Erdoğan çark etti: Geçiş sürecinde Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul'da bayram namazını kıldıktan sonra yaptığı Suriye ve Esad yönetimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul'da bayram namazını kıldıktan sonra yaptığı açıklamada Suriye'deki gelişmeler ve olası geçiş süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Esed'siz bu sürecin olması veya geçiş sürecinde belki Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir ama asıl olması gereken muhalefetin, bir defa Esed'le zaten bir Suriye geleceğini kimse görmüyor. 300-350 bin vatandaşın ölümüne neden olan bir kişiyi, bir diktatörü kabul etmeleri mümkün değil" dedi. 

Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:

"Esed'siz bu sürecin olması veya geçiş sürecinde belki Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir ama asıl olması gereken muhalefetin, bir defa Esed'le zaten bir Suriye geleceğini kimse görmüyor. 300-350 bin vatandaşın ölümüne neden olan bir kişiyi, bir diktatörü kabul etmeleri mümkün değil. 

Rusya’nın henüz Suriye’ye bakışında doğrusu bir netlik göremedim. Ancak şu konuda en azından dışişleri bakanlarımızın yeni bir çalışma başlatmalarını orada bir sürece bağladık. Önümüzde BM Genel Kurulu var. BM Genel Kurulu’nda Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Türkiye dışişleri bakanları olarak üçlü, bu konuda çalışma yapsınlar diye aramızda bir karara vardık. Burada alınacak neticeye göre de bu sürece, kabul etmeleri halinde Suudi Arabistan ve İran’ı katmak, 5’li olarak bu çalışmaları sürdürelim. Akabinde buna Avrupa Birliği, Ürdün, Katar, bu ülkelerin de katılmasıyla bu bölgedeki gelişmeleri bir yere taşıyalım.

Esed burada bir butik Suriye kurmak istiyor. Butik Suriye, Şam’dan başlayıp Hama, Humus ve Lazkiye’yi kapsayan ki bu da Suriye’nin yüzde 15’ine tekabül eden bir bölgedir. Bu bölgede kendine ait, arkasında belli egemen güçlerin hakim olduğu, destek verdiği bir devlet kurabilmek, bu da tabii Akdeniz’e açılan bir yapı olması hasebiyle böyle bir yapıyı kurmak, derdi bu. Buna gerek ülkedeki güçler ne kadar müsaade edecekler?