Hollanda Adalet Bakanlığı’nın iki numaralı ismi olan, Bakanlık Genel Sekreteri Joris Demmink’in yıllardır küçük yaştaki çocuklara tecavüz ettiği iddia ediliyor. Skandal iddia, Türkiye vatandaşı iki gencin Demmink tarafından kendilerine tecavüz edildiği iddiasıyla mahkemeye başvurması üzerine açığa çıktı.
Mustafa Y. ve Osman B., 24 Ekim’de Hollanda Adalet Bakanlığı Genel Sekreteri Joris Demmink’in kendilerine tecavüz ettiği iddiasını Lahey Adalet Divanı’na taşıdılar. Tecavüz kurbanı olduklarını öne süren iki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Eylül 2008 ve Mayıs 2010 tarihlerinde Hollanda Ulusal Savcılık Makamı’na başvuruda bulunduklarını, ama konunun örtbas edilmek istendiğini öne sürüyor.
Osman B.’nin Şubat 2012’de yaptığı suç duyurusunun Hollanda Ulusal Savcılık Makamı tarafından ifadesinin güvenilmez olduğu ve Demmink’in tecavüzün gerçekleştiğinin iddia edildiği tarihlerde Türkiye’de olduğunun tespit edilemediği gerekçesiyle reddedildiği kaydedildi. Tecavüze uğradığını ileri süren diğer davacı Mustafa Y.’nin iddiaları hakkında ise, Mustafa Y. "Hollanda’ya giderek şahsen ifade vermeyi reddettiği için" işlem yapılmadığı kaydedildi. Bunun üzerine iki isim konuyu Lahey Adalet Divanı’na taşıdılar.
Tecavüze Türk polis mi aracılık etti?
12 yaşındayken tecavüze uğradığı gerekçesiyle Demmink hakkında şikayette bulunan Mustafa Y., Hollanda makamlarına suç duyurusunda bulunduktan sonra üst düzey kademeden emekli olan bir Türk polis memurunun suçlamaları geri çekmesi yönündeki tehditlerine maruz kaldığını ileri sürdü.
Her iki tecavüz mağduru da kendilerini Demmink’e teslim eden kişinin, Demmink’i koruma görevini yerine getiren Mustafa Korkmaz adlı polis memuru olduğunu iddia ediyor.
Demmink’in, Bodrum’da da Yasin adlı bir çocuğa defalarca tecavüz ettiği belirtilirken, çocukların üçü de hem dilekçeleri hem de görüntülü ifadeleriyle Demmink’ten şikayetçi oldu. Hollanda basınında yer alan iddiaya göre Korkmaz, Demmink’in kendisine çocuk bulmasını istediğini, kendisinin de arkadaşlarıyla birlikte Sulukule çevresinden kimsesiz çocukları bulup ona götürdüğünü doğruladı.
Demmink, tecavüz skandalıyla ilgili iddiaları 1987’den sonra Türkiye’ye hiç gitmediğini öne sürerek yalanlıyor. Ancak Hollanda basınında yer alan haberlere göre, tecavüzlerin gerçekleştiği tarihlerde İstanbul Emniyet Müdürü olan Necdet Menzir, Demmink’in o dönemde birkaç kez İstanbul’a geldiğini ve Mustafa Korkmaz’ın da Demmink’in korumasını üstlendiğini doğrulayan açıklamalarda bulundu.
Hollanda basınına göre İstanbul Valiliği de 1990’lı yıllarda Demmink’in Türkiye’ye geldiği tarihleri içeren bir listeyi mahkemeye gönderdi.
AB bürokratı olarak geldi
Tecavüzlerin gerçekleştiğinin iddia edildiği tarihlerde Joris Demmink’in AB K4 Komitesi Hollanda temsilcisi olarak Türkiye’de bulunduğu belirtiliyor. Mustafa Y. ve Osman B.’nin Hollanda mahkemelerine yaptığı suç duyuruları savcılık tarafından reddedilirken, bu resmi ziyaretlerin tamamen göz ardı edilmiş olması, Hollanda mahkemelerinin olayı örtbas etmeye çalıştığı iddialarına neden oldu.
Davacı Osman B., Türkiye’den beş tanığın ifadelerine ve Türk makamları tarafından savcılığa yollanan iki resmi belgeye rağmen Demmink hakkında dava açılmamasının, açıkça skandalın örtbas edilmesi çabası olduğunu ifade etti.
Rotterdam’da bulunan Ulusal Savcılık Makamı'nın yürüttüğü soruşturmada, Demmink’in 1993 ile 2002 yılları arasında Avrupa Birliği’nin Türkiye sınırlarının Kuzey Irak’tan gelen Kürt mültecilere kapatılması konusunu görüşmek üzere Türkiye’ye yollanan gizli K4 Komitesi’nde yer aldığı bilgisini göz ardı etmesi, büyük bir hukuk skandalı olarak niteleniyor. Soruşturma sürecinde Türkiye'den bir tanık, Demmink’le 1998 yılında K4 toplantıları esnasında buluştuğunu, bir diğer tanık ise 1996 yılında Antalya’da bir İnterpol toplantısında Demmink’in de bulunduğunu ifade etti.
Çiller ve Ağar tecavüzleri şantaj için kullandı iddiası
Skandalın boyutlarına ilişkin bir başka ipucu ise Hollanda’da tutuklanan uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin’in bu ülkede ömür boyu hapse mahkum edildiği dava sırasında verdiği ifadede yer alıyor. Baybaşin ifadesinde Demmink’e işaret ederek, “Beni Demmink yaktı. Tansu Çiller (dönemin başbakanı) ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Demmink’in turist olarak gittiği İstanbul’da bir çocuğa tecavüz ederken görüntülerini çektirip Demmink’e beni mahkum ettirmesi için şantaj olarak kullandı” demişti.
(soL-Haber Merkezi)