HDP Heyeti: Cizre'de 6 kişi öldü

HDP Cizre Heyeti, Cizre'de 2 günde 6 kişinin hayatını kaybettiğini, bazı mahallelerde elektrik ve su olmadığını, internetin kesildiğini, hastanede sadece bir doktor olduğunu açıkladı. Açıklamada, "Cizre tercihi nedeniyle cezalandırılıyor" denildi.

4 Eylül Cuma gününden itibaren sokağa çıkma yasağı olan Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan HDP heyeti, iki günde 6 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Açıklamada, "2 yurttaşımız kalp krizi sonucu, 1 bebek hastaneye götürülemediği için, 10 yaşındaki bir kız çocuğu ile 2 genç de silahlı yaralanma sonucu olmak üzere, toplam 6 yurttaşımız yaşamını yitirmiş durumdadır" denildi. 

Bianet'te yer alan habere göre, açıklamada polis kurşunuyla öldüğü belirtilen kişilerin isimleri şöyle: Cemile Çağırga (10), Sait Çağdavul (19), Mehmet Emin Levent (21). Hastaneye kaldırılamadığı için öldüğü belirtilen 35 günlük bebeğin ismi ise Mehmet Tahir Yaramış. Yaşanan patlamalar nedeniyle kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiği belirtilen kişilerin isimleri ise şöyle: Hacı Ata Borçin (70) ve Xetban Bülbül (65).

13 KİŞİLİK HDP CİZRE HEYETİ 

Cizre’de bulunan heyette yer alan HDP milletvekilleri Aycan İrmez, Ayşe Acar Başaran, Enise Güneyli, Faysal Sarıyıldız, Ferhat Encü, Gülser Yıldırım, Leyla Birlik, Leyla Güven, Mahmut Toğrul, Mehmet Ali Aslan, Nursel Aydoğan, Sibel Yiğitalp ve Ziya Çalışkan ortak bir açıklama yaptı.

Açıklamadan satır başları şöyle:

* Sayın Vali’ye sormamız gerekiyor: 7 milletvekili arkadaşımız ancak 5 Eylül Cumartesi günü saat 17.30’da, 24 saatlik engellemeden sonra Cizre 'ye girebildi. Bekletildikleri barikatlarda darp edildiler, hakarete uğradılar. Daha önceden Cizre’ye girebilen milletvekilleri de aynı akıbete maruz kaldılar. Milletvekili arkadaşlarımız Cizre girişinden Cizre Devlet Hastanesi’ne yürüyerek ulaşabildiler.

* Cizre Devlet Hastanesi’nde sadece bir doktor çalışabilmektedir. Diğer sağlık çalışanlarının bir kısmı can güvenliği nedeni ile ilçeyi terk etmiş durumdayken bir kısmı da çatışmalar nedeni ile hastaneye gelemiyorken nasıl oluyor da sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasından gururla bahsedebiliyorsunuz?

* Özel harekat polislerinin içerisinde cirit atmakta olduğu Cizre Devlet Hastanesi, Sayın Vali tarafından bir savaş üssüne dönüştürülmüş durumdadır. İki yurttaşımız kalp krizi sonucu, bir bebek hastaneye götürülemediği için, 10 yaşındaki bir kız çocuğu ile iki genç de silahlı yaralanma sonucu olmak üzere toplam 6 yurttaşımız yaşamını yitirmiş durumda.

* Polisin saldırıları sonucu halk cenazelerini ne hastaneye ne de mezarlığa götürememektedir. Cenazeler mahalle camisinde bekletilmektedir. Sait Çağdavul'un cenazesinin Nur mahallesinde bulunan bir camide bütün gün 40 derece sıcağın altında özellikle bekletiliyor olmasını hangi ahlak ölçütüyle açıklayacağız?

* Yakınları trafik kazasında ölen bir yurttaşımızın cenazesini morgdan alıp defnedememesi hangi yasanın amir hükümlerinde yazılıdır? Yaralıların mahallede bekletilip ölüme terk edilmelerini ve bütün bunlar olurken ambulansların geçişlerine izin verilmemesini hangi kutsal kitabın fıkhıyla açıklayacağız? 

* Yaralı polislerin tedavisi için sağlık personelinin kafalarına silah dayayarak çatışma alanına zorla götürülmesini olağan bir durumdan mı sayacağız?

* İnterneti ve bütün iletişim kaynaklarını keserek halkın ve kamuoyunun haber alma hakkını engelleyerek gerçekleri karartabileceğinizi mi sanıyorsunuz?

* Üç gündür taburcu edilen hastalar evlerine gidemiyorlar. Anemi hastası olan bir çocuk ve bebeklerin de olduğu birçok kişi mahsur kalmış durumdadır. Fırınlar kapalı, evlerde ekmek tükenmiş durumda. Özellikle Nur, Cudi ve Sur mahallelerinde elektrik ve su yok. Süt, bebek maması, kuru gıda bitme noktasına gelmiş durumda.

* Sayın Vali sizi Cizre’de uyguladığınız bütün özel uygulamalardan vazgeçmeye ve yasaların tanıdığı yetkilerinize çekilmeye davet ediyoruz. Cizre tercihi yüzünden cezalandırılıyor. Sorunlarımızı barış içinde ve diyalog kurarak çözebiliriz. İhtiyacımız olan tek şey barış.