Tarikatçı patron politikacıların ağababası, Tayyipgillerin öncü müfrezesi, Erdoğan’ın diplomalısı…

Korkut Özal öldü… Televizyonlar bu sabah “8. Cumhurbaşkanı Özal’ın kardeşi Korkut Özal hayatını kaybetti” diye duyursa da haberi, biz Korkut Özal ismine daha yakından bakmak istedik… Nakşibendi tarikatının siyasetteki ilk temsilcilerinden, faşist MC hükümetlerinin bakanı, İçişleri Bakanlığındaki yobaz kadrolaşmanın öncüsü, Tayyipgillerin ağababası Korkut Özal… Tayyip Erdoğan’dan farkı: Korkut…

Ahmet Çınar

Bu sabah haber ajanslarına, televizyon ekranlarına, internet sitelerine “Korkut Özal hayatını kaybetti” diye girdi haber… 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kardeşi olduğu, 1980 öncesi Milliyetçi Cephe hükümetlerinde bakanlık yaptığı da not ediliyordu…

Peki bu kadar mı?

Hayır… Korkut Özal’ın hayatı, Türkiye’de siyasi alanın dinselleşmesinin, tarikatların palazlanmasının, devlet kadrolarında yobazlığın kadrolaşmasının tarihidir aynı zamanda… Tüccar politikacıların öncü isimlerindendir. 

O halde Korkut Özal kimdir, yakından bakalım…

1929’da Malatya’da Turgut’un kardeşi olarak dünyaya geldi Korkut. Kendisinden 11 yıl sonra da Yusuf Bozkurt gelecekti dünyaya…

Korkut Özal İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun oldu. 1956-57’de ABD’de uzmanlık eğitimi aldı. 1965’te profesör oldu. Nakşibendi tarikatıyla ilişkisini gizlemeyen Korkut Özal, 12 Mart faşist muhtırasından sonra aktif siyasete girdi. Ve Erbakan’ın partisi Milli Selamet Partisi’nden 1973 ve 1977 seçimlerinde milletvekili seçildi. 1975’te kurulan 1. Milliyetçi Cephe hükümetinde Gıda Tarım Hayvancılık Bakanı, 1977’de kurulan 2. Milliyetçi Cephe hükümetinde İçişleri Bakanı olarak yer aldı.

İçişleri Bakanlığı’ndaki tarikatçı ve gerici kadrolaşma, Korkut Özal’ın döneminde başladı. Pek çok tarikat sempatizanı ve müntesibi İçişleri Bakanlığına bağlı kurumlarda çeşitli görevlere getirildi.

ŞERİATÇI KONYA MİTİNGİNDE ÖN SAFLARDA

6 Eylül 1980’de MSP’nin çağrısıyla Konya’da şeriatçı bir miting düzenlendi. Adına “Kudüs’ü kurtarma mitingi” dedikleri ve yaklaşık 100 bin kişinin katıldığı mitingde, sarıklı, şalvarlı, cübbeli kişiler şeriat çağrısında bulundu. Bu mitingde ön saflarda yürüyenlerden biri de Korkut Özal’ın ta kendisiydi.

12 Eylül 1980 Amerikancı faşist darbesinden sonra ise ülkede solcu, sosyalist, ilerici aydınlar, akademisyenler, siyasetçiler hapishanelere doldurulurken, Özal ailesinin tüm fertleri birer birer siyasette, ticarette, tarikatta yükselişe geçiyordu.

TARİKAT-TİCARET-SİYASET FORMÜLÜNÜN CİSİMLEŞTİĞİ İSİM

Turgut Özal başbakan, Yusuf Bozkurt Özal devlet bakanı olurken, Korkut Özal “ailenin bir bileni” sıfatıyla daha çok ticari, sosyal, dinsel işlere dalıyordu. Bir eli tarikatların, diğer eli ticari işlerin içinde olan Korkut Özal, özellikle ticari işlerde önemli "başarılara" imza atıyordu!

PETROL, İSLAMİ BANKACILIK, İNŞAAT: ÜÇÜ BİR ARADA…

29 Kasım 1977’de Günaydın gazetesinde Can Pulak'a verdiği söyleşide “Üç katım ve iki otomobilim var” diyen Korkut Özal’ın, 1992’de TBMM’ye sunduğu mal beyanında 154 parça gayrimenkulü çıkıyordu. 15 yılda gayrimenkul sayısını 50 kat artırmasının sırrını ise kimse bilemiyordu. Kendisine sorulduğundaysa verdiği yanıt belliydi: "Allahtan başkasına hesap vermem!" 

SERVETİNİN KAYNAĞINI SORANLARA “ALLAHTAN BAŞKASINA HESAP VERMEM” DEMİŞTİ

1980’li yılların sonunda “Parayla imanın kimde olduğu bilinmez” diyen, “Allahtan başkasına hesap vermem” diyen Korkut Özal’ın bu zenginleşmesi herkesin dikkatini çekiyordu.

Irak’tan petrol taşıyan, “islami bankacılık” adı altında Al Baraka Türk’e ortak olan, Akabe şirketiyle inşaat işlerine giren Korkut Özal, servetine servet katan bir patron profiliyle tanınmaya başlıyordu.

YILLAR SONRA YENİDEN SİYASET: AKP’YE TAM DESTEK

Abisinin ölümünden sonra siyasete yeniden ANAP saflarından giren Korkut Özal, 1995 seçimlerinde İstanbul Milletvekili seçiliyordu. Parti içinde muhalefet eden Özal, 1997’den ANAP’tan istifa edip yıllar sonra yeniden kurulan Demokrat Parti’ye giriyor ve genel başkan oluyordu. 2001’de DP’nin başkanlığından ayrılan Korkut Özal, AKP’li yıllar boyunca, öncülü olduğu AKP çizgisine ve Tayyip Erdoğan’a desteğini hiçbir zaman esirgemeyecekti.

LAİKLİK DÜŞMANI

2007’de Can Dündar’ın televizyon programına katılan Korkut Özal, laikliğe ve cumhuriyetin temel değerlerine olan kinini kusmaktan bir adım bile geri durmuyor ve  “Türkiye Cumhuriyeti'nde laikliği istemeyen daha çok insan var, demokrasinin şartı yerine getirilsin, zaten islam da laik bir dindir” buyuruyordu.

ERGENEKON DAVASININ GÖNÜLLÜ SAVCISI

Şu anda tüm sanıklarının beraat ettiği ve çöktüğü alenen ilan edilen Ergenekon davasının alevlendiği günlerde, ateşli bir Ergenekon davası savcısı kesilen Korkut Özal, “Menderes’i Ergenekon astı, abimi de Ergenekon zehirledi” diyebiliyordu. (Bugün aramızda olsaydı büyük olasılıkla “Menderes’i FETÖ astı, abimi de FETÖ zehirledi” diyecekti!)

PATRON, YOBAZ VE FAŞİST

Korkut Özal bir kapitalistti… Para babasıydı, patrondu… Faşist MC hükümetlerinde bakanlık yapan yobaz bir isimdi. Nakşibendiliğini gizlemeyen, laikliğe düşman olduğunu televizyon ekranlarında bile ilan eden, Türkiye gericiliğinin öncü müfrezelerinden bir isimdi.

TARİHİN SANIK SANDALYESİNDE MAHKÛM OLACAK

Türkiye ilericilerinin, sosyalistlerinin, eşitlik ve özgürlük savunucularının hesap soracağı isimlerden biriydi… Eğer ölüm, tarihin sanık sandalyesinde yargılanmaya engel teşkil etmeyecekse, o sandalyenin mahkûmlarından biri de Korkut Özal olacak.