Charlie Hebdo katilleri, ABD ve İngiltere ile bağlantılı

Charlie Hebdo'yu basarak çizerleri ve polisi katleden Kouachi kardeşlerin ABD ve İngiltere bağlantısına dair yeni bilgiler ortaya saçılıyor. Kouachi'lerin ve Coulibaly'nin "akıl hocalığını" yapan bütün isimler, ABD ve İngiltere ile "derin" bağlara sahip.

Erman Çete

Fransa'nın başkenti Paris'te başlayıp bir markette ve basımevinde sona eren Charlie Hebdo katliamının yankıları sürüyor.

Katliamı gerçekleştiren Kouachi kardeşlerin ve daha sonra bir markete saldıran Amedy Coulibaly'nin ilişki ağı ise şüphe uyandırıyor.

Amedy Coulibaly'nin marketteki bir rehineyle girdiği diyalog bütün dünyada haber oldu. Buna göre Coulibaly, kendisinin peygamberin koruyucusu olduğunu, Yemen El Kaidesi tarafından gönderildiğini ve Enver el-Evlaki tarafından finanse edildiğini söyledi.

Peki Enver el-Evlaki kimdi?

 

PENTAGON'LA AKŞAM YEMEĞİ
CBS News, 2010 yılında yayımladığı bir haberde, çok çarpıcı bir bilgiyi kamuoyuna duyuruyordu. 11 Eylül saldırılarının "ruhani lideri" olarak nitelendirilen Enver el-Evlaki, bu saldırılardan kısa bir süre sonra Pentagon yetkilileriyle akşam yemeği yemişti.

CBS'e konuşan bir yetkili, Evlaki ile görüştüklerini doğrulamış, ancak akşam yemeğinin "gayrı resmi bir sosyal yardım" programı çerçevesinde düzenlendiğini söylemişti. Programın amacı, "Müslüman toplumun önde gelen isimleri ile temas kurmak"tı.

Evlaki, o zamanlar, Kuzey Virginia'daki bir caminin "ılımlı" imamı olarak nitelendiriliyordu.

Tam o sıralarda, FBI da, Pentagon'a çarptığı iddia edilen uçağı kaçıranlardan olan Navaf el-Hazmi, Halid el-Midhar ve Hani Hancur ile arasındaki bağ nedeniyle Evlaki'yi sorgulamıştı. Evlaki, Hazmi ile buluştuğunu kabul etmişti.


Enver el-Evlaki

KOUACHİ'LERİN GEÇMİŞİ
Kouachi'lerden büyük olanı Cherif, 2005 yılında Irak'taki cihatçı şebekeye katılmak için hazırlanırken gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Ancak Cherif, 2008 yılında serbest bırakılmıştı.

2010 yılında, Cherif, bu sefer kardeşi Said ile birlikte bir "terör" soruşturmasına daha bulaştı. Bu soruşturmadan da, "delil yetersizliğinden" kurtuldular. Bu soruşturma, hapisteki başka bir İslamcı olan Smain Ait Ali Belkacem'in adıyla anılıyordu. Belkacem'i hapisten kurtarmak için kurulan komplo, İngiltere bağlantılı İslamcı Djamel Beghal tarafından kurgulanmıştı.

2011 yılında ise, Kouachi kardeşler Yemen'e giderek burada El Kaide'den eğitim aldılar. Fransız istihbaratının kendilerine bilgi verdiğini söyleyen ABD'liler, Cherif'in Yemen'de silah eğitimi aldığını, Said'in ise bomba eğitimi aldığını düşündüklerini aktardılar.

Fransa Adalet Bakanı Christiane Taubira ise, CNN International'dan Christiane Amanpour'a, kardeşlerden birinin 2005 yılında Yemen'e gittiğini söyledi, ancak hangi kardeş olduğunu belirtmedi.

İki kardeşin, geçtiğimiz yaz Suriye'deki savaştan Fransa'ya geri döndükleri de birçok yayında işlendi.


Kouachi kardeşler

CHERIF'İN İNGİLTERE BAĞLANTISI
Cherif'in Beghal ile olan bağı, yukarıda değinilen Belkacem komplosu ile sınırlı değil.

49 yaşındaki Beghal, Cezayir asıllı bir Fransa vatandaşı. Beghal, 1990 yılında Fransa'ya yerleşerek burada Fransız bir kadınla evleniyor.

Daha sonra Beghal, ailesiyle birlikte 1997 yılında Leicester'e taşınıyor. 2 yıl boyunca, Finsbury Park Camii'nde neredeyse her gün bulunuyor.

Beghal'in, 1990'lı yıllarda El Kaide'nin Avrupa faaliyetlerinin "ruhani lideri" olarak kabul edilen Ürdünlü Ebu Kuteda ile bağlantılı olduğu düşünülüyordu.

Finsbury Park Camii'nde MI5 ajanı olarak bulunan Reda Hassaine, Beghal'in üzerinde Ebu Kuteda'nın öğretilerinin izinin açıkça görüldüğünü söylüyordu.

Ebu Kuteda ve Finsbury Park Camii'nde vaaz veren Ebu Hamza ile ilişki kurarak, Djamel Beghal'de El Kaide şebekesine dahil oldu. Ebu Kuteda, hakkındaki bütün suçlamalara rağmen, İngiltere'den ancak 2013 yılında sınırdışı edildi.

BEGHAL'İN İTİRAFLARI
Beghal ve ailesi, 2000 yılında Afganistan'ın Celalabad kentine taşındı. Burada, El Kaide'nin üst düzey yetkililerinden eğitim aldığı iddia edildi.

Beghal, bir sene sonra, Fransa'ya yerleşmeye karar verdi. Ancak 2001 yılında Dubai'de polis tarafından yakalanarak sorgulanan Cezayir asıllı Fransız, Paris'teki ABD büyükelçiliğine terör saldırısı düzenleyeceklerini itiraf etti.

Beghal ayrıca İngiltere, Almanya, Fransa ve İspanya'daki ABD bağlantılı hedeflere saldırmak üzere bu ülkelerde hücreler kurduğunu da itiraf etti.

Beghal, bu itirafları üzerine 2005 yılına kadar cezaevinde kaldı. Beghal'in, Usame bin Ladin tarafından "aşırı" bulunduğu için finasmanı kesilen, Cemaat'ül Müslimin (daha popüler adıyla Tekfir ve'l Hicre) isimli örgüte mensup olduğu iddia edildi.

Observer, 30 Eylül 2001'de yayımladığı bir makalede, Beghal'i dünya çapındaki cihatçı şebeke ile Usame bin Ladin arasındaki iletişim noktası olduğunu yazıyordu.


Djemal Beghal

CHERIF İLE BEGHAL BULUŞUYOR
Cherif Kouachi ile Djemal Beghal'in ilk kez cezaevinde bir araya geldikleri belirtiliyor. 

Ancak ikilinin arası, hapisten çıktıktan sonra da hep iyi kaldı. Daily Telegraph'ın haberine göre Fransız istihbaratı, ikilinin Güney Fransa'daki Cantal'da, diğer "terör" şüphelileri Ahmed Laidouni ve Farid Melouk'la top oynarkenki fotoğraflarını çekti.

Beghal, 2009 yılında hapisten çıktı.

Ancak yalnız Cherif değil, Coulibaly ve Boumeddiene de Beghal ile Cantal'da 2010 yılında buluştu. Le Monde'un haberine göre Beghal o sıralar ev hapsindeydi.

Coulibaly'nin Kouachi ile Fleury-Merogis hapishanesinde tanıştığı belirtiliyor. Coulibaly, bu hapishanede İslamiyet'e geçti.

Hem Kouachi kardeşler hem de Coulibaly, CIA, FBI ve MI5'in izleme listesindeydi.

AMEDY VE HAYAT: FRANSIZ POLİSİ 6 AY ÖNCE TAKİBİ BIRAKMIŞ!
Hebdo katliamının ardından meydana gelen market saldırısıyla gündeme oturan Amedy Coulibaly ile Hayat Boumeddiene'nin hikayeleri de Kouachi'lere çok benziyor.

Bu ikili hakkındaki en büyük skandal, şu anda Suriye'de olduğu tahmin edilen Hayat'ın ve bağlı bulunduğu hücrenin altı ay önce polis tarafından takibinin kesilmesi. Gerekçe ise, Hayat ve ekibinin "düşük risk" grubunda olması. Bu hücrede, Amedy'nin de bulunduğu belirtiliyor.


Hayat Boumeddiene ile ​Amedy Coulibaly