Taksim’de 6 Temmuz’da Gezi Parkı eylemi sırasında gözaltına alınan ve 8 Temmuz’da tutuklanan Ahmet Erol, Ahmet Kaycı, Ali Sarıçiçek, Ali Can Sünnetçioğlu, Mehmet Yalçın, Oğuz Tekin, Özgür Yıldırım ve Umut Akgül'ün avukatları dün karara itiraz etti. Baret taşımak ve bayrak satmak gibi trajikomik delillerle verilen tutuklama kararına yapılan itirazı değerlendiren mahkeme, kararı açıklamayı bugüne erteledi.

Tutukluların yakınları, arkadaşları ve yurttaşlar dün olduğu gibi bugün de Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde olacaklarını açıkladılar.

İtirazın ardından dün Adliye önünde basın açıklaması düzenlendi. “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Direne direne kazanacağız” ve “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganlarının atıldığı eylemde, tutukluların yakınları ve avukatlar konuşma yaptı.

Ali Can Sünnetçioğlu, Oğuz Tekin ve Umut Akgül'ün avukatı Yelda Koçak Urfa, "Tutuklanmalarının bir gerekçesinin olmadığını, kimsenin eylem yapmaktan tutuklanamayacağını, hukuki sürecin haksız şekilde ilerlediğini” anlatarak bilgi verdi. 8 tutuklunun adli suçlularla birlikte kalmasını da eleştiren Av. Urfa, derhal serbest bırakılma kararı verilmesi gerektiğini belirtti.

Ali Sarıçiçek ve Ahmet Kaycı'nın avukatı Tülay Odabaşı Ahmet Kaycı'nın olaylardan dolayı korkup güvenli gördüğü polis karakoluna sığındığını ancak burada tutuklandığını, bunun anlaşılmaz olduğunu, delil olarak söylenen fular ve eldivenin Ahmet'in dans malzemeleri olduğunu, zaten eldivenin yarım parmaklı olduğunu, bunlarla polise herhangi bir zarar veremeyeceğini anlattı. Diğer müvekkilinin ise Türkiye bayrağı satarken tutuklandığını, kendisinin ekmeğini çıkarmaya çalıştığını, bayrakları aldığı yerden bayrak sattığına dair belgeleri itiraz dilekçisiyle birlikte verdiklerini, haksız tutuklamaların bir an önce durması gerektiğini söyledi.

Ali 
bir örgüt kurdu: Ailesi
Bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek'in eşi Merhamet Sarıçiçek, yıllardır bayrak sattıklarını belirterek “O hakim ve savcılara yazıklar olsun. Boşuna okumuşlar. Adaletsizce okumuşlar, duyguları yok” dedi. “Ali nasıl örgüt kursun” diyen Sarıçiçek, eşinin kurduğu tek örgütün 7 kişilik aileleri olduğunu belirtti.

Umut Akgül'ün babası Ali Çiçek “Çocuğum özgürlük istiyordu” dedi.

Ali Can Sünnetçioğlu'nun annesi Rezzan Sünetçioğlu, çocuğunun hukuk öğrencisi olduğunu ancak hukuka yenildiğini söyleyerek sözlerine başladı ve kendisini görmeye gittiğinde ona sarılamamanın acısını yaşadığını, sırtının izlerle dolu olduğundan acı çekmesin diye ona sarılamadığını anlattı. Anne Sünnetçioğlu, “Benim ödediğim vergilerle maaş alan devlet memurunun çocuğumun sırtında tepinmesini anlayamıyorum, affedemiyorum” dedi.

TKP Merkez Komitesi adına konuşan Kurtuluş Kılçer, serbest bırakılma kararı çıkmazsa çok büyük bir kampanya başlatacaklarını belirtti. Kurtuluş Kılçer, eli sopalıların, soyguncuların ve rantçıların dışarıda olduğunu, geleceğine sahip çıkanların ise içeride olduğunu, bunu kabul etmeyeceklerini söyledi.

‘AKP'ye 
oy vermiştim, şimdi…’
Ahmet Erol'un eşi Hanife Erol, daha bir haftalık evli olduğunu, eşinin öylesine Taksim'de iken gözaltına alındığını, sadece bir fotoğrafın delil olduğunu, eskiden AKP'li olduğunu, AKP'ye oy verdiğini ancak bu yapılan haksızlıklardan sonra gerçekleri gördüğünü, şimdi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konuşmasına bile katlanamadığını söyledi.

Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) adına konuşan Alican Mansuroğlu da tüm tutukluların serbest bırakılması çağrısı yaptı.