Her 25 Nisan günü, İtalyanlar (faşizmden) “Kurtuluş Bayramı”nı (Festa della Liberazione) kutlarlar. Bu gün, çoğunluğunu İtalyan Komünist Partisi’nin örgütlediği “Garibaldi Tugayları” militanlarının oluşturduğu “Kuzey İtalya Ulusal Kurtuluş Komitesi”nin (Comitato di Liberazione Nazionale Alta Italia), 1945’in başlarında halen Faşizm/Nazi işgali altında olan bölgelerdeki halka yaptığı isyan çağrısının yıldönümüdür ve ulusal bayram niteliği taşır. Bayram günü gerçekleştirilen yürüyüşler, eskiden sosyalist eğilimi daha belirgin olan İtalya Partizanları Ulusal Derneği (Associazione Nazionale Partigiani d’Italia, ANPI) tarafından düzenlenir ve İtalyan komünistlerinin yanı sıra, bayramı “Özgürlük Bayramı” (Festa della Libertà) diye anan liberal oluşumlar da yürüyüşlere dahil olmaya çalışır.
Avrupa Birliği’nin meşruiyetinin geniş kitlelerce tartışıldığı 2017 yılında düzenlenen Kurtuluş Bayramı etkinlikleri ise, tarih ve güncel siyasetin liberal gruplarca saptırılmasına sahne oldu. Başkent Roma’da düzenlenen etkinlikler, bir başbakan yitirmiş olmasına karşın “iktidar ortağı” sıfatını koruyan AB yanlısı Demokratik Parti (Partito Democratico, PD) ve Siyonist gruplarca, ANPI’nin (aslında İngiliz ordusu tarafından örgütlenen bir paramiliter yapı olan) “Yahudi Tugayı’nı inkâr ettiği” iddia edilerek “boykot” edildi. Milano’da düzenlenen etkinliklerdeyse; başta Eurospin olmak üzere Demokratik Parti’ye yakın gençlik örgütlerinin düzenlediği kortej, Avrupa Birliği bayraklarıyla ve “biz Avrupa’nın yurtseveriyiz” şiarıyla 25 Nisan kutlamalarını bir AB propagandasına dönüştürmeye çalıştı.
İtalyan komünistleri, bu propagandaya yanıtı meydanlarda verdi. Roma’daki eyleme katılan İtalyan Komünist Gençlik Cephesi (Fronte della Gioventù Comunista, FGC) yöneticisi Paolo Spena, SkyTg24 kanalına verdiği demeçlerde öncelikle Demokratik Parti ve Siyonist grupların “boykot” kararına değinirken “birçok Yahudi İtalyan, partizanlarla omuz omuza çarpışmışken İngiliz ordusu tarafından kurulan bir yapının gündeme getirilmesinin nedeni, boykot eden gruplarca açıklanmalıdır” ifadelerini kullandı. Spena’nın görüşlerine katıldığını ifade eden eski FGC Genel Sekreteri ve Komünist Parti (Partito Comunista, PC) Merkez Komite üyesi Alessandro Mustillo ise “kendilerini İsrail diplomatı gibi hisseden oluşumlar bu durumdan hoşnut olmasa da, komünistlerle birlikte faşizme karşı mücadele eden Yahudi yoldaşları asla unutmuyoruz; tarihimiz budur, gerisi alçak bir propagandadan ibarettir” şeklinde görüş belirtti.
Milano’daki yürüyüşte ise; liberal grupların AB propagandası, komünistlerce sert bir şekilde kınandı. Konuyla ilgili konuşan FGC Genel Sekreteri Lorenzo Lang, “25 Nisan gibi bir günde AB güzellemesi yapmak, AB ve Troyka’nın işçileri ve gençleri hedef alan halk düşmanı politikalarını ve bu bağlamda bir aygıt görevi üstlenen Demokratik Parti’yi meşrulaştırmaya çalışmak anlamına gelir” dedi ve ekledi: “Bu güzelleme, bugünkünden farklı bir İtalya için, zamanında faşizmi finanse etmiş büyük sermayenin kurduğu bir oluşum olan Avrupa Birliği’nin temelleriyle uyuşmayan eşitlik ve demokrasi ilkeleri için mücadele etmiş partizanların anısına yapılan, kabul edilemeyecek bir hakarettir. Faşizme karşı direnişi utanmazca kullanarak var olmayan bir ‘Avrupa yurtseverliği’ni gençlere aşılamaya çalışan her çaba, partizanların mücadelesine ve 25 Nisan’ın özüne yöneltilen bir saldırıdır.”
Milano’daki etkinliğe Bolivya konsolosu ile birlikte katılan Marksist-Leninist bir örgüt olan İtalyan Halk Cephesi (Fronte Popolare) ise, “liberal provokasyon”a dikkat çektiği bildiride “Düşman kendini gösterdi! Sosyalizme karşı saldırı aracı olarak tasarlanan ve Avrupa halklarının kendi kaderini belirleme hakkını gasp eden Avrupa Birliği’nin bir ‘barış garantörü’ olarak sunulmasına ve özünde ırkçılık yatan ‘Avrupa ideali’nin dayatılmasına HAYIR diyoruz!” ifadelerine yer verdi.
23 Nisan “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” ve 25 Nisan “Kurtuluş Bayramı”nda Türkiye ve İtalya komünistlerinin vardığı ortak kanı son derece açık: “NATO ve AB’de eşitliğe, demokrasiye ve ulusal egemenliğe yer yok.”