Kendisi gelmeden şanı geldi

ABD'nin yeni Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey, Türkiye'de görevine başlamadan, geçmişte Türkiye ile olan ilişkileri gündeme geldi. İran için ABD'nin politikalarını Türkiye'ye dayatacağı öngörülen Jeffrey, geçmişiyle tam bu işin adamı olduğunu gösteriyor.

soL (HABER GÜNDEMİ) Yeni ABD büyükelçisi James Jeffrey, daha göreve başlamadan Türkiye için nelere yol açacağı tartışılmaya başladı. Yeni dönemde ABD'nin İran'a dönük operasyon olasılığı Türkiye'yi dahil etmek için geldiği öngörülen Jeffrey, geçmişte yaptığı açıklamalar ve aldığı görevlerle Türkiye'yi nereye sürüklemek istediğini belli ediyor.

Görev: İran'ı istikrarsızlaştırmak
İyi derecede Türkçe bildiği ve daha önce Türkiye'de bir kez görev yaptığı sürekli vurgulanan Jeffrey, ABD dışişlerinde Yakın Doğu masasında çalışıyordu. Burada 2006'da kurulan İran-Suriye Politika ve Operasyonlar Grubu'nun (ISOG) yönetim kurulunda yer alan Jeffrey bu grupla birlikte "Suriye ve İran'ı istikrarsızlaştırmak ve rejim değişikliğine yardımcı olmak" amacıyla hareket ediyordu. Bu komitenin görevleri arasında "İran'n kredi ve bankalara ulaşımının engellenmesi, İran'ın komşularına askeri teçhizat satılması ve İran ile Suriye rejimlerine karşı tüm güçlere yardım edilmesine yönelik eylemleri koordine etmek" bulunuyordu. Bu komiteye 2007 de son verildi.

Sahibinin sesi Jeffrey

James Jeffrey, Türkiye Büyükelçisi olarak atanmadan önce ABD Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcılığı görevini yapıyordu. Özellikle İran, Irak konusunda Condoleeza Rice'a danışmanlık yaparak, aktif rol oynayan Jeffrey, Türkiye'ye yönelik yapılan birçok açıklamanın seslendiricisi olarak biliniyor. 2005 yılında Türkiye'ye PKK'yı bitirme sözü verirken, o dönemde ABD Dışişleri Bakanlığı Irak Koordinatörü olan Jeffrey, PKK`ya karşı topyekûn bir harekâtın ancak Irak'taki direnişin sona erdirilmesinden sonra mümkün olduğunu vurgulamıştı.

James Jeffrey, Dağlıca baskını sonrası Türkiye'nin sınır ötesi operasyon talebiyle ilgili olarak "ABD'nin sınırı aşan operasyonlar yapılmasından memnun kalmayacağı" açıklamasını yapan kişi olarak kayıtlara geçiyor.

Sınır ötesi operasyon öncesi ABD'ye giden ve burada görüşmelerde bulunan Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın ziyareti sonrası açıklama yapan Jeffrey, "PKK Türkiye'ye de, ABD'ye de tehdit oluşturuyor. PKK, terör örgütleri listemizde bulunuyor. PKK bölgedeki diğer ülkeleri de tehdit ediyor. Türkiye'nin kendini savunma hakkını destekliyoruz" demişti.

ABD'nn Türkiye ve Kuzey Irakla ilgili politikalarını kamuoyuna açıklayan Jeffrey, Şubat 2006'da K. Irak'taki PKK liderlerinin yakalanarak teslim edilmesinin 'olasılık dâhilinde' olduğunu, ancak 'Iraklı yetkililerin de buna ikna edilmesi gerektiğini' açıklıyordu.

Hedef İran

ABD'nin yeni Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey İran konusunda neler düşündüğü, yaptığı açıklamalarla kendini ele veriyor. İran konusunda Türkiye'nin desteğini istediği konuşmasında "İran'da rejim değişikliği arayışında değiliz, istediğimiz davranış değişikliği" açıklamasını yapıyordu. Ortadoğu sorunları içinde "İran'ın" liste başı olduğu belirten Jeffrey, İran'ın nükleer programı dışındaki sorunlarını, 'terörizme destek vermesi, özellikle Hamas ve Hizbullah'a desteği, Irak'ta istikrarı bozma çabaları, Körfez ülkelerine karşı tutumu, İsrail'in varlığını reddetmesi, Orta Doğu barış sürecine köstek olması, kendi ülkesindeki insan hakları ihlalleri' olarak sıralıyordu. Türkiye'nin özellikler yaptırımlar uygulamasını isteyen Jeffrey, İran'ın büyüyen askeri tehdidine karşı destek bekliyordu.

Jeffrey uzun zamandır gündemimizde

Hatice Aydoğdu ve Nurhan Yönezer'in yazdığı "Krizin Sözlü Tarihi, Kasım 2000- Şubat 2001 Ekonomik Krizin Tanıkları Anlatıyor" kitapta adı geçen James Jeffrey, yine ABD-Türkiye ilişkilerinde kilit rol oynuyor. Kitaba göre Şevket Bülent Yahnici ve ABD Büyükelçiliği Başmüsteşarı James Jeffrey arasında yapılan bir görüşmede Jeffrey, IMF'nin taleplerinin yerine getirilmesini talep ediyor. Yahnici'nin karşı çıkması üzerine "IMF, Amerikan halkının paralarını kullanan bir kuruluştur. Biz Amerikan halkının vergilerinin nereye gittiğini ve harcandığını kontrol etmek durumundayız. Amerika'nın buradaki temsilcileri olarak, Amerikan halkının paralarının nasıl harcandığından sorumluyuz." cevabını vererek Türkiye'nin ABD'ye bağımlılığının görünenden çok daha derinde olduğunu gösteriyordu.

Hemen geri mi dönecek?

James Jeffrey'in seçimlerden hemen önce atanması "Acaba yeni başkanla birlikte geri gönderilecek mi? sorusunu uyandırmıştı. Ancak tam bir şahin olduğu bilinen, Bush ve Cheney takımının bir parçası olan Jeffrey, hangi başkan gelirse gelsin ABD politikalarını sonuna kadar uygulayacağı ve bu yüzden hiçbir başkan adayının onu görevden almayacağı düşünülüyor.