları da Suudi Arabistan'daki Vahabilerden sağlandı.
ISI, Çeçenistan'ın isyancı ordusunun örgütlenmesi ve eğitilmesinde önemli bir rol oynadı:
“[1994'te] Pakistan askeri istihbaratı Basayev ve güvendiği komutanlarının, 1980'lerde CIA ve ISI tarafından kurulan ve ünlü Afgan savaş ağası Gülbuddin Hikmetyar'ın yönettiği, Afganistan'ın Khost bölgesinde bulunan Emir Muaviye kampında yoğun bir İslamcı endoktrinasyondan ve gerilla savaşı eğitiminden geçirilmesini sağladı. Temmuz 1994'te Emir Muaviye Kampı'ndaki eğitimini tamamlayan Basayev, ileri gerilla taktikleri konusunda eğitim almak üzere Pakistan'daki Merkez-i Davar Kampı'na yollandı. Basayev, Pakistan'da üst düzey Pakistan askerleri ve istihbarat elemanlarıyla buluştu. (Levon Sevunts, “Kimin borusu ötüyor? Çeçen çatışması İslamcı köklerini Afganistan ve Pakistan'da buldu”, The Gazette, Montreal, 26 Ekim 1999)
Basayev, eğitim ve endokrinasyon çalışmalarının ardından, 1995'teki Çeçen Savaşı'nda Rus birliklerine karşı saldırıya liderlik etmek üzere görevlendirildi. (Vitali Romanov ve Viktor Yaduha, “Çeçen cephesi Kosova'ya kayıyor”, Sivodniya, Moskova, 23 Şubat 2000)
Soçi Kış Olimpiyatları'nın jeopolitiği
Soçi Olimpiyatları, Rusya'nın petrol ve doğalgaz boru hatlarının kesişim noktasında bulunan Karadeniz kıyısındaki stratejik bir mevkide yapılıyor.
Olası bir terör saldırısı konusunda sorulmasına (hem Batı hem de Rus hükümeti tarafından) yasak konulan soru şu: Bu teröristlerin arkasında kim var?
ABD destekli Çeçen isyancılar, Rus güçleri tarafından 1990'larda yenildi ancak El Kaide'yle bağlantılı -bunların arasında militan “Kafkas Emirliği” (İmaret Kavkaz, İK) de bulunuyor- çeşitli gruplar, Rusya Fedarasyonu'nun Güney Kafkasya bölgesinde (Çeçenistan, Dağıstan, İnguşetya ve Abhazya) halen aktif.
Hem Rusya'da bulunan El Kaide grupları hem de Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanlar'daki daha geniş cihatçı şebeke, Soçi Olimpiyatları sırasında bir terör eylemini tetiklemek üzere CIA tarafından kullanılabilecek “istihbarat varlıkları”.
Moskova'nın, El Kaide'nin Batı istihbaratının bir maşası olduğunu bildiğini söylemeye dahi gerek yok. Moskova, ABD'nin örtülü olarak olimpiyat oyunlarının güvenliğini tehdit eden terörist grupları desteklediğinin de farkında.
Rus ordusu ve istihbaratı içinde bu olgu belgelenmiş durumda biliniyor ve kapalı kapılar ardında tartışılıyor. Ancak aynı zamanda bu “saklanan bir gerçek”. Bu, kamuoyu önünde hakkında konuşulmasına ya da diplomatik düzeyde gündeme getirilmesine izin verilmeyen bir tabu. Washington, Moskova'nın bildiğini biliyor: “Bildiğimi bildiğini biliyorum”.
Hem Rus hem de Batı medyasının, açık nedenlerle sormadığı daha önemli sorularsa şunlar:
Kafkasya'daki teröristlerin arkasında kim var?
ABD ve müttefikleri, Soçi Olimpiyat Oyunları öncesinde veya esnasında bir terör olayı vasıtasıyla “sahte bayrak” operasyonu yapmaya karar verirse bu, hangi jeopolitik çıkarlara hizmet edecek?
KAYNAK: Global Research, 6 Şubat 2014