Kriz sandığa sığmıyor

Bir yıl dolmadan yeniden seçim gündemde. Ancak seçim gerçekleşmeyebilir.

soL (Haber Merkezi) Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapatma davasını hızlandırmak için elinden geleni yapması, Erdoğan'ın belirsizliğin mümkün olduğunca kısa sürmesi tercihine bağlanıyor. Partinin kapatılması durumunda AKP'nin Meclis'i erken seçim kararı için zorlayacağına neredeyse kesin gözüyle bakılırken, bütün hesaplar Anayasa Mahkemesi'nin kısa süre içinde karar vereceği düşünülerek yapılıyor.

Şu ana kadar gerek Yargıtay Başsavcılığı, gerek mahkeme, gerekse AKP dava sürecini uzatacak davranışlardan uzak durdu. Yargıtay Başsavcısı'nın AKP savunmasına ilişkin görüşlerini hızla mahkemeye iletmesinin ardından gözler esas hakkındaki savunmasını Anayasa Mahkemesi'ne ulaştırması beklenen AKP'ye çevrildi.

AKP'nin stratejisi dava sürecini kısa tutmak ve Erdoğan için verilecek olan siyasi parti yöneticisi olma yasağını, bir erken seçime "bağımsız" aday ile girerek delmek. AKP'nin ara seçim formülünden, Erdoğan'ın ancak bir genel seçimle birlikte meclise dönebileceği kaygısıyla vazgeçtiği konuşulurken, diğer yasaklı milletvekillerinin durumunun ne olacağı parti yönetimini çıkmaza sokmuş durumda.

Erdoğan'ın bir kez daha Siirt'ten aday olması bekleniyor. Böylece seçmen sayısı düşük bir kentten bağımsız aday gösterilmesi, AKP'nin genel oylarını etkilemeyecek. Ancak siyaset yasağı gelecek olan diğer milletvekillerinin de bağımsız aday olmaları durumunda AKP oylarının kaçınılmaz olarak gerileyeceği ve bunun Erdoğan'ı zor duruma düşüreceği ileri sürülüyor. Yalnızca Tayyip Erdoğan'ı kurtaracak bir formülün ise zaten sıkıntı yaşayan partide iç gerilimleri artıracağı söylenmekte.

Ekonomik sıkıntılar
Erdoğan'ın davanın bir an önce sonuçlanmasını istemesinin bir diğer nedeni sonbahara doğru ekonomik göstergelerde yaşanacak ciddi bozulmalar. Geniş halk kesimlerinde son 4-5 aydır hissedilen hoşnutsuzluğun giderek artacağını sezen AKP yönetimi, belirsizliğin uzun sürmesini istemiyor. Bir önceki seçimi "istikrar"a oynarak kazanan AKP'nin ekonomide oynayacağı bir başka kartın kalmadığını bizzat hükümet yetkililerinin itiraf etmesi, "bir an önce kapatılalım, seçime gidip işimize bakalım" eğiliminin güçlenmesini açıklıyor.

Anayasa değişikliği uzak
Liberal çevrelerin hükümete yaptığı "dik durun, anayasayı değiştirin" önerisi ise partinin gündeminden şimdilik düştü. Bunun kapatma davasını engellemeyeceğini, hatta ek veriler sunacağını gören AKP kurmayları erken genel seçimden sonra köklü bir anayasa değişikliği için "onay" alacaklarını hesaplıyorlar.

Kapatma gecikirse...
AKP'nin çıkış bulamadığı olasılık ise, davanın uzun sürmesi. Anayasa Mahkemesi'nin belli bir tarihe kadar karar almasını gerektirecek bir kural yok. Davanın gecikmesi durumunda AKP'nin yıpranma sürecinin hızlanması, partide çözülmelerin ortaya çıkması olası. Tabi düşük de olsa Anayasa Mahkemesi'nin hızlandırılmış bir karar süreci sonucunda kapatma dışında bir hüküm vermesi de seçeneklerden biri...