Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Yunanistan'ın borç krizi ve müzakereleri boyunca, görece dengeli bir siyaset izlemeye çalışarak sert çıkışlar yapmaktan kaçınıyordu.

Ancak Financial Times'tan (FT) Geoff Dyer'in haberine göre, Troyka ile Yunan hükümeti arasındaki müzakerelerin başarısız olması ve Atina'nın iflas etmesi durumunda, Rusya'nın Yunanistan üzerindeki etkisini artırması bekleniyor.

Washington'un Avrupa'yı Rusya'ya yönelik yaptırımlara karşı tek bir cephe halinde tutmaya çalıştığını savunan FT, ancak anlaşma sağlanamadığı takdirde Rusya'nın Avrupa'yı bölmek için bir yol daha bulacağına dikkat çekti.

Etkili think-tanklerden Council for Foreign Relations'tan Sebastian Mallaby, Yunanistan'la Avrupa Birliği'nin anlaşmasını istememenin, Yunanistan'ı Batı'ya düşman ederek Rusya'ya yakınlaştırdığını söyledi.

Haberde, birkaç aydır ABD Başkanı Barack Obama'nın Almanya ve öteki Avrupa Birliği ülkelerini sessizce Yunanistan krizini çözme çağrısı yaptığına dikkat çekildi. 

Geçtiğimiz hafta Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın St. Petersburg'a yaptığı ziyaret ve Rusya'nın Yunanistan'ı "kurtarma"ya girişeceği iddiaları da Batı'yı kaygılandırıyor. 

Ancak yorumcular, Rusya'nın Yunanistan'ı borç krizinden kurtarmasının ekonomik olarak pek mümkün olmadığını düşünüyorlar.

Batılı kaynaklar, ekonomik yardımdan ziyade, krizin çözülememesi halinde Yunanistan'da Batı düşmanlığının gelişmesinden ve Rusya'nın ülkeye siyasi olarak yerleşmesinden korkuyorlar.

Obama yönetiminin eski yetkililerinden Julianne Smith, Washington'un yalnızca Yunanistan'ın avro bölgesiden çıkışı olasılığından değil ("Grexit"), İngiltere'nin aynı olasılığı tartışmaya başlamasından da ("Brexit") kaygı duyduğunu belirtiyor.

Smith, Obama yönetiminin Avrupa'da tam da bir liderliğe ihtiyaç olduğu bir zamanda, Avrupa Birliği'nin etkisizliğinin ortaya çıktığını düşündüğünü aktarıyor.