Erdoğan'ın rektörlerinden utanç verici ODTÜ açıklaması

Erdoğan'ın ODTÜ'ye binlerce polisten oluşan bir işgal ordusu ile girmesi sonucunda yaşanan olaylarda birçok öğrenci yaralanmış, bazıları ölüm tehlikesi geçirmişti. Bugün bazı üniversitelerden Erdoğan'a, hem bilim hem insanlık adına utanç verici ifadelerle dolu destek açıklamaları geldi.

Erdoğan'ın ODTÜ'ye 18 Aralık'ta Göktürk-2 Uydusu'nun Çin'deki Jiuquan Hava Üssü'nden fırlatılması nedeniyle düzenlenen törene katılmak için binlerce polisten oluşan bir işgal ordusu ile gelmesi üzerine çıkan olaylar tartışılmaya devam ediyor. Olaylarda birçok öğrenci yaralandığı, bazılarının ise ölümle burun buruna geldiği biliniyor. Bu saldırı ODTÜ yönetimi ve öğretim üyeleri başta olmak üzere kamuoyunda ciddi tepkiye de neden oldu. Ancak bugün bazı üniversitelerden yapılan ortak açıklamada, okulda yaşanan inanılmaz polis şiddeti görmezden gelindi, öğrenciler üstelik yalan ifadelerle suçlu gösterildi ve Erdoğan'a sahip çıkıldı. İşte hem bilim hem de insanlık adına utanç verici o açıklama:

"Türkiye Cumhuriyeti'nin uzay bilimleri ve teknolojileri alanında göstermiş olduğu bu tarihi başarı, ne yazık ki ODTÜ yerleşkesinde bazı öğrencilerin şiddet eylemleriyle gölgelenmeye çalışılmıştır.

Üniversiteler öğrencilerin ve bilim adamlarının fikir ürettiği, düşüncelerini özgürce paylaştığı farklı, hatta katılmadığı düşüncelere tahammül etmeyi içselleştirdiği ortamlar olmalıdır. Şiddet içeren eylemlerin fikirlerin önüne geçmemesi esastır. Öğrencilerin tek protesto aracı eleştirel fikirleri olmalı taş, sopa ve molotof kokteyli öğrencilerle anılmamalıdır. Kavga ve şiddet hiçbir fikre hizmet edemez ve hiçbir fikir hedeflerine bu yöntemlerle ulaşamaz.

Marmara Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi ve Mimar Sinan Üniversitesi olarak, ODTÜ yerleşkesinde gerçekleştirilen tören sırasında yaşanan şiddet olaylarını üzüntüyle karşılıyoruz.

Toplumun her alanda bir adım daha ileriye gidebilmesinin, üniversite öğrencilerinin eğitim, araştırma ve sosyal sorumluluk faaliyetleriyle mümkün olacağına inanıyoruz. Üniversiteler olarak öğrencilerimizin kamuoyunda başarılarıyla gündeme gelmeleri en büyük arzumuzdur.

Bu vesileyle, ülkemizde heyecan uyandıran ve tüm dünyanın ilgisini çeken böylesine bir bilimsel ve teknolojik başarının gerçekleşmesinde katkısı olan bilim adamlarımıza ve diğer yetkililere teşekkür eder, tebriklerimizi sunarız. Kamuoyuna saygıyla duyurulur"

Bu açıklamanın ardından bazı üniversitelerde benzer bir yaklaşım içeren ve Erdoğan'a sahip çıkan açıklamalar yaptılar:

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Senatosu tarafından da yapılan yazılı açıklamayla protesto girişimlerinin kınandığı belirtilerek şöyle denildi:

"Uzay ve uydu sistemlerine yönelik teknoloji, uzman insan gücü ve alt yapı geliştirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının gözlem ve araştırma ihtiyaçlarının milli imkan ve kabiliyetlerle karşılanması ihtiyacını karşılamak amacı ile üretilen Türkiye’nin ilk milli keşif uydusu Göktürk-2 ve TÜBİTAK UZAY mühendisleri tarafından geliştirilen Milli Uçuş Bilgisayarı BİLGE, ülkemizin çağdaş medeniyeti yakalamasında önemli bir adım oluşturmaktadır. Böyle önemli projeleri destekleyen hükümet ve araştırma kurumlarına teşekkür ederiz. Göktürk-2’ nin uzaya fırlatılması törenine, tüm öğrenci ve öğretim elemanlarının da coşkuyla katılmaları beklenirken, bilime ve gelişmeye karşı yapılan bu anlamsız protesto girişimlerini kınıyor ve kamuoyuna ilan ediyoruz."

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Murat Tuncer de konuyla ilgili bir açıklama yaparak ortak açıklama yapan üniversitelere destek verdi. Tuncer, ODTÜ'de Göktürk-2 uydusu için düzenlenen törende yaşanan olaylarla ilişkin, “Tamamen kendi üretimimiz olan Göktürk-2 uydumuzun başarıyla fırlatılması sırasında ve sonrasında yaşanan şiddet içeren olayların, Türkiye'nin gurur duyacağı bu başarıyı gölgede bırakması üzüntü vericidir. Demokratik bir hak olan protestonun, şiddet kullanılarak ortaya konulması kabul edilemez. Güvenlik güçlerimizi ve öğrencilerimizi birbirlerinin karşıtı değil, ülkemiz için çaba gösteren paydaşlar olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Senatosu'ndan yapılan açıklamada ODTÜ'deki olaylar ve sonrasında kamuoyunda yapılan tartışmaların, konuyu asıl mecrasından saptırdığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

“GÖKTÜRK-2'nin fırlatılması sırasında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde meydana gelen olaylar ve sonrasında kamuoyunda yapılan tartışmalar, konuyu asıl mecrasından saptırmış ve millet olarak haklı bir gururu paylaşacağımız bu günlerde kamuoyu olumsuz bir atmosfere doğru yönlendirilmiştir. Halbuki, son 10 yılda, birçok ülkede yaşanan ekonomik krizlere karşılık, ülkemizde diğer birçok alanla beraber, özellikle yükseköğretimdeki okullaşma oranlarında, kadro aktarımı ile öğretim elemanı sayılarında, fiziki alan tahsislerinde ve araştırma faaliyetlerine yapılan kaynak aktarımındaki artış gözle görülür seviyelerdedir. Bu katkılar yükseköğretim alanının gelişmesi açısından takdire şayandır.

Hem yapılan eylemlerin hem de bu eylemlerden hareketle kamuoyu oluşturmaya çalışan odaklarda yapılan tartışmaların böylesi güzel çalışmayı gölgelediği, maksadını aştığı ve yapılan katkıyı göz ardı etmeye dönük girişimler olduğu kanaatimizi üniversite senatosu olarak kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

Bingöl Üniversitesi Senatosu'nca yapılan açıklamada ise “Demokratik hak ve özgürlükler çerçevesinde yapılan eylemler asla şiddet içermemeli ve kamu malına zarar vermemelidir” denildi. Senato, adına yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:

“Ancak demokratik hak ve özgürlükler çerçevesinde yapılan eylemler asla şiddet içermemeli ve kamu malına zarar vermemelidir. 18 Aralık 2012 günü Göktürk-2 uydusunun fırlatılması münasebetiyle ülkemizin önemli üniversitelerinden birinde Sayın Başbakanımızın katılımıyla yapılan ve gurur duyulması gereken bir gün ve etkinlikte Sayın Başbakanımıza yönelik tutumu anlamakta güçlük çekiyoruz. Oysa ülkemiz açısından son derece mutluluk ve gurur verici bir olay gerçekleşmekteydi. Bunun ideolojik ve siyasi mülahazalara kurban edilmesini anlamlı bulmuyoruz. Evrensel bilimin üretildiği bir yuvada bu üretime zemin oluşturan ve destek olan bir siyasi irade tenkide değil ancak takdire şayandır.

Hükümetimizin son dönemlerde yükseköğretime rekor düzeyde kaynak aktarması (2002 cari fiyatıyla 2,5 milyar, 2012 de 12,5 milyar liraya çıkartılmıştır) Doğu ve Güneydoğu'daki üniversiteler başta olmak üzere tüm üniversitelerimize çok önemli ve anlamlı destekler sağlanması takdirle karşılanması gerekirken, Sayın Başbakanımıza bu nevi muamelenin reva görülmesini doğru bulmadığımızı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.”

(soL -Haber Merkezi)