Oruç tutmak sağlıklı mı değil mi? Araştırmalar neler söylüyor?

Yapılan araştırmalar oruç tutmanın insan sağlığına pek çok etkisi olduğunu gösteriyor.

bilimsoL - Mehmet Somel

Orucun etkisini insanlarda kesin olarak belirlemek kolay değil. Çevresel, genetik ve rastgele etkileri kontrol ettikten sonra yalnızca oruç tutmanın etkisini kesin olarak belirlemek için büyük örneklemler gerekli.

Bu gibi durumlarda bilim insanları laboratuvar hayvanlarına yöneliyor. Hayvan modellerinde, kontrollü koşullarda yiyecek ve su kısıtlamasının fizyolojik etkilerini incelemek çok daha kolay.

Örneğin sıçanlarda veya solucanlarda, iki günde bir beslenmenin ömrü uzattığını ve sağlığı iyileştirdiğini gösteren birden fazla çalışma var. Aralıklı beslenmenin olumlu etkileri, kesin olarak söylenemese de, insanlar için de geçerli olabilir.

Ancak laboratuvar hayvanlarıyla yapılan deneylerle Ramazan orucu arasında önemli farklar var. Bunların başında Ramazan orucunda uzun saatler su dahil hiçbir sıvının tüketilmemesi geliyor.

DEHİDRASYONUN TEHLİKELERİ

Orucun fizyolojiye en ciddi etkilerinden biri dehidrasyona, yani vücutta su kaybına yol açması. Genel olarak sağlıklı fizyoloji için su tüketimi çok önemli.

Oruç kaynaklı dehidrasyon özellikle yaz aylarında daha akut hale geliyor. Baş ağrısından böbrek taşı riskine ve dikkat bozukluğuna kadar dehidrasyonun çeşitli fizyolojik, bilişsel ve psikolojik olumsuz etkileri biliniyor.

Dehidrasyonun yanı sıra, kan şekerinin aşırı düşmesi ve sonra yükselmesi de tehlikeli olabiliyor. Dehidrasyon ve kan şekeri oynamalarından en fazla etkilenebilecek kesimlerse yaşlılar, kronik hastalar ve hamileler. Ne yazık ki Müslüman ülkelerde bu kişilerin de önemli bir kısmı oruç tutmayı tercih ediyor.

Örneğin bu yıl Tunuslu bir ekibin yayımladığı bir çalışmada oruç tutan yaşlı bireylerin denge problemleri yaşadıkları ve düşme kaynaklı risklerin arttığı rapor edildi.

2004 yılında Lübnan'da yapılan ve 12 bin şeker hastasının incelendiği bir çalışmada ise orucun şeker hastaları üzerinde ağır etkileri ortaya konmuştu. Oruç tutan şeker hastalarının kan şekerinde aşırı yükselme veya aşırı düşüş riskinin normalin 4 ila 7 katına çıktığı not ediliyor. Bu da ölüm riskini artıyor.

Böbrek hastaları da benzer şekilde risk altında. Su içmemek böbrek taşı geliştirme ihtimalini artırıyor.

HAMİLELERİN ORUÇ TUTMASI VE ÇOCUKTA ZEKA GERİLİĞİ

Hamileler oruçtan olumsuz etkilenen bir diğer kesim. Hamileler oruç tutmaz demeyin. Geçtiğimiz yıllarda İran, Yemen, Singapur, ABD, İngiltere gibi ülkelerde yapılan çeşitli araştırmalarda, Ramazan orucu tutan hamilelerin oranının yüzde 70’lerden yüzde 90'lara kadar uzandığı bulunmuştu.

Yapılan çalışmalar Ramazan'da oruç tutan annelerin bebeklerinin normalin altında kiloda doğduğunu gösteriyor.

Bu yıl Türkiyeli bir ekibin yayımladıkları çalışmaysa oruç tutan hamile kadınlarda susuzluk nedeniyle böbrek işlevi zayıflaması görüldüğü ve bunun sağlıklı hamilelik için sorun yaratacağı belirtiliyor.

Ancak daha büyük sorun embriyonun gelişimi, özellikle de beyin gelişimiyle ilgili. Oruç sırasında şeker tükendiğinde vücut yağ yıkmaya başlıyor. Yağ yıkımı sırasında üretilen ketonların, embriyonun beyin gelişimine olumsuz etki yaptığı hayvan deneylerinden iyi biliniyor. Özellikle embriyonun beyin gelişiminin azami hızda gerçekleştiği dönemlerde annenin oruç tutması çok riskli.

2011 yılında ABD'de yayımlanan bir çalışmanın yazarları, Uganda ve Irak'ta aynı yıllarda doğan insanlara ait sağlık verilerini inceledi. Onlarca yıllık ve on binlerce insana ait veri değerlendirildi. Bu çalışma, anne karnında geçirdiği dönem Ramazan'a rastlayan bebeklerde sakatlık riskinin yüzde 20 oranında arttığını, bunun özellikle de zeka geriliğine yol açabildiğini gösterdi.

İlginç biçimde, bu yıl İranlı bir ekibin yayımladığı ve orucun hamilelik üzerinde çok olumsuz etki yapmadığını iddia eden bir derlemede, 2011 yılındaki çalışmaya nedense değinilmiyor.

ORUCUN ÇALIŞANLAR ÜZERİNDEKİ PSİKOLOJİK ETKİSİ

Sağlıkça zayıf veya hassas kesimler dışındaki insanlarda da kan şekeri düşmesi ve dehidrasyonun doğal etkileri oluyor. Başta mavi yakalı işçiler olmak üzere gün boyu çalışan emekçiler, su içmeyerek kendileri ve çevreleri için riskli bir durum yaratmış oluyor.

Susuzluğun genç sağlıklı bireylerdeki etkileri 2012 yılında ABD'de yürütülen bir çalışmada araştırıldı. Sonuçlar şaşırtıcı değildi. Egzersiz kaynaklı susuzluğun hafıza ve bilişsel kapasiteyi zayıflattığı, psikolojik değişime, spesifik olarak moral bozukluğuna yol açtığı, ayrıca baş ağrısı yaptığı belirlendi. Bu sonuçlar daha önce yapılan çalışmalarla da uyumlu. Ramazan orucu sırasında, beynin tek besin kaynağı olan kan şekerinin azalması da muhtemelen bu sorunları daha da vahim hale getiriyor.

Dolayısıyla örneğin bir iş makinesi kullanıcısının veya bir şoförün gün boyu yemek yememesi ve su içmemesi, iş arkadaşları ve hizmet verdiği insanlar için de risk anlamına gelmekte.

TÜRKİYE'DEN BULGULAR

Nitekim 2013 yılında Konya'da bir araştırma ekibinin yayımladığı makalede ilginç bir örüntüye rastlandı. 2000-2009 yıllarının Ramazan aylarında, diğer aylara kıyasla intihar ve insan öldürme sayısında düşüş olduğu, ancak kaza ve doğal ölümlerin arttığı bulundu.

Aynı yıl farklı bir ekibin yayımladığı bir diğer makalede ise, 2003-2006 arasında Ankara ve Bursa'da Ramazan aylarında, takip eden aylara göre intiharların artma eğiliminde olduğu, ayrıca toplam ölüm oranı düşerken, erkeklerin işlediği cinayetlerin arttığı belirtildi. İki çalışma arasındaki farkların sebebi ise araştırılmayı bekliyor.

YAPILMASI GEREKEN

Medikal literatürde Ramazan orucunun risklerine işaret eden çalışmalar kadar, istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fizyolojik etkinin tespit edilemediği çok sayıda çalışma da mevcut.

Oruç tutmakla sağlık arasında olumlu bir ilişki bulanlarsa çok daha az. Orucun olumlu etkileri konusundaki en tutarlı sonuç bağışıklık sistemiyle ilgili. Orucun yangıyı (enflamasyonu) sınırladığını ve astım gibi yangıyla ilgili hastalıklarda olumlu etki yaptığı yönünde gözlemler var.

Ne yazık ki yukarıda bahsi geçen çalışmaların çoğunda orucun etkileri çok küçük örneklemlerle inceleniyor. Örneğin bahsi geçen araştırmaların çoğunda 15 ila 30 kişilik, sağlıklı gençlerden oluşan örneklemler kullanılmış. Yukarıda bahsedilen ve on binlerce bireye ait verilerin kullanıldığı şeker hastalığı ve bebekte sakatlık riski araştırmaları bu alanda istisnalar.

Örneklem küçük olduğunda çevresel, genetik ve rastgele etmenler yüzünden orucun kesin etkilerini belirlemek kolay olmuyor. Örneğin bir çalışmada istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmaması, yeterince bilgi toplanmamış olmasından kaynaklanabiliyor.

Oysaki, örneğin sigara ve kanser türleri arasındaki ilişkiler, on binlerce hatta yüz binlerce bireyden alınan bilgilerle inceleniyor.

Konu hakkında yazan tüm araştırmacıların dikkat çektiği gibi, Ramazan orucunun etkileri konusunda daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Dünya çapında yüz milyonlarca insanın her yıl tuttuğu orucun kısa ve uzun vadeli sonuçlarının ve ölüm riskine etkisinin kapsamlı ve sistematik bir şekilde çalışılması gerekiyor.

Bu çalışmalara sağlıklı bireyler dışında, yaşlı ve hasta bireylerin de katılması, sosyoekonomik arka planın, bireylerin genel sağlık durumlarının ve sağlık hizmetlerine erişimlerinin modellere eklenmesi, ayrıca yalnızca Ramazan sırasındaki değil, kalıcı etkilerin de incelenmesi önemli. Oruç tutmanın toplumsal ilişkilere etkileri ise, fizyolojik etkilerin yanı sıra siyasi ve toplumsal etmenlerin de hesaba katıldığı sosyolog ve psikologlarla beraber yürütülecek disiplinerarası çalışmaları gerektiriyor.

Son olarak, Türkiye’de çocukların da oruca teşvik edildikleri biliniyor. Orucun çocukların sağlıkları ve gelişimleri üzerindeki etkisi hemen hiç araştırılmamış durumda. Gelişim çağındaki bir çocuğun bir ay boyunca aç ve susuz kalmasının sağlıklı olmayacağını tahmin etmek zor değil.


İlgili makaleler:

Almond ve Mazumder, 2011, American Economic Journal: Applied Economics, "Health Capital and the Prenatal Environment: The Effect of Ramadan Observance during Pregnancy"

Anson vd, 2005, Age, "The diet restriction paradigm: a brief review of the effects of every-other-day feeding"

Armstrong vd, 2012, Journal of Nutrition, "Mild Dehydration Affects Mood in Healthy Young Women"

Askari, 2016, Allergologia et Immunopathologia, "The impact of “Ramadan fasting period” on total and differential white blood cells, haematological indices, inflammatory biomarker, respiratory symptoms and pulmonary function tests of healthy and asthmatic patients"

Bayoglu-Tekin vd, 2016, The Journal of Maternal-Fetal & Neonatal Medicine, "Evaluation of the effects of fasting associated dehydration on maternal NGAL levels and fetal renal artery Doppler parameters"

Benton, 2011, Nutrients, “Dehydration Influences Mood and Cognition: A Plausible Hypothesis?”

Canturk vd, 2013, Med Glas (Zenica), "Differences in the number of autopsies and causes of death between the months of Ramadan and control months and between two cities, Ankara and Bursa in Turkey"

Cherif vd, 2016, Sports Medicine, "Effects of Intermittent Fasting, Caloric Restriction, and Ramadan Intermittent Fasting on Cognitive Performance at Rest and During Exercise in Adults"

Demirci vd, 2013, Am J Forensic Med Pathol, "Evaluation of forensic deaths during the month of Ramadan in Konya, Turkey, between 2000 and 2009"

Emami-Naini vd, 2013, J Res Med Sci, "Ramadan fasting and patients with renal diseases: A mini review of the literature"

Goodrick vd, 1982, Gerontology, "Effects of intermittent feeding upon growth and life span in rats"

Laatar vd, 2016, The Journal of Nutrition, Health & Aging, "Effects of Ramadan fasting on postural balance and attentional capacities in elderly people"

Mehrpour vd, Iran J Neurol, 2016, "Effects of fasting during Ramadan on cerebrovascular hemodynamics: A transcranial Doppler study"

Rouhani ve Azadbakht, 2014, J Res Med Sci, "Is Ramadan fasting related to health outcomes? A review on the related evidence"

Salti vd, 2004, Diabetes Care, "A population-based study of diabetes and its characteristics during the fasting month of Ramadan in 13 countries: results of the epidemiology of diabetes and Ramadan 1422/2001 (EPIDIAR) study"

Wan vd, 2003, Journal of Nutrition, "Intermittent food deprivation improves cardiovascular and neuroendocrine responses to stress in rats"