AKP savaş istiyor: AKP'den orduya Suriye talimatı!

Suriye'ye karşı AKP tarafından izlenen saldırgan politikalar artarak devam ederken sınırlar IŞİD'in ve cihatçı örgütlerin kontrolüne bırakıldı. Hürriyet'te yer alan habere göre AKP şimdi IŞİD bahanesiyle TSK’ya "tehdit altında" olan 90 kilometrelik bölgede tedbir alınması için direktif verdi.

AKP sınırları bilerek teslim ettiği IŞİD'i bahane ederek TSK'ya talimat verdi. Hürriyet'te yer alan habere göre Hükümet, Mare Hattı’nın geçilmesiyle Suriye sınırındaki en hayati kapılar olan Öncüpınar ve Cilvegözü’nün karşısının IŞİD kontrolüne geçmemesi için TSK’nın her tedbiri almasını istedi.

Hükümet direktifte, askeri tedbirler konusunda somut taleplere yer vermezken, TSK ise, Suriye topraklarına asker gönderme, IŞİD mevzilerinin bombalanması, IŞİD’e destek veren Suriye Hava Kuvvetleri unsurlarıyla karşı karşıya gelme, IŞİD, PYD ya da Esad güçlerinin hedefi olma gibi "risklere" dikkat çekti.

Hürriyet’in güvenilir kaynaklardan edindiğini aktardığı bilgiye göre, Tel Abyad’ın PYD’nin eline geçmesinden sonra Saray’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yapılan bir dizi Suriye güvenlik toplantısında ortaya çıkan yeni durum konuşuldu.

YAZILI DİREKTİF VERİLDİ

İddiaya göre "Kürt devleti" ve IŞİD'in batıya yönelmesine karşı TSK’dan tedbir alması istenirken; TSK, ortaya çıkacak risklere dikkat çekerek buna karşı çıktı. Başbakan Ahmet Davutoğlu ısrar edince TSK yazılı direktif istedi. Davutoğlu, TBMM’den 2014’te geçen tezkere, bu tezkere doğrultusunda Bakanlar Kurulu’nda alınan kararları da dikkate alarak tedbir alınması talebini yazılı bir direktif olarak askere iletti. Direktifte, Cerablus’tan Mare Hattına kadar olan bölgede bulunan IŞİD’in Mare hattını geçmesi halinde ortaya çıkacak risklere dikkat çekildi. Alınacak önlemlerle IŞİD’in geriletilmesi, ÖSO’nun Cerablus’a kadar ilerlemesi durumunda Irak Sınırından Yayladağı’na kadar bütün Suriye sınırının PYD ve ÖSO’nun kontrolüne geçeceğine dikkat çeken bir yetkili, “Bu sayede, IŞİD ve Esad’a karşı mücadele çok hızlanır” yorumunu yaptı.

Ancak sivil ve askeri bürokrasi, ‘riskler taşıdığı’ gerekçesiyle operasyon içerecek tedbirleri öteledi ve çalışmalarını ağırdan aldı. Bir yetkili, “Hükümet kesin emir verirse TSK, Cerablus’a girmemek için direnir mi?” sorusuna “Hayır, ama tüm riski siyasi irade üstüne almış olur” dedi. TSK hem toplantıda hem de daha sonraki temaslarda olası bir operasyon emrini her türlü şartta başarıyla yerine getireceğini belirterek, karşılaşılacak riskler ile çekincilere vurgu yapmaktan geri kalmadı. Bunlar ana hatlarıyla şöyle:

-Böyle bir operasyonun gerekçesi ne olacak? ‘Sınırımızda Kürt devleti kurulacak diye başka bir ülke topraklarına giriyoruz’ diyemeyiz. 
-Suriye’deki gelişmelerde önemli aktörler olan başta ABD olmak üzere, Rusya ve İran ikna edilmeden böyle bir şeye girişmek Türkiye’yi bu ülkelerle de ciddi şekilde karşı karşıya getirir.
-Sonuçta bir ülkenin toprağına girilecek. Uluslararası hukuka uygun bir zemin hazırlanması için Esad rejimi ile de bir şekilde temasa geçilmesi şart. Aksi durumda Türkiye komşu ülkenin toprağına tecavüz eden ülke konumuna düşebilir.
-TSK bu bölgeye girdiğinde ilerleyeceği güzergâh boyunca aynı anda PYD dolayısıyla PKK, IŞİD ve rejim güçlerinin hedefi olabilir. 
-Hatta PKK-PYD bağlamında ABD ile karşı karşıya kalınacağı da unutulmamalı. Operasyon senaryoları bu ihtimaller göz önüne alınarak hazırlanmalı.

EN AZ 12 BİN ASKER

TSK hükümetin ısrarı durumunda, havadan destekle kara birliklerinin Cerablus’a girip 10 kilometrelik derinliğinde bir güvenli bölge oluşturma üzerine planlar yapıyor. Bu planlar içinde 10 kilometrenin ilerisinde 40-50 kilometre derinliğindeki ikinci bir bölgenin de ağırlıklı Obüs toplarının atış desteğiyle kontrol edilmesi de bulunuyor. Yetkililer, kuvvet sayısıyla ilgili net bir bilgi vermekten kaçınırken, takviyeleriyle birlikte en az 12 bin askerin (Yaklaşık iki tugay) bu operasyona katılabileceği belirtildi.